WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçlunun alacağı üzerine ihtiyati haciz koyduklarını, şikayetçi bankanın ihtiyati haczini kesinleştiren ilk kesin alacaklısı olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin kendi takip dosyalarından düzenlenmesi gerektiğini, sırasına itiraz edilen şikayet olunan bankanın İİK'nın 100. maddesindeki belgelere sahip olmadığını, ilk kesin haciz olan şikayetçi bankanın haczine iştirak edemeyeceğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet olunanın haczinin kanuna uygun satış talebinde bulunulmadığı için düştüğünü, zira şikayet olunan tarafından satışa konu araç üzerine kayden haciz konulduğunu, daha sonra fiilen haciz konulmadığı gibi haczin de borçluya 103 davet kağıdı gönderilerek bildirilmediğini, satış avansının eksik yatırıldığını, ayrıca 03.12.2009 tarihli satış talebinden sonra satışla ilgili dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, bu sebeple satış talebinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, 20.12.2012 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra cetveline konu araç üzerine kayden haciz konulmasının yeterli olduğunu ayrıca fiilen hacze gerek bulunmadığını, müvekkilinin haciz tarihinden sonra bir yıl içinde satış talebinde bulunarak satış avansını da yatırdığını, satış tarihi itibari ile haczin devam ettiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu ... dosyasında, takip borçlusuna ait aracın trafik kaydına ....01.2011 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, ....06.2011 tarihinde de aynı araç için fiil haciz istendiğini ve aynı gün buna ilişkin yakalama satış avansı yatırıldığını, araç üzerindeki haciz devam ederken, talepleri üzerine, ... Müdürlüğü'nce 09.05.2012 tarihinde haczin yenilendiğini, 09.05.2012 tarihinde konulan haciz yeni bir haciz olmadığı halde, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin haciz tarihi olarak ....01.2011 tarihinin esas alınması gerekirken, 09.05.2012 tarihinin esas alındığı ve müvekkiline, haciz tarihi ....02.2012 olan şikayet olunan ...'...

        Kararı, şikayetçiler vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçiler vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Şikayet, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkindir. Dosya kapsamından şikayet olunan Vergi Dairesi'nin borçlunun mevduat hesabına e- haciz konulmasına ilişkin 26.07.2010 ve 01.09.2010 tarihli müzekkerelerinde 18.05.2010, 15.07.2010, 26.07.2010 tarihli e-hacizlerden bahsedilmekte ise de bu haciz uygulamalarının kapsam ve miktarları mevcut belgelerden anlaşılamamaktadır. Vergi alacakları için konulan hacizler, haciz tarihindeki alacak ile bu alacağa satışa kadar işleyecek faizi karşılamakta dikkate alınabilir. Bir diğer ifade ile haciz tarihinden sonra tahakkuk eden vergi alacakları ve fer'ilerinin bu hacizden tatmin edilmesi mümkün değildir....

          Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; bedeli paylaşıma konu olan taşınmaza, şikayet olunan tarafından 19.02.2010 tarihinde haciz konulduğu, 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereğince, kamu alacağından dolayı konulan haczin ilk hacze iştirak edebileceği, ancak ilk haczin kamu alacağı nedeniyle konulması halinde başka bir kamu alacağından dolayı konulan haciz dışındaki diğer alacakların bu hacze iştirakinin mümkün olmadığı, şikayet olunanın haczinin de ilk haciz olduğu ve şikayetçinin hacze iştirak edemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 01.06.2015 tarih ve 2014/7339 E., 2015/4132 K....

            -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın satımı sonucunda düzenlenen sıra cetvelinde, satış parasının tamamının birinci sırada şikayet olunan ile Vergi Dairesi arasında garameten paylaştırıldığını, oysa araç üzerine ilk haczin müvekkili tarafından konulduğunu, şikayet olunanın ise müvekkilinden sonra haciz uyguladığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan, cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin alacağı için 22.10.2012 tarihinde, şikayet olunanın ise 02.11.2012 tarihinde ihtiyati haciz uyguladıkları, ancak şikayet olunan alacaklının ihtiyati haczinin 15.11.2012 tarihinde, şikayetçinin ihtiyati haczinin ise 23.02.2013 tarihinde kesinleştikleri, buna göre şikayetçinin ihtiyati haczinin şikayet olunanın ihtiyati haczinden sonra kesinleşmesi nedeniyle ilk sırada şikayet olunanın yer alması gerektiği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

              ve şikayet etmiştir....

                A.. vekili, derece kararında yazılı bulunan tüm dosya ayrıntılarının doğru olduğunu, davalının ihtiyati haciz işlemi yaptığını, müvekkilinin, normal haciz işlemi yaptığını, haciz için 10 günlük ödeme süresinin beklenmesinin gerekmeyeceğini, kambiyo senetleri ile yapılan takiplerde kesinleşme sürecinin 5 gün olduğunu, beşinci günün bitiminde haciz yapılacağını, önceki tarihli bir ihtiyati haczin sonraki tarihli bir kesin hacze iştirak ederse dosyaya giren paraların garame şeklinde her dosya alacağı nispetinde para alınacağını, borçluya ait taşınmazlar üzerine şikayet olunan tarafça 11.09.2009 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve söz konusu haczin 06.01.2010 tarihinde kesinleştiğini, ikinci sıradaki haczin müvekkilince 25.09.2009 tarihinde gerçekleştiğini, ancak bu dosyadan borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.09.2009 tarihinde tebliğ edildiğini ve icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi olması nedeniyle 10 günlük ödeme süresi sona ermeden taşınmazların kaydına...

                  DAVA Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait aracın satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde rehin alacağından sonra kalan paranın şikayet olunan dosyasına ödendiğini, şikayet olunan adına haciz talebinde bulunan avukatın vekaleti ve yetki belgesi bulunmadığından, haciz talebinin geçersiz olduğunu, sıra cetvelinde şikayet olunana pay ayrılmaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. II. CEVAP Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; yetki belgesinin ve haciz koyma talebini içeren evrak aslının dosyada mevcut olmadığını, bunların kasıtlı olarak dosyadan alındığını, şikayetin reddini istemiştir. III....

                    Henüz ortada sıra cetveli yokken yapılmış bir şikayet üzerine, taraflarının haciz tarihlerinin ve hacizlerinin kapsamının belirlenmesi bağlayıcı olmayıp, tesbit niteliğindeki önceki kararın eldeki şikayet dosyası için kesin hüküm veya delil olmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Öte yandan üçüncü kişilerdeki alacak, mal ve hakların ne şekilde haczedileceği ... ve İflas Kanunu’nun 89 uncu maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasından üçüncü kişi konumundaki banka şubesine yazılan ve menkul haczi niteliğinde sayılabilecek bir yazı ile para üzerine haciz konulmuştur. Bu haczin, haciz tezkeresinin banka şubesine ulaştığı anda mevcut bulunan para üzerine konulduğu tartışmasızdır. Fakat bu şekilde konulan haciz, daha sonra hesaba yatacak paralar üzerine de konulmuş sayılamaz....

                      UYAP Entegrasyonu