Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Şikayetçi borçlunun icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 6 icra emrinin tebliğ edildiği adresin diğer takip borçlusu ...... Ltd. Şti.'nin adresi olup kendisine ait olmadığını, kendisinin başka bir adreste oturduğunu ve bu suretle icra emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, 07.10.2003 tarihli imza sirkülerinde yazılı adresin borçlunun bilinen son adresi sayılacağı ve bu adrese yapılan tebliğ işleminin de usule uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık İİK'nın 89/1 ve 89/2. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerine dair tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 89/1, 89/2., 89/3., TK md. 32. 3. Değerlendirme İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu 31.12.2013 harç, 26.12.2013 havale tarihli icra mahkemesine başvurusunda icra takibinden 12.11.2013 tarihinde haberdar olarak itiraz ettiğini, itirazının ise 19.11.2013 tarihinde reddedildiğini öğrendiğini beyan etmiştir....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET OLUNAN : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına ilişkin olarak 19. Hukuk Dairesinin 27.10.2010 tarih ve 2010/8098-12136 E-K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet eden tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayet eden vekili, sıra cetveline 24.09.2009 tarihinde muttali olduklarını, müvekkil alacağının kamu alacağı olduğunu bu nedenle paranın, şikayet edilen ile garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, tebliğ tarihinin 24.09.2009 olarak düzeltilmesine, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen davanın reddini savunmuştur....
Özetle; borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddiasının bulunmadığı, davacı borçlunun bu iddiayı ilk kez 18.06.2020 tarihli istinaf dilekçesinde dile getirdiği, bu haliyle davacı borçluya gönderilen ve 04.11.2019 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik usulüne uygun bir şikayetin bulunmadığının anlaşıldığı, borçlunun 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine yönelik usulüne göre yapılmış bir şikayetinin bulunmaması, davacının yargılama aşamasında bu davetiyeden haberdar olduğu halde yeni bir şikayet yoluna başvurmaması karşısında davacının ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü en geç 04.11.2019 tarihinde öğrendiği, bu haliyle şikayetin süresinde olmadığı yönünde ilk derece mahkemesince yapılan tespitte ve varılan sonuçta usul ve yasaya aykırılık görülmediği ifade olundu. V. TEMYİZ A....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....
Her ne kadar şikayet eden tarafından usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmuş ise de icra dosyasının incelenmesinde borçluya gönderilen İİK 103 davetiyesinin 27.06.2019 tarihinde aynı konutta birlikte oturan borçlunun babası Mecit Yurdakul’a tebliğ edildiği, söz konusu tebligatın usulsüzlüğünün davacı tarafça ileri sürülmediği dolayısıyla davacının en geç 27.06.2019 tarihinde muttali olduğu, tebliğin usulsüz olduğunu düşünen borçlunun ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde borca itiraz etmesi ve aynı süre içerisinde icra mahkemesinde tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet başvurusunda bulunması gerektiği (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sayfa 139 İkinci Baskı, Yargıtay 34 XX 736.7.1993 8512/12426) borçlunun icra dosyasına 24.09.2019 tarihinde itiraz ettiği davayı da 7 günlük süre geçtikten sonra 25.09.2019 tarihinde açtığı anlaşılmakla usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan...
Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep, İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Somut olayda; dava borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair istinaf sebebi ileri sürmediği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden, ödeme emri tebliğ tarihine göre, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine dair şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....