Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, aşkın haciz şikayetinin reddine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tebliğ mazbatası düzenlenirken şekli anlamda eksiksiz olmasına özen gösterilmesinin gerektiğini, tebligatın Tebligat Kanunu 23....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetevline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ve bozulmasına ilişkin Dairemizin ....05.2012 gün ve 2012/1729 Esas 2012/3611 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunanların üst sıraya alınmasının hatalı olduğunu, şikayet olunan bankanın takip dosyasından borçlu firmaya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle takibin kesinleşmediğini ve sonrasında yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunu, ayrıca yasal sürede satış istenmediğinden haczin düştüğünü ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun ... ve 41. maddelerine uygun olduğunu, ayrıca satış avansının süresi içinde yatırıldığını savunarak şikayetin reddini istemiştir....
Somut olayda, asıl dosya ve birleşen dosyada aynı menkullere haciz konulduğu ve borçlu vekili tarafından her iki dosyada da haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, mahkemece, asıl dosyada haczin kaldırılması talebinin kabul edildiği ancak birleşen dosya yönünden bu hususta olumlu ya da olumsuz karar verilmediği görülmüştür. O halde, mahkemece, birleşen 2012/25 E. sayılı dosyada haczin kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılarak gerekçesi ayrıntısı ile değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemece davanın hukuki nitelemesi ve gerekçesinde hata edildiğinden süre yönünden dava reddedildiğini, oysa ki huzurdaki davanın öncelikle memur muamelesini şikayet olarak kabulü gerektiğini, yargıtay uygulaması gereği de tebliğ edilmeyen işlemlerde öğrenme tarihi dava açma tarihi kabul edileceği ve şikayetin inceleneceğini, bu nedenle hükmün kaldırılması ve icra dosyasına itirazlarının süresinde olup olmadığını ve tebligatların usulsüz olup olmadığını incelemek gerektiğini, bir an için, yukarıdaki maddede açıklanan gerekçelerine itibar edilmez ise de, bu durumda davalarının öğrenme tarihinin düzeltilmesi davası yani usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi halinde dahi şikayetlerinin esasının incelenmesi gerektiğini, huzurdaki davada ise usulsüz tebligata muttali olma söz konusu olmadığını, Borçlu Gülnara Kömürcüoğlu dışındaki müvekkilleri icra takibinden haberdar olup itiraz ettiğini, tebligatlardan ise haberdar olmadığını, dolayısıyla...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin, posta memurunca gerekli araştırma yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, zira muhatabın adresi terk ettiği tespit edilmediği gibi haber kağıdının kapıya asıldığının da şüpheli olduğunu ve icra takibinden 24.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının iptalini, tebligatı öğrenme tarihinin 24.6.2022 olarak kabulünü ve uygulanan tüm hacizlerin kaldırılması ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
göre geçici olarak bulunmayış olarak nitelenmesi gerektiğini ve bu maddeye göre tebligat yapılması gerekirken, usule uygun bir tebligat yapılmadan, TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapılmasının müvekkilinin tebligat içeriğinden haberdar olmasının önüne geçtiğini, TK'nın 35. maddesinin uygulanmasına ilişkin koşulların oluşmadığını belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin 18/11/2021 olarak düzeltilmesine ve müvekkilinin taşınmazına ve bankalara konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....
tebligat zarfını muhtara teslim etmekle yetindiğini, mahkemece tanıkları dinlenmeden eksik inceleme ile haksız ve hatalı bir karar verildiğini, davalı T5 tarafından yapılan hacze konu borcun müvekkili tarafından Alternatif Bank'dan alınan 240.000,00 TL'lik kredi borcu ile ilgili olup bu tarih itibariyle 2.000.000,00 TL'yi bulduğunu, müvekkiline ait ofisin haczedildiğini ve satış aşamasında olduğunu, dava konusu konutun ise müvekkilinin ailesi ile birlikte ikamet ettiği tek evi olduğunu, üzerinde Denizbank'ın ipoteğinin bulunduğunu, bu ipoteğin müvekkilinin ihtiyacı olan esnaf kredisi için bankanın yokduğu zorunlu ipotek olduğunu, ipoteğin fek edilmediğini ve kredi borcunun şikayet konusu haczin uygulanmasından 8 yıl önce ödenip borcun kapatıldığını, bu nedenle meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin haklı ve yerinde olduğunu, bu nedenle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesinin haksız ve hukuka aykırı kararının kaldırılmasına ve davalarının kabulüne, yargılama...