WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda şikayete konu ödeme emirleri ve dayanak belge suretlerinin şikayet edene 12.02.2015 ve 13.02.2015 tarihlerinde tebliğ edildiği, Osmaniye 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1045 Esas sayılı dosyasıyla ilgili yargılama yapıldığı, şikayet dilekçesinin şikayet eden / sanığa 26.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 11.07.2017 tarihli duruşmaya katılan şikayet eden / sanık T1'ın atılı suçlamayla ilgili savunma yaptığı, Osmaniye 1....

Tebliğ işleminin yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Ancak satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası, ancak ilgilisince ileri sürülebilir. İhalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, satış ilanının, ihalenin feshini isteyen borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığı gibi, tebligat, borçlunun kıymet takdirine itiraz eden vekili Av....’e 09.04.2014 tarihinde bizzat yapılmıştır. Tapu sicilindeki ilgililere tebligat yapılmamış olması, borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Mahkemece, borçlunun, şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan, "satış ilanının ilgililere tebliğ edilmemesi" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir....

    Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulunun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 esas, 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi, karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda; mahkemece öğrenme olarak kabul edilen 26.09.2014 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde; borçlu şirket çalışanı ...'...

      Başsavcılığına sunduğu şikayet dilekçesinde adres olarak kendisinin işyeri adresini bildirdiği halde, mahkemece duruşma gününü bildirir davetiyenin şikayet eden sıfatıyla BEDAŞ Genel Müdürlüğüne tebliğ edildiği, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. ve Tebligat Tüzüğünün 15.maddeleri uyarınca “vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, duruşma gününü bildirir davetiyenin suçtan doğrudan zarar gören yakınan kurum vekiline çıkartılması gerektiği gözetilmeden, usulsüz yapılan tebligat ile yetinilip yargılamaya devam edillerek yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 234.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendine aykırı davranılmış ise de; sanığa yüklenen elektrik enerjisi hırsızlığı suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA...

        Kat: 3 B.B sayılı taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davet kağıdının 13/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğden itibaren haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 08/08/2017 tarihinde yapıldığı, davacının 19/12/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde usulüz tebligat iddiasında bulunduğu, dava dilekçesinde 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığu, usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresinin 7 gün olduğu, davacı tarafça usulsüz tebligata ilişkin süresinde yapılmış bir itiraz olmadığı, süresinde olmayan usulsüz tebliğ itirazının kabul edilemeyeceği bu durumda meskeniyete ilişkin şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....

        Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağı ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır....

          Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2.maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağı ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır....

            Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2.maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" hükmü yer almaktadır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adresin adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın Tebligat Kanunu 21/2 ye göre yapılacağı ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat yapılmalıdır....

              Ve 35/7 maddeleri uyarınca tebligat memuru muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit ettikten sonra tebligatı mahalle muhtarına yapıp, 2 nolu haber kağıdını kapıya yapıştırıp, komşuyu durumdan haber ederek haberdar edilen komşunun isminin tespit edilerek tebliğ mazbatasına geçirmesi, imzadan imtina edilmesi halinde bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerektiğini, ancak somut olayda tebligat memuru tarafından yapılan tebligat işleminde kime haber verilip verilmediği tebliğ mazbatasında belirtilmeyerek usulsüz bir tebligat yapıldığını, yapılan bu tebligat işleminden herhangi bir komşuya haber verilip verilmediği de anlaşılamadığını, bütün bu açıklamalar ve Yargıtay kararları uyarınca somut olayda müvekkiline yapılan tebligat işleminin haber verildiği komşunun tespit edilmemesi sebebiyle yapılan tebligat işlemi usulsüz olup hukuka aykırı olduğunu, ayrıca tebligat memuru Tebligat Kanunu m.21/1'e göre tebligat yaparken Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği hükümleri uyarınca...

              ya da tebliğe elverişli değil ise ve başka da adresinin bilinmemesi halinde tebligat kanununun 21/2 maddesine göre mernis adresine göre tebligat çıkarılması gerektiğini, bu prosedürün gerçekleştirilmeden yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, şikayetçi borçlu müvekkiline gönderilen 03.10.2019 tebliğ tarihli kıymet takdiri tebliğ mazbatasının incelenmesinde, posta memurunun tebliğ mazbatasına yazdığı şerhe göre Tebligat Kanununun ilgili maddesine, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35 maddesine uygun olarak yapmadığının da anlaşılmakta olduğunu, posta memurunun tebliğ zarfına yazdığı şerhte muhatabın (şikayetçi borçlu müvekkilinin) adreste bulunup bulunmadığının, muhatabın nerede olduğunun belirtilmediğini, bu konularda açıklama yapılmaksızın tebligatın adreste yakınına bırakıldığının yazıldığını beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu