İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:" Mahkememizce 12/12/2019 tarihli tensip zaptının 4 no.lu ara kararı ile: "Davacı tarafa, davanın konusu memur işlemine yönelik mahçuz mallar üzerinde "şikayet" mi yoksa "istihkak" mı davası olduğunu, ayrıca davanın konusu şikayet ise hangi tarihli memur işlemine yönelik şikayet olduğunu açıklamak üzere HMK'nun 119/1,ğ ve 119/2 maddesi gereğince bir haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına" karar verildiği, tensip zaptının davacı vekiline 30/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 02/01/2020 tarihli dilekçesinde, davanın konusunun 10/09/2019 tarihinde icra dosyasından yasaya aykırı olarak verilen müvekkili şirketin menkul malları üzerine haciz uygulanmasına dair icra memur işleminin şikayeti olduğunu, ayrıca Mahkememiz nezdinde istihkak davası açıldığını bildirdiği görülmüştür....
Bu durumda mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulması gerekirken; bu husus, göz ardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Öte yandan, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda şikayet tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları gözetilerek karar verilmesi gerekmektedir. Nitekim borçlu yukarıda da belirtildiği üzere haline uygun meskeninin alacaklı tarafından haczedilmesi nedeniyle şikayette bulunmuş olup; alacaklı şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğüne yaptığı ....05.2015 tarihli talebinde mahcuz taşınmazın borçlunun haline münasip meskeni olması nedeniyle haczin kaldırılmasını istediğini bildirdiği gibi icra mahkemesine verdiği ....05.2015 tarihli cevap dilekçesinde de; şikayete konu taşınmazın mesken niteliğinde bulunması sebebiyle haczin terkini isteminde bulunduğunu ifade etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinin mahkemece süresinde olmadığından bahisle reddedildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayet konusu taşınmaza 15.10.2015 tarihinde yeniden haciz konulmuş, bu hacze ilişkin 103 davetiyesi 26.10.2015 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir....
Meskeniyet nedenine dayalı haczin kaldırılması istemi, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu şikayet ancak haciz yolu ile yapılan takiplerde söz konusu olabilir. Somut olayda ise takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapıldığına ve haciz safhası bulunmadığına göre, haczedilmezlik şikayetinin yasal dayanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin açıklanan nedenlerle reddi gerekirken işin esasının incelenerek istemin yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her icra mahkemesi hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı'nca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar".Somut olayda, haciz işlemi doğrudan İzmir İcra Dairesi'nce uygulanmıştır. Ödemiş İcra Dairesi'nce bu yolda yapılan bir muamelenin bulunmadığı görülmektedir. İzmir İcra Dairesi'nin haciz işlemine karşı şikayeti inceleme görevi ise, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince İzmir İcra Hakimliği'ne aittir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece re'sen gözetilir (HGK'nun 21.03.2001 tarih, 2001/12-235) açıklanan nedenlerle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ...
Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
na ait 4 adet taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, 29.01.2015 tarihli sıra cetveli ve derece kararı düzenlendiğini, şikayet olunan ... Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından konulan haczin 2. sırada olduğu, ... Belediyesi'nin haczinin de kamu alacağı olarak değerlendirilerek ... Mal Müdürlüğü ile birlikte satış bedelinin bu üç haciz sahibi arasında garameten paylaştırılmasına karar verildiğini, düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Birleşen dosyada şikayetçi ..., ... Sulama Birliği'nde işçi olarak çalıştığını, Sulama Birliği'nden alacaklı olduğunu, alacağı tutarın kanun gereğince öncelikli olarak kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan ... Müh. San. Tic. Ltd....
Satışla beraber haciz kalkacağından, dolayısıyla bu tarihten sonra haczin kaldırılması isteminin konusu bulunmayacağından dinlenme olanağı yoktur. Borçlunun şikayeti her ne kadar kamu düzenine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi değil ise de, şikayet tarihinden önce hacizli mallar satılarak paraya çevrildiğinden ve dolayısıyla şikayetin dinlenme olanağı bulunmayıp mahkemenin ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet dilekçesi, icra dosyası ve tüm dosya kapsamıyla; Yargıtay 12. hukuk dairesi 2018/12368 E 2019/18176 K sayılı kararında "....Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur....
Mahkemece borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz uygulanamayacağı yönündeki şikayete ilişkin bir hüküm kurulmamış, sadece alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınamayacağına dair şikayet ile taşkın haciz şikayeti incelenmiş ve bu şikayetlerin reddine karar verilmiş olduğundan verilen karar HMK'nın 297/2 maddesi göz önüne alındığında usule aykırıdır. Öte yandan Hazine'nin harç kaybına uğraması söz konusu olabileceğinden, harçla ilgili bu şikayetten, ilgili Vergi Dairesinin de haberdar edilmesi gerekirken, sadece alacaklı nezdinde görülerek sonuçlandırılmış olması da doğru görülmemiştir. Anılan bu husus da kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....