ın, şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, adına çıkan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürdüğü ve tebliğ tarihlerinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, tebliğ tarihinin düzeltilmesinde dosyada taraf olmayan 3.kişinin hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; kendisine İİK'nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilen davacı 3.kişinin haciz ihbarnamesi tebliğatlarının usulsüzlüğüne ilişkin şikayette hukuki menfaati olduğundan şikayet hakkı vardır....
a tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayet olunan N.. S..'a tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, şikayet olunanın temyiz dilekçesinin sunulması halinde bu dilekçenin dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.- ). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 23/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 23/10/2020 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 23/10/2020 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir....
Hükmü davacı vekili istinaf etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; "Tebliğ işlemi usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap yapılan tebliğ işleminden haberdar olmuş ise işlem muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. "düzenlemesine ver verilmiştir. Burada borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- Şikayetçi vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, şikayet olunana tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosyada rastlanılamadığından, adı geçene şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosyaya konulması, temin edilemez ise tebliğ tarihinin mahkeme ve posta idaresi kayıtlarından araştırılarak tespiti, tebliğe çıkarılmamış ise tebliğ edilerek cevap süresinin beklenmesinden sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Mahkemesi -KARAR- Şikayetçi vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin, şikayet olunan iflas idaresine tebliğine ilişkin belgeye dosyada rastlanılamadığından, adı geçene temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ise tebliğ belgesinin dosyaya konulması, temin edilemez ise kayıtlardan araştırılarak tebliğ tarihinin tespit edilmesi, tebliğ edilmemiş ise tebliğ yapılarak temyize cevap süresinin beklenilmesi sonrasında dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20.07.2020 olarak düzeltildiği, yasal süre içinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince itiraz tarihinin dilekçenin tutanağa geçirildiği yada UYAP sistemine işlendiği tarih olduğu, itiraz tarihinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük yasal süreden sonra 14.09.2020 olduğu, İlk Derece Mahkemesince ödeme emrinin tebliğ tarihinin 20.07.2020 olarak düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, yeniden esas hakkında şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 20.07.2020 olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında davalı alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinde davacı tarafça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ıttıla tarihinin 25.03.2019 olduğu iddiası ile şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takipten 01/09/2021 tarihinde haberdar olduğundan bahisle 02/09/2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21.maddeye uygun olarak ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun isminin tebliğ mazbatasına "Yavuz Bey" olarak yazıldığı, beyanı alınan ve haber verilen komşunun açık kimliğinin yazılı olmadığı, davacı takip borçlusunun beyan ettiği tarih olan 01/09/2021 tarihinden önce takipten haberdar olduğu da ispatlanamadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TK. 32. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu tebliğ alan kişi tarafından ileri sürüldüğünde ve mahkemece de bu usulsüzlük kabul edildiğinde yapılan tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte öğrenme tarihinin, öğrenme tarihi tespit edilemiyorsa bildirdiği veya şikayet tarihi öğrenme tarihi kabul edilerek mahkemece bu tarihin tebliğ tarihi olduğunun tespitine karar verilir. Somut olayda şikayetçi birinci gönderilen haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük ileri sürmemiştir. Şikayet, kendisine gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkindir. Birinci haciz ihbarnamesi usule uygun olduğundan 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmesi doğrudur....