WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye 11/08/2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 16/6/2009 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 22.8.2014 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 04.11.2013 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

      Ancak, davalı 28.12.2009 tarihinde ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını iddia ederek mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmiş olmakla davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki, bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 20.6.2009 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.nun 30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 gün ve 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödeme de bulunmadığından borçlunun temerrüdü gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken, istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

        Borçlunun, vekili aracılığıyla takip dosyasıyla ilgili olarak şikayet davası açtığı, daha sonrada dosyada vekil ile temsil edildiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, 103 davetiyesinin de vekile tebliği gerekir. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, vekil yerine asile tebligat yapılması, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, davacı vekili icra mahkemesine başvurusunda, 103 davetiyesi tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Bu durumda davacı tarafın taleplerinin esası incelenerek oluşacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, ödeme emrinin tebliğ tarihi dikkate alınarak yanılgılı değerlendirme ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile şikayetin süreden reddine karar verilmiş olması isabetsizdir....

        Hukuk Dairesi 2018/472 Esas, 2018/400 Karar sayılı ilamı ile ihtiyati hacizlerin devamı yönünde karar verildiğini ve verilen bu kararın 22.03.2018 tarihinde kesinleştiğini, davalı borçlu vekilince ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönünde yapılmış olunan şikayetinde de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....

        "İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Uyuşmazlık genel haciz yolu ile ilamsız takipte tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkemece davanın hukuki nitelemesi ve gerekçesinde hata edildiğinden süre yönünden dava reddedildiğini, oysa ki huzurdaki davanın öncelikle memur muamelesini şikayet olarak kabulü gerektiğini, yargıtay uygulaması gereği de tebliğ edilmeyen işlemlerde öğrenme tarihi dava açma tarihi kabul edileceği ve şikayetin inceleneceğini, bu nedenle hükmün kaldırılması ve icra dosyasına itirazlarının süresinde olup olmadığını ve tebligatların usulsüz olup olmadığını incelemek gerektiğini, bir an için, yukarıdaki maddede açıklanan gerekçelerine itibar edilmez ise de, bu durumda davalarının öğrenme tarihinin düzeltilmesi davası yani usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilmesi halinde dahi şikayetlerinin esasının incelenmesi gerektiğini, huzurdaki davada ise usulsüz tebligata muttali olma söz konusu olmadığını, Borçlu Gülnara Kömürcüoğlu dışındaki müvekkilleri icra takibinden haberdar olup itiraz ettiğini, tebligatlardan ise haberdar olmadığını, dolayısıyla...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ve davacı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ... 15.İcra Müdürlüğü'nün 2011/13032 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, bu takip sırasında icra dosyasında yapılan kıymet takdir işlemlerinin ... 3.İcra Mahkemesi’nin 24.09.2012 tarih 2012/327-551 E-K sayılı ilamı ile iptal edilerek, İİK’nun 24.maddesindeki prosedüre göre işlem yapılmasına karar verilmesi üzerine icra takibinin başa döndüğünü, henüz ilama konu aracın kıymeti belirlenmediğinden İcra Müdürlüğünden hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin...

            İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: " İncelenen şikayet dilekçesi, icra takip dosyası, ödeme emrinin takip borçlusu tarafa tebliğ edildiğine dair tebligat parçası aslı ve tüm dosya içeriğinden takip alacaklısı tarafın İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2019/25937 esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, örnek no:7 ödeme emrinin, takip borçlusu tarafa 29/08/2019 tarihinde, borçlunun bilinen adresinde, komşusu Onur Dayıoğlu'ndan sorularak, çarşıda olduğunun bildirilmesi üzerine Teb. Kan. 21. Maddesi gereğince muhtara teslim edilip, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve aynı komşuya haber verildiği ve şahsın imzadan imtina ettiğine dair şerhini içerir şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. Maddesindeki araştırma yükümlülüğü, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğinin belirtilmesi halinde doğmaktadır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlular takip dayanağı ilamı istinaf etmiş ise de, tehiri icra süreci içerisinde yaşanan gecikme nedeniyle alacaklının borçluların malvarlığına haciz koydurduğu, ancak borçluların icra müdürlüğünce 01.06.2022 tarihinde hesaplanan 3.144.912,90 TL borcu karşılar 3.230.000,00TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunu sunduğu, teminat mektubunun icra hakimliğince kabul edildiği ve mehil vesikası düzenlenerek tehiri icra kararı verildiği, böylelikle borçlu tarafından yatırılan teminat, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşıladığından, mevcut hacizlerin aşkın hale geldiği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nın 85/son maddesiyle de bağdaşmadığı, bu durumda ilgilinin talebi üzerine hacizlerin icra mahkemesince kaldırılması gerekmekte ve icra müdürlüğünce doğrudan hacizlerin kaldırılması doğru değil ise de, sonucu itibarıyla aşkın hale...

              UYAP Entegrasyonu