WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Öte yandan, hakim, borçlunun dilekçesinde beyan ettiği maddi vakıalarla bağlı olup, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime aittir....

    Bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmiş ve Tunceli İcra Müdürlüğünün 2020/747 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine dair tebligatın usulsüz olduğuna, davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 10/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin yaptığı itirazlarının ise öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi kararının kesinleşmesinden icra dairesi tarafından tekrar değerlendirileceğinden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle "Davacının davasının KABULÜ ile, davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 10.03.2021 olarak tespitine, 2- Davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin...

    yapması gerektiği, davalı borçlunun kira sözleşmesinin varlığına itirazda bulunmaması ve taraflar arasındaki sözleşmenin kesinleşmesi nedeniyle süresinde yapılmayan itirazlarını açılan tahliye davasında ileri süremeyeceği gerekçeleri ile davanın kabulüne, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş ise de davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, Mahkemece şikayete ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verilmesi doğru değil ise de istinaf incelemesi sırasında usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği, tahliye istemli iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle de temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin usulsüz tebliğ işlemini şikayete ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi beklenmeden şikayetin reddine karar...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

    Dosya incelendiğinde; davacılardan T2 icra emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin işbu davayı 07.02.2020 tarihinde açtığı, davacılar vekili borçlu şirket yönünden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası bulunmakla birlikte T2 yönünden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmadığı, esasen davacı T2 icra emrinin bizzat tebliğ edildiği, bu durumda davacı T2 tarafından ileri sürülen iddialardan 7 günlük şikayet süresine tabi olan hususların ilk derece mahkemesince süreden reddi, kamu düzeninden olan ve süreye tabi olmayan şikayet sebepleri bakımından işin esasının incelenmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince süreye tabi olan hususlara yönelik şikayet başvurusunun süreden reddi gerekirken esastan reddi doğru değildir. Bu durumda yukarıda belirtilen açıklamalara göre istinaf incelemesi, davacı T2 yönünden kamu düzeninden olan hususlar çerçevesinde, diğer davacı ECS Gay. Yat. Ort. Ltd....

    Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 esas, 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi, karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda; mahkemece öğrenme olarak kabul edilen 26.09.2014 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde; borçlu şirket çalışanı ...'...

      da usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdirine itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri ve diğer işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca ve tüm fer'ilerine itirazlarının kabulüne, taşınmazın değeri eksik belirlendiğinden kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece kıymet takdirine yönelik itiraz ve şikayet bakımından tefrik kararı verildikten sonra, yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, itirazların süreden reddine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, davacı/borçlular vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Bu durumda şikayetin incelenebilmesi için satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin ya da ihaleye fesat karıştırıldığının iddia edilmesi ve bunların ispatlanması gerekmektedir. İhaleye fesat karıştırıldığı yönünde bir iddianın mevcut olmadığı görülmektedir. Her ne kadar mahkemece şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmiş ise de, şikayet dilekçesinin tetkikinde sadece ödeme emri ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürüldüğü, satış ilanının usulsüz tebliğinin şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmıştır....

      incelenmesi mümkün olduğu; ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyecekleri, kıymet takdiri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü halinde dahi, borçluların en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarih olan 11/11/2019 tarihinde kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerektiği, borçluların kıymet takdirine bu tarih itibariyle muttali oldukları halde satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmediklerinden kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi nedeni olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu