Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Davacının borca itiraz niteliğindeki taleplerinin incelenmesinde; Borçlu, alacaklının takibe konu ettiği senedin çalındığını, çalıntı senet nedeni ile davalıya borcu ve sorumluluğu olmadığını ileri sürmüştür. Bu itiraz, borca itiraz niteliğinde olduğundan, itiraz İİK'nun 169/a maddesi dikkate alınarak incelenip değerlendirilmesi gerekir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığı takdirde mahkemece itiraz reddedilir. İncelenen icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Van 2....

ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takibe konu bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....

    Sokak No:2 İç Kapı No:11 Bodrum/MUĞLA" adresine gönderildiğini ancak bila tebliğ iade edildiğini, daha sonra tebligatın TK'nın 21/2 madesine göre tebliğ edildiğini ancak bu tebligatın usule uygun olmadığını, davacının 28/07/2022 tarihinde tesadüfen icra dosyasından haberdar olduğunu, tebligatın yasanın aradığı şartları taşımadığını, tebligat zarfının da açık mavi renkte olmadığını, takibe konu borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek tebliğ tarihinin 28/07/2022 olarak düzeltilmesine, borca itirazlarının kabulüyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Borçlunun, hakkında, adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, yukarıda özetlenen başvurularının şikayet niteliğinde olup, icra dairesinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş olması, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, takibin bütün kiralayanlar tarafından birlikte yapılmasını, dolayısıyla, bu şekilde yapılmayan takip sonucu düzenlenen ödeme emrinin ve takibin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Bir başka anlatımla, borçlunun, anılan konuda, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmasında hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Borçlunun hakkında yapılan genel haciz yoluyla ... takipte, yukarıda özetlenen başvuruları şikayet niteliğinde olup icra dairesinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş olması, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, yabancılık teminatının yatırılmadığı nedeniyle takibin iptalini ve takibe dayanak belgelerin Türkçe tercümelerinin eklenmediği sebebiyle de ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Bir başka anlatımla, borçlunun özetlenen taleplerde bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde mahkemece, şikayet başvurularının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Çeşme İcra Müdürlüğünün 2021/366 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolu ile başlatılan takip olduğu, ödeme emrinin 26/08/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 03/09/2021 tarihinde takibe itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Davacı tarafın borcun ödendiğine, faiz oran ve miktarına ve takibe dayanak sözleşmeye ilişkin talepleri borca itiraz mahiyetinde iken ödeme emrinde takibe konu alacağın hangi döneme ait olduğunun gösterilmediğine, takip talebine talebe uygun kira sözleşmesinin eklenmediğine yönelik talepleri ise ödeme emrine ve takibe yönelik şikayet mahiyetindedir. Seçilen takip yolunu düzenleyen maddelerden olan İİK'nın 269/2. maddesinde, "ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; örnek 10 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ ediliğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun şikayet ve itirazlarının süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinin içeriğinde açıkça borca itiraz ifadesinin yer almadığı, ancak icra dosyasına itiraz ifadesinin yer alındığının, davacı taraf ile aralarındaki hukuki ilişkinin ve kapora aldığının kabul edildiği , ancak dilekçe içeriğinden kaporanın iadesine yönelik itirazın bulunduğu anlaşıldığından, davacının beyanı borca itiraz niteliğinde olup takibin durdurulmasına yönelik müdürlük kararı yerinde olduğu gibi, itirazın kaldırılması için İİK 68. Maddesinde sayılan belgeler sunulmadığı gibi uyuşmazlık genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          borca itiraz mahiyetinde olduğunu ileri sürerek davanın derdestlik, hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu