Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazısına göre şirket yetkilisinin ... ... ... olduğu, ... isimli bir yetkilinin olmadığı, her ne kadar ...’nin borçlu şirketin çalışan olup olmadığı tespit edilemese de bu şahıs çalışan olsa bile yetkili olmadığı tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varıldığı ancak borçlunun şikayet dilekçesinde tebliğ tarihinin 19.03.2020 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davanın ise 16.06.2020 tarihinde açıldığı, dolayısıyla 7 günlük şikayet süresinin geçtiği, kaldı ki ... işlem kütüğünün incelenmesinden şirket yetkilisinin vatandaş portal üzerinden 28.05.2019 tarihinde ödeme emrini görüntülediği, bu haliyle şikayet süresinin geçtiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Ne var ki, şikayetçi borçlunun şikayet ve istinaf dilekçesinde, bila tebliğ iade dönen tebligatta yazılı adreste oturmasına rağmen tebligat yapılmadan adresten taşındığı belirtilerek tebligatın iade edildiğini, taşınma durumunun söz konusu olmadığını ileri sürdüğü ve şikayet dilekçesinde de adres olarak bu adresi belirttiği görülmüştür. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; mahkemece, ödeme emri tebligatının iade edildiği 09.03.2019 tarihi itibariyle şikayetçi borçlunun 09/03/2019 tarihinde "Yeşilyurt mah. Sahil Yolu cad. Kalender sit. No:19 İc Kapı No:3 Bakırköy/İST" adresinde oturup oturmadığı yöntemince araştırılarak, apartman yöneticisi Faruk Soylu"nun ve tebliğ memuru tarafından bilgisi alınan apartman görevlisi Ali Aktaş'ın tanık sıfatıyla dinlenerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. Maddesine göre tebligat çıkarılması koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken (benzer nitelikte Yargıtay 12....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet ile borca, faize, ferilere ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, 169, Tebligat Kanununun 16. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Yenilemeden önceki esas) sayılı dosyası üzerinden, alacaklı vekilinin ödeme emrinin tebliğine dair talebine uygun bulunmayan, borçlunun yasal adresi yerine , hiçbir bağlantısının bulunmadığı adrese usulsüz çıkarılan ve usulsüz biçimde kesinleştirilen tebligatın usulsüz bulunması sebebi ile geçersiz sayılmasına , muteriz borçlunun işbu icra dosyasından ve ödeme emrinden haberdar olduğu, 05.04.2021 ittıla tarihinin, Tebligat Kanunu 32. Maddesi gereğince, tebligat tarihi olarak düzeltilmesine , bu doğrultuda, tüm itiraz, şikayet ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile borçlunun ödeme emrine karşı itirazlarının kabulüne, ilamsız takibin durdurulmasına ve usulsüz kesinleşen takip sebebi ile yapılan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar, bila tebliğ iade edilen ödeme emri mazbatasında tebliğ memurunun ad ve soyadı yer almadığından usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, usulsüz tebligattan bahsedilmesi için tebliğ edilmiş bir evrakın bulunması gerekir. Bu nedenle ilk gönderilen tebligatın usulüne uygun olmadığı iddiası yerinde değildir. Tebligat Kanunun 35. maddesine göre gönderilen tebliğ evrakında dayanak belge sureti ibaresinin yer almadığı, bu durumda dayanak belge suretinin eklenmediğine ilişkin iddia İİK'nın 58/3 ve 61. maddelerine dayalı şikayet niyetliğinde olup, bu yöndeki şikayet 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekir. Davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 11/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 7 günlük süreden sonra 20/01/2020 tarihinde yapılmış olduğundan bu yöndeki şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir....
Madde de açıkça belirtildiğini, Tebligat bu usulde yapılmadığı gibi başka konutta oturan birine yapılarak usulsüz bir işlem yapıldığını, Usulsüz tebliğ nedeni ile takip kesinleştirilmiş ve müvekkili aleyhine icrai işlemlere başlandığını, Tüm menkul ve gayrimenkullerine haciz şerhleri işlendiğini, anılan sebeplerle T4 2021/31713- 2021/21871 E. dosyasında, müvekkili aleyhine usulsüz olarak yapılan takibin durdurulmasına, dosya üzerindeki hacizlerin tedbiren kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü 2016/6459 sayılı dosyasında borçlu taraf olduğunu öğrendiğini, dosyaya 19.11.2020 tarihinde vekâletname sunulması ile usulsüz tebligattan haberdar olunduğunu, icra dosyasından davacıya gönderilen ilk tebligatın mernis adresine gönderildiğini ve tebligat parçasında "Gösterilen adreste yapılan araştırmada muhatap taşınmış olup yeni adresi tespit edilemedi. Adreste oturan Ali Rıza Kandemir imzadan imtina etti. " denmekle tebligatın iade edildiğini, 24.11.2016 tarihli tebligatın TK 21/2'ye göre mernis adresine tebliğe çıkarıldığını, tebligat parçasında iptal yazdığını, buna rağmen takibin kesinleştirildiğini, ayrıca tebligat zarfının mevzuatta düzenlendiği ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirlenen açık mavi zarf şeklinde düzenlenmediğini, tebligatın bu yönden de usulsüz olduğunu, bu hususta çeşitli emsal kararların bulunduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile Bakırköy 17....
gereğince usulsüz tebligatın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde bu durumu icra mahkemesine bildirmesi gerektiğini, müvekkili tebligatların usulsüz olduğunu öğrendikten itibaren 7 gün içinde şikayet hakkını kullandığını, davanın süresinde olduğunu, usulden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir....