Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde icra mahkemesi, öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetini incelemeli, tebliğin usulsüz olduğuna kanaat getirirse ve takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde dava açılmış ise sair itiraz ve şikayetlerin incelemesine geçmeli, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu veya davanın takipten haberdar olunan tarihten itibaren yasal süresi içerisinde açılmadığı sonucuna varırsa, davanın süre yönünden reddine karar vermelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihine göre yasal süresi içerisinde açılmadığı görüldüğü halde davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti taraf delilleri toplanıp incelenmeden, bu hususa gerekçeli kararda yer verilmeden davalı alacaklının imza incelemesine ilişkin delil avansını yasal süresi içerisinde yatırmadığından bahisle davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilemez....

İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna ve borca itiraza dair uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ...'ın usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, borca itiraz ve şikayetlerinin reddine, davacı ...Tarım Ürünleri Yatırım Dış Tic. A.Ş.'nin usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile borca itiraz ve şikayetlerinin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın hem şikayetçi borçlu hem de alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine hükmedilmiştir....

    Mahkemece; İncelenen icra dosyasına sunulan borca itiraz dilekçesinin bizzat borçlu adına imzalanmış olduğu, dilekçenin üçüncü kişi tarafından teslim edildiğine ilişkin dilekçe uyap kaydında ve davacı tarafından sunulan sureti üzerinde şerh bulunmadığı, dilekçe üzerindeki imzaya yönelik itiraz bulunmadığı, dilekçenin usulsüz olduğu iddia edilen vekaletnameye istinaden vekil tarafından imzalandığının iddia edilmediği, bu haliyle borca itiraz dilekçesinin icra dairesine ulaşması ile itiraz üzerine icra müdürlüğünün vermiş olduğu şikayete ilişkin kararların usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte borçlunun mahkeme huzurunda yapmış olduğu ikrarın dikkate alınmasını gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2021/3297 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine adi ve hasılat kiralarına ait takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun işbu esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetinde bulunarak ayrıca borca ve yetkiye itiraz ettiği, davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olduğu, davacı tarafın dilekçesinde, şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresi Erzin/Hatay olmasına karşın İstanbul'daki başka bir adrese tebligatın yapıldığı iddiasında bulunduğu, somut olayda örnek 13 ödeme emri ve dayanak belgenin davacı şirketin "İskele Sok. No:19/C, Kadıköy/İstanbul" adresine 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun icra dosyasına 11/05/2021 tarihli borca itiraz dilekçesi sunduğu, taraflar arasında düzenlenen 01/05/2007 tarihli kira sözleşmesinde kiracı davacı şirketin adresinin "Caddebostan İskele Sok....

    Mahkemece; Ali yönünden; ödeme emrinin Ali'ye 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya borca itiraz edebilir, davacının süresinden sonra itiraz ettiği anlaşıldığından bu davacı yönünden borca itiraz taleplerinin reddine, ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, davacının ödeme emrine yönelik şikayet süresi de geçtiği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiştir. Gülsüm yönünden; ödeme emrinin Gülsüm'e 21/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacıya gönderilen tebliğ mazbatası incelendiğinde takip dayanağı bono örneğinin borçluya gönderildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, davalının icra takibine dayanak belgenin gönderildiğini ispat edemediğinden Gülsüm'e gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

    Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....

      kaynaklandığını, geçikmiş itirazlarını sunduklarını, İİK'nın 65.maddesinde yer alan "kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle itiraz edilememesi" olgusunun somut olayda vuku bulduğunu, zira icra dosyasında müvekkiline usulsüz tebligat yapıldığını ve usulsüz tebligata istinaden takibin kesinleştirildiğini, itiraz haklarının ellerinden alındığını, bunun üzerine usulsüz tebligatın Mahkemece tespiti için dava ikame edildiğini ve bunun sonucu ile yargının tespitinin beklendiğini, bu halde açıkça ortaya konmuş bir borca itiraz iradesinin olduğunu, bu iradenin İstanbul 24....

      UYAP Entegrasyonu