Bu nedenle, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliği edildiği iddiasıyla yaptığı şikayetin Mahkemece reddi kararına yönelik istinaf sebep ve gerekçesine itibar edilmemiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....
DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Somut olayda; davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu yönünde bir iddiası bulunmadığı, imzaya ve borca itirazlarını 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 22/05/2019 tarihinde ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Her ne kadar icra müdürlüğünce 22/07/2020 tarihinde tebliğ işleminin hatalı olması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, icra müdürlüğünün tek başına tebligatın usulsüz olup olmadığının değerlendiremeyeceği, bu hususun şikayet yoluyla mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözönüne alındığında icra müdürlüğünün söz konusu kararının sonuca etkili olmadığı, davacı vekiline ödeme emrinin 18/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve imzaya itirazlara ilişkin davanın ise 5 günlük yasal süreden sonra 09/09/2020 tarihinde açılmış olduğu gözönüne alındığında, mahkemece bu şikayet ve itirazlar yönünden davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde, imzaya itirazın kabulüne ilişkin karar isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki...
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takip başlatılmış olup borçlu, şubeye tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu beyanla takibin iptalini talep etmiş borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiş, mahkemece şikayetin reddine ve icra dosyasının kaldığı yerden devamına karar verilmiş, Dairemizin 21.11.2019 tarihli kararında tebligatın usulsüz olup olmadığının değerlendirilmesi, buna göre tebligatın usulsüz olduğunun kabulü halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve her türlü borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu konudaki talebin reddine karar verilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dair hüküm kurulmuş, mahkemece bu kez tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dairemizin 23.05.2019 tarihli, 2018/1035 E. 2019/9010 K. sayılı kararıyla; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, imzaya itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğu, borçluya ödeme emrinin 29.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülerek 11.08.2016 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunulduğundan borçlunun öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek oluşacak sonuca göre itirazlarının incelenmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
DAVA Borçlu keşideci ve avalist şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, aynı takip dosyasından daha önce taraflarına gönderilen ödeme emri tebliğlerinin usulsüz olduğunu, tebligat usulsüzlüğü şikayetleri ile birlikte imzaya itirazda bulunduklarını, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verildiğini ve taraflarına yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, her ödeme emri tebliğinin kendilerine yeni bir itiraz hakkı vermesi nedeniyle yeniden imzaya ve borca itirazla birlikte şikayette bulunduklarını, takibe konu senetlerin sahte olarak üretildiğini, imzaların ve senetlerdeki yazıların kendilerine ait olmadığını, davalı alacaklı tarafından daha önceki itirazda dayanak senetlerin, aralarındaki hisse devir sözleşmesi ve ödeme protokolünden kaynaklandığını ileri sürdüğünü, ancak Ağır Ceza Mahkemesince aldırılan raporla anılan sözleşme ve protokolün sahte olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle...
talep etmiş, duruşmada; imzaya yönelik itirazdan vazgeçtiğini beyanla borca itirazlarının devam ettiğini bildirmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2021/315 ESAS 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti- İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine Bursa 8....