ve vasıtalarla ilan edildiği, davacılara satış ilanının usulüne uygun olarak 19/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede KDV oranının şikayet konusu yapılmadığı, davacıların süresinde hazırlık işlemlerine ilişkin şikayet hakkını kullanmadığından, davacıların hazırlık işlemlerine ilişkin iddiaları ihalenin feshi şikayetinde değerlendirilmediği, borçlular satışa hazırlık ve satış aşamalarında usulsüzlük olduğun iddia etmiş ise de, tüm dosya kapsamı itibariyle; satışa hazırlık işlemlerinde bir usulsüzlük bulunmadığı, icra emrinin, kıymet takdir raporunun, satış ilanlarının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, usulüne uygun olarak satış ilanının icra müdürlüğü kararınca satış ilanın elektronik ortamda ilan edilmek suretiyle yapıldığı, borçluların 134/8 maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığı, ihalenin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine, şikayet esastan reddedildiğinden davacıların...
Davalı - ihale alıcısı T6 cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayet edenin taşınmazın belirlenen değerine karşı süresinde bir itirazının bulunmadığı, şikayet eden açısından zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayet edenin somut bir fesat olgusu ileri sürmediği ve buna ilişkin ispata yarar delil de göstermediği gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/407 esas 2021/753 karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin o dönemdeki vekili Av....
Öte yandan her ne kadar müdürlüğün talebin reddine ilişkin 17/03/2021 tarihli kararının tebliğ edilmediği ve şikayetin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle süreye tabi olmadığı davacı tarafça istinaf dilekçesinde ileri sürülmüşse de, satışa hazırlık işlemi niteliğindeki satış ilanına ilişkin itirazların ilgilisinin kendisine satış ilanını tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet konusu yapılabileceği, satış ilanı tebliğ edilmeyen kişilerin ise en geç ihale tarihinde haberdar olduğunun kabulü ile bu tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu edilebileceği, ilgili hususun süresiz şikayete tabi olmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/40 esas sayılı dosyasında tedbir talebinin ihaleden sonra incelendiğini, şikayet davası devam ediyor olmasının ve kesinleşmemesinin satış işlemlerini durduracağını, ancak satış işlemlerinin durdurulmayıp satışın yapıldığını, ihale için yapılan satış aşamalarındaki hazırlık işlemlerinin kanuna aykırı olduğunu, mükellefiyetler listesinin hazırlanmayarak İcra İflas Kanunu 100.maddesine aykırı hareket edildiğini, taşınmazın niteliğinin satış şartnamesine ve satış ilanına yazılmadığını, ipotek belgesinde yer alan hususlar ile satış ilanının çeliştiğini, satış ilanında KDV oranının % 18 olarak yanlış gösterildiğini, satış ilanında taşınmazın önemli niteliklerinde hataya düşüldüğünü, alacaklı vekili tarafından müvekkilinin 5 farklı adresine tebligat çıkarılmasının Tebligat Hukuku'na ters düştüğünü belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; icra dosyasında satışa hazırlık işlemlerinden sayılan satış ilanı ve kıymet takdirine ilişkin olarak ileri sürülen ihalenin feshi nedenleri yönünden yapılan incelemede, satış ilanının davacı ... ve Metal ... vekillerine 28.01.2022 ve 29.01.2022 tarihlerinde usulüne uygun tebliğ edildiği, yasal 7 gün içinde bu hususlara ilişkin şikayette bulunulmadığı, aynı nedenlerin ihaleden sonra ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, kıymet takdirinden itibaren yasada belirtilen 2 yıllık süre geçmeden ihalenin yapıldığı, kıymet takdirinin davacıların itirazı üzerine mahkemece belirlendiği, ihalenin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satış talebinin reddi, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Davacı dava dilekçesinde satış ilanında belirtilmesi gereken hususlarla ilgili yasal düzenlemelere uyulmadığı ilanda tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş ise de Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre süresinde şikayet yoluna konu edilmeyen satışa hazırlık işlemi niteliğindeki satış ilanı ile ilgili ihalenin feshi istenilemeyeceği, ihalenin feshini isteyen davacının , satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini de açıkça ileri sürmediğine göre, süresinde süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gibi satış ilanında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi herhangi bir tahrifatın da sözkonusu olmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerekir....
Borçlunun şikayete konu ettiği ve istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların ilk derece mahkemesince de incelendiği gibi satış ilanın şikayet eden borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği, dava dışı asıl borçluya yönelik satış ilanı tebliği usulsüzlüğü şikayetinin ancak tebligatın muhatabı tarafından ileri sürülebileceği, satış ilanın yeterli traja sahip bir gazetede yapıldığı, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince de tespit edildiği gibi kamu düzenine ilişkin re'sen incelenen hususlarda da bir aykırılığın bulunmadığı, ihalenin feshi talebinin esasa girilerek reddedilmesi nedeniyle İİK'nun 134/2. maddesi gereğince şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle borçlunun gerekçeli istinaf ve temyiz dilekçesindeki itirazlarının isabetli olmadığı anlaşılmakla sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü, takibin yenilenmesi isteminde bulunmadan sadece haciz yenileme isteminde bulunulamayacağını ileri sürerek, şikayet olunanın 2006/10527 Esas sayılı dosyasının sıra cetvelinden çıkarılarak, satış bedelinden müvekkilinin 2010/2881 Esas sayılı dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, takip talebinin yenilenmesine gerek olmaksızın haczin yenilenmesinin istenebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Davanın konusu süresinde satış talep edilip, satış avansının yatırılmaması nedeni ile İİK'nun 106- 110 maddeleri uyarınca haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra müdürlüğünce süresinde satış avansı yatırıldığından bahisle haczin kaldırılmasına yönelik talep ret edilmiş olup, bu karara karşı yapılan şikayet de icra mahkemesince ret edilmiştir. İİK'nun 363/1.maddesi gereğince "süresinde satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetler sonucunda verilen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kararın kesin olduğundan bahisle reddine karar verilmesi yerinde olup, miktar itibarı ile kesin karar olduğuna yönelik ifade yerinde değil ise de sonuç itibarı ile İİK'nun 363. Maddesi uyarınca kesin kararın istinafının reddine yönelik ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının ek karara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....