"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 71 ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, söz konusu şikayet süreye tabi değildir....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....
Yine, TTK.nun 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. İnceleme konusu olayda borçlu tarafından, takip kesinleştikten sonra zamanaşımının gerçekleştiği ileri sürülmüştür. Bu hali ile talep takipten sonra gerçekleşen zamanaşımına ilişkindir ve süresiz olarak ileri sürülebilecek şikayet niteliğindedir. Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz üç adet çektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Artvin İcra Hukuk ve Şavşat İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Artvin icra Hukuk Mahkemesince, talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şavşat icra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Artvin İcra Hukuk ve Şavşat İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Artvin icra Hukuk Mahkemesince, talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şavşat icra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Sonradan ileri sürülen şikayetler ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesi ile düzenlenen usul ekonomisi ilkesi de göz önünde bulundurulduğunda, süresiz şikayet hallerinde yargılama sırasında ileri sürülen şikayet nedenlerinin de incelenip karara bağlanması gerektiği kabul edilmelidir. O halde, Mahkemece, borçlunun yargılama sırasında ileri sürdüğü şikayet nedenleri değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret karar verilmesi doğru değildir....
Borçlu Belediye'nin 07.02.2013 tarihli şikayeti sonucu .....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01.04.2014 gün ve 2014/136 Esas sayılı kararı ile icra emrinin "davacı borçlunun takip talebindeki alacak miktarının 1/2'sinden sorumlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. Somut olayda, borçlunun icra mahkemesi kararı ile daha önce 1/2'sinden sorumlu olduğu belirlenen ilamdan kaynaklı borcu ödediği yönündeki başvurusu İİK'nun 33. maddesine göre icranın geri bırakılması istemi olup icra mahkemesinde incelenip karara bağlanmalıdır. Banka hesaplarının haczedilemeyeceği yönündeki başvuru ise İİK'nun 41. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken İİK'nun 16. maddesinde düzenlenen memur muamelesini şikayet olup her iki başvurununda icra mahkemesine yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İtiraz ve şikayetin esası değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi doğru değildir....
Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus, İİK'nun 53/son maddesinde; "bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi" denilmek suretiyle açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle de mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı; mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK 71) ve benzeri itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır....
İİK.nun 4.maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir ve Mahkemece re’sen gözetilmelidir. (HGK. 21.3.2001 tarih, 2001/12-235) Yasada, koşulların oluşması halinde İİK’ nun 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgili istisnalardır. Somut olayda; Geyve İcra Dairesince taşınmaz üzerine konulmuş bir haciz bulunmayıp, Sakarya 1. İcra Müdürlüğü’nce 2012/3056 esas sayılı icra takip dosyasından Geyve Tapu Sicil Müdürlüğü’ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına 07.08.2012 tarihinde haciz uygulanmıştır. O halde anılan hacze karşı şikayeti inceleme yetkisi haciz yazısını doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yazan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine aittir....
Borçlu dava dilekçesinde, takip dayanağı çeke ilişkin takip sonrası alacağın zamanaşımına uğradığından bahisle itirazda bulunmuş, Mahkemece takip dayanağı bono olduğu kabulüyle yapılan incelemede "takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemler yapıldığı..." şeklinde açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verildiiğ görülmektedir. Mahkemece istemin reddine dair verilen karar yukarıda açıklanan nitelikte bir yasal gerekçeyi içermediği gibi borçlunun ileri sürdüğü zamanaşımı itirazına ilişkin bir araştırmanın da yapılmadığı," gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne HMK'nun 353/1- a.6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 22/06/2021tarihli gerekçeli kararında özetle: ".....