İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayetçi vekilinin 18/09/2020 tarihinde yapılan ek haczin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline yönelik şikayeti yönünden; üçüncü kişi, talimatta yazılı adresin, haciz işlemi yapılan yerin ve menkullerin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasını, ancak İİK'nın 96. ve bunu izleyen maddelerde düzenlenen istihkak prosedürü kapsamında ileri sürmesi mümkün olup, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla haciz talimatının iptalini isteyemeyeceği, kaldı ki, üçüncü kişi şikayetçinin önceki tarihli haciz işlemine yönelik açtığı istihkak davası da henüz derdest olup, sonuçlanmadığı gibi, yapılacak haciz işlemlerine yönelik herhangi bir tedbir kararı da bulunmadığını, takipte taraf olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haciz işleminin iptalini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
in beraatlerine ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma düzeltilerek onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik olarak kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Şikayet dilekçesinde tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkililerinin isminin belirtilmediği, tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK’nun 345. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde "...beraatlerine" karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından "...beraatlerine" kısmının çıkartılarak yerine "şikayet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği...
Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 29.04.2013 tarihli haciz işleminde Borçlu Vekilinin hazır olduğu, 07.05.2013 günü haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu,7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddi gerekirken şikayetin kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı Belediye'nin diğer bir şikayeti ise Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi kapsamında mal beyanı olarak bildirdiği 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle uygulanan şikayete konu hacizlerin taşkın haciz olduğu iddiası olup, mal beyanı olarak bildirilen 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, yine haciz konulan belediyeye ait araçlar üzerinde şikayete konu icra dosyasındaki haciz dışında çok sayıda başka hacizler de bulunduğu, 123131 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davacı borçlunun başka bir malikle birlikte müşterek malik olduğu, taşınmazın arıtma tesis alanı olduğu, kamuya tahsisli olduğu, bu nedenle şikayet tarihi itibariyle davacının mallarına konulan hacizlerin taşkın haciz olup olmadığının tespit edilemediği, taşkın haciz iddiasının ispatlanamadığı, belirtilen tüm bu nedenlerle davacının şikayet nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine," karar verildiği görülmüştür....
Sayılı dosyadan memur muamelesinin şikayet konusu edildiğini, 2020/4 K....
Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK'nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3. kişi nezdinde alacak niteliğini de arzetmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı takdirde İİK.nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar. İİK.nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. Somut olayımızda suç tarihi itbarıyla bankaya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş haciz ihbarnamesi bulunmamakta, fakat İİK’nun 78.maddesine uygun olarak 30.5.2005 tarihli haciz müzekkeresi bulunduğu gözetildiğinde İİK’nun 89.maddede düzenlenen sonuçlar da gerçekleşmemiştir....
Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. İlk verilen Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/227 Esas 2018/254 Karar sayılı kararın 29/05/2014 tarihli hacze yönelik olduğu bu kararın gerekçesinde açıkça kabul edilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. İnceleme konusu dosyadaki şikayet 16/11/2017 tarihli hacze yönelik olduğundan, derdestlik veya kesin hüküm oluşturmaz....
olarak sadece istihkak prosedürü yönünden değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece haciz işleminin iptaline yönelik davacının şikayeti değerlendirilmek suretiyle karar verilmek üzere davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın esasının incelenmeksizin mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
DAVA Şikayet eden üçüncü kişi vekili dilekçesinde; 89/1 haciz ihbarnamesinin şirket çalışanı olmayan ... isimli kişiye usulsüz tebliğ edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesi usulüne uygun olmadığı nedenle 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilemeyeceğini ileri sürerek 89/1 haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 09.07.2019 olarak düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin şirket çalışanlarına usulüne uygun tebliğ edildiğini beyan ederek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayet edene gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ evrakında adı geçen ... isimli şahsın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazılan müzekkere cevabı ile Kolluk araştırması neticesine göre şirket çalışanı olmadığı tespit edildiğinden tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, ... 3....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairemizin yerleşik kararları, icra müdürünün bir malın haczininin caiz olup olmadığı konusunda kural olarak takdir hakkının olmadığı, haciz talebini yerine getirmek zorunda olduğu, o malın haczinin caiz olup olmadığı ancak, borçlunun şikayeti üzerine icra mahkemesinde incelenebileceği yönündedir. (HGK 31/03/2004, 12/202-196). (05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'nun 16. maddesi İİK'nun 82. maddesine ekli son fıkrası ile icra memurunca haczi talep edilen malların haczinin caiz olup olmadığı takdir yetkisini vermiştir). Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, icra müdürlüğü alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir yada haciz müzekkeresi gönderilen üçüncü kişi şikayet yoluna başvurabilir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....