a 19.04.2014 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, 07.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, bu durumda satış talebinin İİK 106. maddede öngörülen bir yıllık sürede yapıldığı, yatırılan satış avansının satış için yeterli olmaması halinde icra müdürünce 15 gün içinde tamamlanmasının istenebileceği, böyle bir süre verilmeden satış süresi içinde yeterli avansın yatırılmaması nedeniyle haczin kalkmış olduğuna ilişkin şikayet sebebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2020 NUMARASI : 2020/109 ESAS 2020/172 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Satış Talebinin Reddine İlişkin) KARAR : Adana 5....
Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca bu yönden verilen kararın kesin olduğunu belirterek, şikayete konu icra müdürlüğü kararındaki haciz talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden verilen mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, şikayete konu icra müdürlüğü kararındaki satış talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden verilen mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1 ve 365. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayetçi alacaklı dava ve istinaf dilekçesini tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Şikayet olunan ... vekili, yasal süre içinde satış talebinde bulunduklarını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili, davayı kabul etmediklerini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunan alacaklı ... haczinin düştüğü, .... ise dosyasına fazla para isabet ettirildiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan ...vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 27.10.2011 tarih, ......
eden vekili tarafından ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ileri sürülmediği gibi, ihalenin saatine ve sıhhatine ilişkin diğer şikayet nedenlerinin de yersiz bulunduğu ,satış ilanı incelendiğinde ihaleye konu satış ilanında taşınmazın ayırt edici özelliklerine yer verildiği, satış talebinin süresi içinde olduğu, ihaleye konu olan miktarın ne kadara ihale edildiğinin açıkça yazdığı, taşınmaz malın değerinin yüzde ellisinden fazla bir miktara taşınmazın satıldığı, satış masraflarının ne kadar olduğunun ihale tutanağında yazılmasına gerek bulunmadığı, ayrıca bu tür şikayetlerin satış ilanının tebliğinden sonra yedi gün içinde şikayet etmesi gerekirken ihalenin feshi davasında ileri sürülmemesi gerektiği ,taşınmaza ilişkin son takyidatların dosya içine alınmadığı, malın aynından doğan vergi borcu ve gecikme cezasının olup olmadığına dair belgelerin getirilmediği, hangi ödemelerin alıcıya ait olduğu ve taşnmazın aynından doğan masrafların satış bedelinden...
a ait taşınmaza 07.04.2006 tarihinde haciz konulduğunu, 04.04.2008 tarihinde açık bir satış talebi olmaksızın, imar durumunun celbi, kıymet takdiri ve satış avansının depo edilmesi talebinin yapıldığını, bu talep geçerli bir satış talebi olmadığından İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğünü, yine borçlu...ın 5/8 hisse sahibi olduğu taşınmazın ortaklığının giderilmesi davası açılabilmesi için şikayet olunan tarafa İİK'nun 94 ve 121 maddeleri gereğince yetki verilmesine rağmen dava açılmadığını ve işlem yapılmadığından şikayet olunanın haczinin düştüğünü, müvekkilince açılan izale-i şuyu davasında ise taşınmazın satılarak, paraya çevrilmesine karar verildiğini, ortaklığın giderilmesi satış dosyasından 06.09.2011 tarihinde satışın yapıldığını, tüm haciz, izale-i şuyu davası ve taşınmaza ilişkin bilirkişi ücretleri ilan ve diğer tüm satış giderlerinin müvekkilince yapılmış olmasına rağmen İİK'nun 138/2 maddesine aykırı olarak bu miktarların müvekkilinin takip dosyalarına ödenmesine...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, İİK'nın 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amacıyla getirilmiş olup bu amaca uygun olarak şikayetçi tarafından İİK'nın 106. maddesindeki 2 yıllık süre içerisinde İİK'nın 59. maddesine uygun olarak satış talep edilerek avansı yatırılmış olmakla, bir daha satış istemesine gerek kalmaksızın, haczi ve satışının ayakta olduğunun kabulünün gerektiği, satışın da aynı iki yıl içinde yapılmasının zorunlu olduğu, aksi halde haczin düşeceği yönünde yasada bir hüküm bulunmadığı, alacaklıya yüklenen görev, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olup,. İİK'nın 123. maddesinde satış görevi, icra dairesine yüklenmiş olmakla satış ne zaman yapılırsa yapılsın, haciz ve satış talebinin ayakta kalacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayet olunanlar vekilleri temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 12.09.2022 T. ve 2022/1398 E., 2022/1379 K. sayılı kararı ile karar konu itibariyle kesin olduğundan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesi ile aynı Kanunun bazı maddelerinde (m. 134/4, m. 97/5, m. 36/5 gibi), istinaf yoluna başvurulamayacak icra mahkemesi kararları sayılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen karar, icra memurluğunca verilen satış kararının iptaline ilişkin olup, konu itibariyle kesin nitelikte olduğundan, İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddi kararı doğru olup, anılan Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin son kararının onanması gerekmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 6183 Sayılı Yasa'nın 21. maddesin de göre 3. kişilerce haczettirilen mallar, paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin aralarında garemeten paylaştırılacağının kararlaştırıldığı, alacaklı vergi dairesinin haczinin icra satış tarihinden önce gerçekleştiği, 4.sıra haciz alacağı olduğu bu durumda şikayetçi vergi dairesinin hacze iştirak ettirilerek, satış bedelinin garemeten paylaştırılması gerektiğinden şikayetin kısmen kabulü ile şikayetçinin sıra cetvelinin iptali talebinin reddine, paylaşıma ilişkin talebinin kabulü ile Adalar İcra Müdürlüğünün 2012/790 Esas sayılı dosyasındaki satış bedelinin garameten paylaştırılmasına karar verilmiştir....
CEVAP Şikayet olunanlar ayrı ayrı vekili cevap dilekçelerinde; şikayetçinin yatırdığı satış avansının başka taşınmazlara ilişkin olduğunu, şikayetçiye pay ayrılmamasının hukuka uygun olduğunu öne sürerek şikayetin reddini dilemiştir. II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şikayetçi tarafından sıra cetveline konu taşınmaza haciz koyulup süresinde satış avansı yatırıldığı, şikayet olunanların iddialarının aksine satış isteminin başka taşınmazlara ilişkin olduğuna dair bir veri olmadığı, bu haliyle şikayetçinin önceki tarihli haczinin sıra cetvelinden pay alması gerektiği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, bir kısım şikayet olunanlar yönünden ise feragat nedeniyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....