Keza, ihtiyati hacze konu alacak miktarları ile sınırlı olarak haciz kararı verildiğine göre, bu miktardan fazla yapılan hacizler için ilgili icra dairesine şikayet yoluyla taşkın haciz yapıldığı hususunda başvurulabileceğinden, davalılar vekilinin bu hususa değinen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 341/1. fıkrasına göre; İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları,karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları,karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yukarıdaki düzenlemeler bir arada incelendiğinde ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebi İİK 266. Maddesi kapsamında takipten önceki dönemde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olup, mahkemenin bu talep ile ilgili kararına karşı istinaf kanun yolu bulunmamaktadır....
Keza, ihtiyati hacze konu alacak miktarları ile sınırlı olarak haciz kararı verildiğine göre, bu miktardan fazla yapılan hacizler için ilgili icra dairesine şikayet yoluyla taşkın haciz yapıldığı hususunda başvurulabileceğinden, davalılar vekilinin bu hususa değinen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 341/1. fıkrasına göre; İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları,karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları,karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yukarıdaki düzenlemeler bir arada incelendiğinde ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebi İİK 266. Maddesi kapsamında takipten önceki dönemde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olup, mahkemenin bu talep ile ilgili kararına karşı istinaf kanun yolu bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 1) Alacaklı vekilinin taşkın hacze ilişkin temyiz itirazları yönünden; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir....
İş Mahkemesinin 2018/97 esas sayılı ilamının takibe konulduğunu, teminat mektubunun icra müdürlüğüne sunulduğunu ancak dosyanın fiziki olarak mahkemesine gönderilmediğini, müvekkili şirkete ait, beş taşınmaz ile altı araca, SGK kayıtlarına, banka hesaplarına haciz konulduğunu, İİK m. 85’e göre sadece alacak miktarı kadar malın haczedilebileceğiin haczedilen taşınmazların kıymet takdirinin yapılmadığını, haczin aşkın haciz niteliğinde olduğunu, hukuka aykırı olduğunu beyanla şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Açılan Tazminat) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Erbaa' da tuğla alanında faaliyet gösteren sayılı firmalardan biri olduğunu, bünyesinde birçok işçi çalıştırması hususu da gözönünde bulundurulduğunda görüleceği üzere şirketin mal kaçırma ihtimali bulunmadığını, Ticaret Sicil Kayıtlarından davalı müvekkilinin iş yeri, yerleşim yeri ve çalışma yerinin sabit olduğunu, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmaya yönelik hiçbir eylemi söz konusu olmayıp İHTİYATİ HACİZ için kanunda aranan şartların gerçekleşmediğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu,. ayrıca verilen kararla taşkın haciz yapılma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğunu, bu durumun telafisi imkansız zararlara yol açabileceğini, kararın talep miktarı ile taşkın hacze sebep olmayacak şekilde sınırlandırılmamasının hukuka aykırı olduğunu, sadece menkul veya...
Davalı vekili, Dairemizce verilen ihtiyati haciz kararının infazı aşamasında, dava değerini çok aşan miktarda malvarlığı üzerine taşkın haciz uygulandığı iddiası ile bunların kaldırılmasını istemiş ve İlk derece mahkemesince davacının isteğinin kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf itirazında bulunulmuştur. 6100 Sayılı HMK'nın 341.maddesinde ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir,ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. İhtiyati haciz kararların infazı İİK 261 maddesinde düzenlenmiş olup, Dairemizce verilen ihtiyati haciz kararının infazı aşamasındaki İlk derece mahkemesi ve İcra dairesi işlemleri hakkında Dairemizin bir görev ve yetkisi bulunmadığından davacının İcra Dairesi işlemi hakkındaki talebi hakkında karar verilmesine yasal imkan bulunmamaktadır....
Mahkemece öncelikle davacı kurumun diğer hacizli taşınmazlar nedeniyle borca yeteri kadar haciz yapıp yapmadığının belirlenmesi ile borca yeter miktardan fazla yapılan hacizlerin varlığı halinde taşkın haciz nedeniyle davacının talebinin yerinde olacağı hususu değerlendirilmeli, taşkın haczin olmaması halinde ise, mahcuzun değer tespitinin bu konuda bilirkişilik yapabilecek nitelikte uzman kişilerden haciz tarihindeki değeri dikkate alınmak suretiyle denetlenebilecek şekilde olan ve emsal taşınmazlar da belirlenerek haciz tarihine göre değer tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Şti., Hakim Yıldız, Sebahattin Topaloğlu, Ahmet Taşkın, Sadık Taşkın, Nazif Taşkın ve T1 aleyhine 05/11/2010 tarihinde, 19/10/2010 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bonoya istinaden Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 308.924,00 TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, Samsun İcra Dairesinde başlatılan takibin yetkisizlik kararı ile Bafra icra Dairesine gönderildiği, yetkili Bafra İcra Müdürlüğünce düzenlenen 08/02/2011 tarihli ödeme emrinin davacı borçluya 19/02/2011 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, icra dosyasında 04/03/2013 tarihinde yapılan haciz işleminden sonra, dosyanın 1 yıl süre ile işlemsiz bırakıldığından bahisle 12/09/2014 tarihinde işlemden kaldırıldığı, davalı/alacaklı tarafindan 08.10.2018 tarihinde yenileme dilekçesi gönderildiği ve dosyada yeniden haciz işlemleri uygulanmaya başlandığı, bu hali ile 04/03/2013 tarihinden 08.10.2018 tarihine kadar icra dosyasında hiç bir icrai işlemin yapılmadığı anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/133 Esas 2021/183 karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "...dava, taşkın hacizden kaynaklı manevi tazminat davasıdır....
İcra Müd 'nün 2021/19397 E sayılı dosyasında ki şikayetçi borçluya gönderilen 17/08/2021 tarihli ÖDEME EMRİNİN İPTALİNE, (Dosyaya bir şekilde giren icra müdürlüğü onaylanmayıp düzenlenmemiş olan 16/08/2021 tarihli örnek no 7 yazan ödeme emrinin hukuki değeri olmadığından nazara alınmasına ), Ödeme emrinin iptaline karar verildiği için şikayetçinin bu nedenle bu aşamada taşkın haciz şikayeti konusunda bir karar vermesine yer olmadığına,'' dair karar verildiği görülmüştür....