nin vergi borcundan dolayı bir başka taşınmazına haciz konulduğunu, bu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını ve bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz konulmasını talep etmesi üzerine anılan taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek, 30.05.2013 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi .... hakkında şikayetçinin yaptığı herhangi bir takip bulunmadığını, bu nedenle taşınmazın kaydına konulan teminat haczinin de geçerli bir haciz olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu, şikayetçinin taşınmazın bedelini karşılamadığı alacağı için borçlunun talebini yerinde görerek tek taşınmaz haczi ile yetinmesinin nedeninin anlaşılmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... Bankası A.Ş. vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ...., şikayete cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlulardan ... mahkemeye başvurarak üçüncü kişi ....'ye gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevaba istinaden, haczedilen hakedişlerin borçlunun değil borçlunun ortağı olduğu ... ait olduğunu belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olup mahkemece istem, haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilip bu konu hakkında daha önceden karar verildiği belirtilerek süre aşımından ret kararı verilmiştir. Takip borçlusu olan ...'nin alacağı için ....'...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin üzerine haciz konulan taşınmazdan başka evi bulunmadığını, halen davaya konu evde oturmakta olup mesken olarak kullandığını, İİK'nun 82/12. maddesi gereğince borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceğini, yine taşınmaz ile ilgili olarak yapılan kıymet takdirini kabul etmediklerini, taşınmazın değerinin mevcut değerinden daha yüksek hesaplandığını, yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 128/a maddesine dayalı kıymet takdirine ilişkin şikayet ve İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 3. kişi, davayı maktu harç yatırarak şikayet istemli olarak açmıştır. Başvuru dilekçesinde; 28.04.2015 tarihinde borçlu ile ilgisi olmayan, kendisine ait adreste haciz yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuka aykırı işlemleri yapan icra dairesinin talimat icra dairesi olması sebebiyle bağlı bulunduğu Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talebinin kabulü ile haciz işleminin hukuka aykırılığına, haczin kaldırılmasına ve ödediği bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların, takibin kesinleşmesinden sonra borcun 18.094,00 TL'lik kısmının ödendiğini ileri sürerek kalan kısmını da ödemek suretiyle, icra müdürlüğünden hacizlerin kaldırılmasını talep ettikleri, icra müdürlüğünce, alacaklı vekilinin ödemeyi kabul etmemesi sebebiyle talebin reddine karar verilmesi üzerine müdürlük işleminin şikayet konusu edildiği, mahkemece, borçluların bu istemlerinin taşkın haciz şikayeti olarak değerlendirildiği ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu durumda Mahkemece, öncelikle şikayet istemi hakkında bir karar verilerek istemin sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının kabulüne karar verilmesi, memur muamelesini şikayet talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Şikayet konusu taşınmaz üzerinde bulunan 21.06.2013 tarihli hacze ilişkin olarak borçluya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kıymet takdirine dair 20.11.2014 tarihli tebligata göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmakla, süreye yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.07.2011 ve 21.06.2013 tarihlerinde haciz konulduğu görülmüştür....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlular mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde; Ankara 22.İcra Müdürlüğünün 2012/566 E.sayılı dosyasında yapılan takipte şirkete ait maden sahasında bulunan alet ve tesisler ile maden cevheri üzerine haciz konularak kıymet takdiri yapıldığını, şirkete ait krom işletme izinli ruhsat sahalarının kıymet takdiri bedellerinin gerçek değerinin çok altında belirlendiğini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, ayrıca Maden Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca madenlere ait menkullerin işletme hakkı haczedilmeden ayrı ayrı haczinin yasaya aykırı olduğunu, yapılan usul ve yasaya aykırı işlemlerin iptali gerektiğini, Maden Kanunu'nun 11/3. bendinde yer alan "ticari işletme içerdiği mal varlığı unsurlarının...