Şikayete konu muhtıra ile alacaklı tarafa reddiyatı yapılan paranın alacaklı vekilinin talebi üzerine bankalara yazılan haciz müzekkeresine binaen icra dosyasına gönderildiği ve alacaklıya ödendiği anlaşılmış olup, olayda İİK'nın 361. maddesinin ve 40. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, zira henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun mal varlığına ve 3.kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiği gibi, bu hacizler sebebiyle borçlunun alacaklıya ödenen banka haczinden gelen parasının iadesi için muhtıra çıkarılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından şikayetin reddi yerine kabulü ile icra müdürlüğünün 06/04/2023 tarihli işleminin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu görülmekle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Kayseri 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek; yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, buna dayalı kesinleştirme ve haciz işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ, memur muamelesinin şikayeti ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 20. ve 21. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre tüzel kişilere tebligat yetkiliye yapılır....
Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2016/9437 Esas-2017/959 Karar sayılı ilamında: "...mahkemece "icra müdürlüğünce hacizlerin fekki kararından dönülerek yeniden aynı sırada haciz konulmasına karar verilemeyeceği" ve bu nedenle daha sonra verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın da hatalı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. .......Somut olayda, icra müdürlüğünce 21/10/2013 tarihinde hacizlerin sehven kaldırıldığından bahisle daha önce konulan hacizlerin eski tarih ve sıralarıyla tekrar ihyasına karar verilmişse de, üçüncü kişi TOKİ idaresi nezdindeki bu hacizlerin ihyası mümkün olmayıp icra müdürlüğünün bu kararı, yeni haciz konulması niteliğindedir........O halde mahkemece, şikayetin yukarıdaki ilkeler ışığında incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." şeklinde hüküm kurulmuştur....
A.Ş. vekili, şikayetçi vekilinin baro kaydının bulunmadığını, şikayet tarihinden sonra, şikayetçi tarafından şikayet dilekçesinin altına imza atıldığını, sıra cetveline konu tüm hacizlerin temlikname tarihinden önce konulduğunu, haczi bulunmayan şikayetçinin sıra cetveline itiraz edemeyeceğini, temlik işleminin muvazaalı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetçi vekilinin baro kaydının bulunmadığını, şikayet tarihinden sonra, şikayetçi tarafından şikayet dilekçesinin altına imza atıldığını, sıra cetveline konu tüm hacizlerin temlikname tarihinden önce konulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlara, tebligat yapılmamıştır. Mahkemece; ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5157 ve 5461 Esas sayılı dosyalarındaki hacizlerin, şikayetçinin, alacağı temlik aldığı tarihten önce konulduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14733 sayılı dosyası ile, davalı- alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, davacı-3.kişinin ticaret siciline kayıtlı adresine 89/1- 2- 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği anlaşılmaktadır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Muhatap şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....
Somut olayda davacının talebi haciz kararına itiraz niteliğinde olmayıp aradan geçen süre nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. Davacının hacizlerin düştüğü iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemi İİK.nun 16. maddesine dayalı şikayet olup, anılan madde uyarınca inceleyecek mercii icra mahkemesidir. Yine, İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetleri inceleme görevi şikayete konu işlemi yapan icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesine aittir. Haciz de bir icra memurluğu işlemi olduğuna göre haczin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi, şikayete konu haczi koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Anılan maddede düzenlenen yetki ve görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup kesin niteliktedir....
ve ihtiyati haczin tamamlanmasının beklenmediğinden 24/01/2019 tarihinde ve müvekkilin geçici ve kesin mühlet içerisinde olduğu tarihlerde icra dosyasından yapılan taşınmazları ve diğer mal varlığı üzerine konulan tüm haciz ve ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
İcra Mahkemesi'nin 2015/856 E. sayılı dosyası ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nun 58. maddesi uyarınca bono aslının icra dairesine sunulmadığını ve kambiyo vasfını haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının da usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayetlerde bulunduğu, ayrıca bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2015/850 E. sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması ile satışa ilişkin talimatların iptalini talep ettiği, mahkemece, asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, birleşen dosya yönünden ise şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, mahkemece asıl dosya yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.10.2015 olarak tespitine karar verilmiş olup, borçlunun diğer iddiaları yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayete ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda Davalı/Alacaklı tarafından asıl borçlu dava dışı Erkan Özdemir aleyhine başlatılan icra takibinde , davacı/şikayetçi üçüncü kişinin, taraflarına gönderilen İİK’nin 89/1, 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini beyanla tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılmasını talep ettiklerini, icra Müdürlüğünce 19/11/2018 tarihli karar ile “alacaklı vekilinin 28/11/2016 tarihli talebinin tahsil harcının yatırılması gerektiğinden bahisle ret edildiği, borçlu vekilinin 16/02/2017 tarihli talebi gereğince de tahsil harcının yatırılması gerektiğinden bahisle ret edildiği yine borçlu vekilinin 31/01/2018 tarihli talebinin de daha önceden aynı konuda karar verilmiş olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmiş olduğu ve neticede tahsil harcının yatırılması halinde hacizlerin kaldırılmasına, borçlu vekilinin İİK 106- 110 maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" karar verildiğini; İcra Müdürlüğünün iş bu kararına karşı açmış oldukları şikayet davasında; İstanbul 26.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/812 esas, 2019/450 kararı sayılı kararı ile de; " Her ne kadar İcra müdürlüğünce tahsil harcı yatırılmadığından haciz işleminin kaldırılamayacağından bahisle...