durdurulması kararının alacaklıya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dava açılmadığından ihtiyati hacizlerin kalktığının kabulü gerektiğini, hacizlerin kaldırılması talebine dair 06.09.2017 tarihli dilekçelerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, 08.03.2019 tarihli talep dilekçesi ile bu kez, İİK 106 ve 110 maddeleri uyarınca hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak bu talebinde ihtiyati haczi kaldırma yetkisinin olmadığından bahisle icra müdürlüğünce reddedildiğini, her iki kararın da açıkça yasaya aykırı olduğunu beyanla Gürpınar İcra Müdürlüğünün 12.09.2017 ve 11.03.2019 tarihli kararlarının ortadan kaldırılarak müvekkili aleyhine uygulanmış tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2019/392 2020/501 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/5603 esas sayılı takip dosyasında konulan taşkın hacizlerin kaldırılması ve dosyada blokeli meblağın teminat olarak kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Alacaklının, kira alacağına dayalı olarak kiracı ve müteselsil kefile karşı başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız takipte müteselsil kefil borçlu vekili, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, yenileme emrinin de tebliğ edilmediğini ileri sürmüş, hacizlerin kaldırılmasını istemiş, ayrıca borca itirazda bulunmuştur. İlamsız takipte borca itirazların ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine sunulması gerekir. Ancak, takip dosyasında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmesi halinde 7 günlük itiraz ve gerek ödeme emrine gerekse tebliğ işlemlerine yönelik şikayet süresi; tebliğin usulsüz olup olmadığı ve borçlunun takipten daha önce haberdar olup olmadığı ve buna göre yasal süresi içerisinde şikayette bulunup bulunmadığının tespitine bağlıdır....
Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddelerinde ve yine Tebligat Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 21. maddesinde tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnızca birine yapılır. Tevziat saatlerinde tüzel kişiler namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir nedenle iş yerine bulunmuyor veya o sırada belgeyi bizzat alamayacak bir durumda ise tebligatı kabule yetkili kişiler orada bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır ve bubub nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebliğ mazbatasına yazılması gerekir....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 1. İcra müdürlüğünün 2009/40512 E. sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı taşınmazlara alacaklının talebi üzerine 2013 yılında haciz şerhi konulduğunu, yatırılan satış avansının 10/04/2020 tarihinde geri çekilerek satış talebinden vazgeçildiğini, haciz şerhi 2013 yılına ait olup alacaklının satıştan vazgeçmesi nedeniyle İİK 110 maddeye göre hacizlerin düştüğünün açıkça anlaşıldığını, herhangi bir satış talebi ve satış avansı olmayan aynı zamanda Uyap sisteminde kapalı gözüken dosyada hacizlerin kaldırılması için yapmış oldukları talebinin reddedildiğini beyanla, şikayetlerinin kabulü ile müvekkil adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haczin İİK 106- 110 maddeleri de gözetilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/10578 Esas sayılı dosyasından verilen 26/07/2021 tarihli ve 11/08/2021 tarihli memur muamelelerini şikayet ile dosyada mübrez 05/08/2021 tarihli talepleri gibi müvekkilinin menkul ve gayrimenkullerinde bulunan hacizlerin kaldırılması ile ihtirazi kayıtla dosyaya yatırılan 610.725,00- TL'nin taraflarına iadesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Şikayet eden vekili dava dilekçesinde, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/629 E - 2021/829 K sayılı ilamı ile davanın kabulü İstanbul 32....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Bahadır Öztürk'e tebliğ edildiğini, bu sebeple takibin kesinleşmesine sebep olan tebligatın usulsüz olduğunu, takibin hukuka aykırı olarak başlatıldığını belirterek takibin durdurulmasını, alacaklının uhdesine geçen teminat tutarının iadesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. Mahkemece;"Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, davacı tarafın takibin iptali, hacizlerin kaldırılması ve teminatın iadesi taleplerinin ayrı ayrı reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu emirde 24'üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmezse icra Mahkemesi'nden veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu Mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ihtar olunur. Somut olayda borçlulara gönderilen icra emirleri usulüne uygun tebliğ edilmediğinden, Mahkemece buna ilişkin şikayet kabul edilerek, icra emirlerinin tebliğ tarihi 22.01.2013 olarak düzeltildiği halde, bu tarihe göre gerçekleşecek kesinleşme tarihinden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekir. Mahkemece haciz işlemine geçilebilmesi için İİK'nun 32. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun icra emri tebliği gerektiği, hususu nazara alınarak, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması yerine, borçluların şikayetlerinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....