Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı karar dikkate alındığında alacaklı olduğunu iddia eden kişiye karşı müvekkiline ödeme emrinde belirtilen tutar kadar bir borcu bulunmadığını, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57 TL'ye itiraz ettiklerini, taraflarınca 22.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emri hukuka aykırı olduğunu ve taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini ve müvekkili aleyhine gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, mahkeme ilamına aykırı düzenlenen ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir....

yapılmadığı ve olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından takibe konu senedin Türk lirasına çevrilerek talep edildiği takibe buna göre devam edilmesi gerektiği iddiası ile ve faize yönelik itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından işlemiş faize yönelik itirazını süreaşımından reddine, işlemiş faiz dışında kalan sair şikayetlerini reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Ödeme emrine yönelik şikayet süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün, borca ve faize itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gündür....

    Borçlunun yasal süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmemiş olması, daha sonra icra müdürlüğünce takipten sonra işletilen faiz oranına ve buna göre düzenlenen hesap tablosuna şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak; "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır" şeklinde düzenleme getirilmiştir. İcra takibi de dava gibi düşünüleceğinden, 6098 sayılı TBK'nun anılan hükümlerinin henüz sonuçlanmamış icra takiplerinde de uygulanması gerekir (HGK'nun 12.09.2012 tarihli, 2012/19- 314 E, 2012/557 K. sayılı kararı)....

    Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK'nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir. Bu durumda, İİK'nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak; İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı şikayet konusu yapabilir....

      ve faiz oranına ilişkin mahkememizin 2019/486 esas sayılı dosyası ile karar verildiği ve iş bu kararın kesinleştiği, aynı icra takibinde her bir borçlu için de farklı faiz talep edilmesinin mümkün olmadığı , mahkememizin 2019/486 esas sayılı dosyasında faize ilişkin verilen kararın tüm borçlular için geçerli olduğu, dolayısıyla faize ilişkin uyuşmazlığın konusuz kaldığı anlaşıldığından; Şikayetin kabulü ile İstanbul 14....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bakiye borç muhtırasına yönelik şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, dava dilekçesinde şikayet konusu bakiye borç muhtırasındaki faize ve vekalet ücretine itirazda bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca faiz itirazına yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, vekalet ücretine yönelik şikayet ve itiraz ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. HMK.'nun 266/1....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itiraz bir bütün olarak değerlendirildiğinde açıkça tüm borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi içerisinde geçen " takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı" şeklindeki cümle her ne kadar tereddüt oluşturmuş ise de itiraz dilekçesinin bir bütün olduğu ve dilekçe içinde borcun ve ferilerinin tümüne itiraz edildiğinin belirtilmesi karşısında borçlu lehine değerlendirme yapılarak kısmı itiraz olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, borçlunun sunmuş olduğu itirazın borcun tümüne yönelik olduğu dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen takibe itirazın durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetinin reddine karar verilmiştir....

      nin vasi olarak değil kendi adına başlatması nedeniyle icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini, takip alacaklısının takip dayanağı ilamda alacaklı sıfatının bulunmadığını, ayrıca takip konusu ilamda faize hükmedilmediği halde faiz talep edilmesinin de ilama aykırı olduğunu ve istenilebilecek olsa dahi sadece 321 TL istenebileceğini belirterek faize itiraz ettiği, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, takip talebinde alacaklının ...vasisi ...yerine ... yazılmasının maddi bir hata olduğunu bu maddi hatanın da takibin iptalini gerektirmediğini, icra takibi ile birikmiş ve aylık işleyecek cari nafakaların talep edildiğini ancak işlemiş faiz miktarının 345 TL yazılacağı yerde sehven 3.045 TL olarak yazıldığını bildirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu ... vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; Bankacılık Kanunu gereğince gerçekleştirilen üstlenme neticesinde davalı taraf olarak ...hükümde yer aldığından ....'a karşı takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde faize itiraz etmiş, Mahkemece, bilirkişiden alınan rapora göre fazla istendiği tespit edilen faizin iptaline, davacı ... hakkında takip yapılamayacağına yönelik talebin reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu