DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlular mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde; Ankara 22.İcra Müdürlüğünün 2012/566 E.sayılı dosyasında yapılan takipte şirkete ait maden sahasında bulunan alet ve tesisler ile maden cevheri üzerine haciz konularak kıymet takdiri yapıldığını, şirkete ait krom işletme izinli ruhsat sahalarının kıymet takdiri bedellerinin gerçek değerinin çok altında belirlendiğini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, ayrıca Maden Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca madenlere ait menkullerin işletme hakkı haczedilmeden ayrı ayrı haczinin yasaya aykırı olduğunu, yapılan usul ve yasaya aykırı işlemlerin iptali gerektiğini, Maden Kanunu'nun 11/3. bendinde yer alan "ticari işletme içerdiği mal varlığı unsurlarının...
No: 32/2 Datça/Muğla adresinde bulunan) "haline münasip" taşınmazına İİK md. 82/12'ye aykırı olarak haciz şerhi işletildiğini, müvekkilinin bunu 27/02/2020 günü haricen öğrendiğini, müvekkilinin söz konusu evden başka herhangi bir evi mevcut olmadığından, evin tapu sicil kayıtlarındaki haciz şerhinin kaldırılması için işbu şikayeti yapma gereğinin hasıl olduğunu, belirtilen nedenlerle şikayetin kabulü ile Datça İcra Müdürlüğü'nün 2020/27 Esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkilinin ailesi ile birlikte yaşadığı Muğla ili, Datça ilçesi, İskele Mah. Kavak Yanı Mevkii 562 ada, 14 parselde kayıtlı şikayet konusu 8 nolu meskenin tapu sicil kayıtlarındaki haciz şerhinin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/171635 Esas sayılı dosyasında alacaklı Türk Ekonomi Bankası A.Ş tarafından borçlular Güray Yaşar, Enpa Endüstri A.Ş, Cemile Yaşar ve Yaşar Yaşar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, alacağın T3'ye temlik edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine 24/11/2022 ve 30/11/2022 tarihlerinde Mimarsinan OSB Kastim Cad. No:16 /A adresinde haciz işlemleri yapıldığı, davacı şirket tarafından haczedilen menkullere yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de; haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. İcra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişi şikayet yoluyla haczin kaldırılmasını isteyemez....
nun 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği iddia edilmiştir. Her ne kadar İİK.'nun 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz tebliğ edildiği varsayılsa bile davacı tarafından dava dilekçesinde haciz ihbarnamesinden 24.08.2021 tarihinde haberdar olunduğu ve birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihin 24/08/2021 olarak düzeltilmesi talep edilmiş olduğu anlaşılmakla davacının haciz ihbarnamesinden en geç kendisinin bildirmiş olduğu 24/08/2021 tarihinde öğrenmiş olacağının kabulü gerekir. Usulsüz tebligata ilişkin şikayet İİK.'nun 16 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olup bu tarihten itibaren yedi günlük süre geçtikten sonra 02/09/2021 tarihinde yerel mahkemeye şikayet yoluyla başvurulduğu görülmüştür. Mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı vekili haciz yapılan evin müvekkilinin amcasına, içindeki eşyaların ise kendisine ait olduğunu, yine haciz yapılan evin yakınında bulunan ahırdaki hayvanların da davacıya ait olduğunu iddia ederek haciz işlemini şikayet etmiş ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece üçüncü kişinin haciz işlemine karşı şikayet hakkının bulunmadığından şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, istihkak iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmiştir. İcra dosyasının ve haciz zaptının incelenmesinde davacı 3....
GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2020/3825 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlular T1 ve Ali Haydar Kaplan aleyhine toplam 57.421,92 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davacı borçluya örnek 7 ödeme emrini 28/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davacı tarafından 19/10/2020 tarihinde usulsüz tebliğ şikayeti açıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....
İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. Buna göre, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de, icra emri tebliği üzerine, İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581 ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermek gerekir....
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ...’ün beraatlerine, haklarında İİK’nun 89/4.maddesi gereğince talep edilen tazminat isteminin reddine karar verilmiş,hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti ile şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK’nun 345.maddesi gereği davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi isabetsiz olup hükmün istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı...
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz niteliğinde olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre haczi öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlu ... adına kayıtlı şikayete konu taşınmazın tapu kaydına, yapılan takip sebebiyle 15.01.2014 ve 08.05.2015 tarihlerinde haciz şerhinin işlenmiş olduğu ve son hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 28.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği ... genel Müdürlüğünün 09.02.2016 tarihli yazı cevabından anlaşılmış olup, borçlu tarafından bu haczin daha önce öğrenildiğine dair dosya içerisinde bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin 7 günlük süre içerisinde (04.02.2016 tarihinde) icra mahkemesine yaptığı şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, ......
İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı üzere, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz, ipotekli taşınmaz olduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte haciz safhası bulunmadığından, borçlu taşınmazına ipotek koydurmakla meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağından, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca borçlunun meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafından kıymet takdirine ilişkin şikayet ile satışın durdurulması ve iptaline ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de icra mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363/1. maddesinde açıklanmıştır. Kıymet takdirine ilişkin her türlü şikayet ile satışın durdurulması ve iptali hakkında verilen ilk derece mahkemesi kararları, İİK'nın 128/a ve 363/1 maddeleri gereğince niteliği itibariyle kesin olup, istinafı kabil değildir....