İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresinde yapılan borca itiraz nedeniyle takibin durmasına rağmen, Amasra İcra Müdürlüğü tarafından müvekkiline yeniden ödeme emri gönderilmesine dair işlem nedeniyle; icra muamelesinin şikayet edildiğini, borca itiraz nedeniyle 10/09/2018 tarihinde durdurulan icra takibi nedeniyle alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline dair karar alınmadan icra takip işlemlerine devam olunmasının yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 18....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
Sayılı kararında "…borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir. Ancak borçlu itiraz dilekçesinde, "bankaya borcum vardır, banka ile uzlaşma yapmak için kendilerine müracaat ettim ama borcumu ödeyemedim. Borcumu kabul ediyorum, Vekalet ücreti ve faizlere itiraz ediyorum" ibarelerine yer vermiştir. Her ne kadar asıl borcun varlığı ikrar edilmişse de faize itiraz açıkça ifade olunduğundan, imzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazların borca itiraz niteliğinde olduğu (m. 60, II, b. 3, c. 3; m. 60, II, b. 4) kabul edildiğinden bahisle faize itirazın geçerli bir borca itiraz olduğu değerlendirilmekle; halihazırda belirli olan vekalet ücretinin ise miktarı kısmi itirazda açıkça belirtilmediğinden bu yönüyle itiraz edilmemiş sayılması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : Şikayet, Borca itiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni tarafından takibe konu borç ödenmiş olduğu halde vekil edeni aleyhine takip başlatıldığını belirterek davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup; Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır....
Hukuk Dairesi'nin 20/12/2021 Tarih ve 2021/1716 Esas 2021/3532 Karar sayılı ilamı ile "İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 9. İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlu tarafından yapılan itiraz bir bütün olarak değerlendirildiğinde açıkça tüm borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesi içerisinde geçen " takipte talep edilen alacak miktarı kadar borcu bulunmadığı" şeklindeki cümle her ne kadar tereddüt oluşturmuş ise de itiraz dilekçesinin bir bütün olduğu ve dilekçe içinde borcun ve ferilerinin tümüne itiraz edildiğinin belirtilmesi karşısında borçlu lehine değerlendirme yapılarak kısmı itiraz olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, borçlunun sunmuş olduğu itirazın borcun tümüne yönelik olduğu dolayısıyla icra müdürlüğünce verilen takibe itirazın durdurulması kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetinin reddine karar verilmiştir....
in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Uyuşmazlık, kambiyo senedine mahsus takipte senedin vasfına karşı şikayet ve borca itiraz davasıdır. Takibin, 09/05/2017 tanzim ve 15/12/2018 tarihli bonoya dayalı olarak lehtar tarafından düzenleyen hakkında başlatıldığı, davanın süresinde açıldığı görülmüştür. Takibe dayanak bononun arkasında "..... Ges tesisisin tüm elektrik ve üretim gelirleri beş yıl süreyle T3 işletme ve bakım karşılığı senetteki bedel olan 55.000,00 USD karşılığı devredilmiştir." şeklinde şerh bulunmakta olup, bu şerhin lehtar ve düzenleyen tarafından ayrıca imzalandığı anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....