Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; icra dosyasında satışa hazırlık işlemlerinden sayılan satış ilanı ve kıymet takdirine ilişkin olarak ileri sürülen ihalenin feshi nedenleri yönünden yapılan incelemede, satış ilanının davacı ... ve Metal ... vekillerine 28.01.2022 ve 29.01.2022 tarihlerinde usulüne uygun tebliğ edildiği, yasal 7 gün içinde bu hususlara ilişkin şikayette bulunulmadığı, aynı nedenlerin ihaleden sonra ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, taşınmazın satış bedelinin muhammen bedelin %50'si ile satış masraflarını karşıladığı, kıymet takdirinden itibaren yasada belirtilen 2 yıllık süre geçmeden ihalenin yapıldığı, kıymet takdirinin davacıların itirazı üzerine mahkemece belirlendiği, ihalenin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satış talebinin reddi, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü, takibin yenilenmesi isteminde bulunmadan sadece haciz yenileme isteminde bulunulamayacağını ileri sürerek, şikayet olunanın 2006/10527 Esas sayılı dosyasının sıra cetvelinden çıkarılarak, satış bedelinden müvekkilinin 2010/2881 Esas sayılı dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, takip talebinin yenilenmesine gerek olmaksızın haczin yenilenmesinin istenebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Borçlunun şikayete konu ettiği ve istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların ilk derece mahkemesince de incelendiği gibi satış ilanın şikayet eden borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği, dava dışı asıl borçluya yönelik satış ilanı tebliği usulsüzlüğü şikayetinin ancak tebligatın muhatabı tarafından ileri sürülebileceği, satış ilanın yeterli traja sahip bir gazetede yapıldığı, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesince de tespit edildiği gibi kamu düzenine ilişkin re'sen incelenen hususlarda da bir aykırılığın bulunmadığı, ihalenin feshi talebinin esasa girilerek reddedilmesi nedeniyle İİK'nun 134/2. maddesi gereğince şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle borçlunun gerekçeli istinaf ve temyiz dilekçesindeki itirazlarının isabetli olmadığı anlaşılmakla sonucu doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Davacı dava dilekçesinde satış ilanında belirtilmesi gereken hususlarla ilgili yasal düzenlemelere uyulmadığı ilanda tahrifat yapıldığı ileri sürülmüş ise de Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre süresinde şikayet yoluna konu edilmeyen satışa hazırlık işlemi niteliğindeki satış ilanı ile ilgili ihalenin feshi istenilemeyeceği, ihalenin feshini isteyen davacının , satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini de açıkça ileri sürmediğine göre, süresinde süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gibi satış ilanında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi herhangi bir tahrifatın da sözkonusu olmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerekir....

        Davanın konusu süresinde satış talep edilip, satış avansının yatırılmaması nedeni ile İİK'nun 106- 110 maddeleri uyarınca haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra müdürlüğünce süresinde satış avansı yatırıldığından bahisle haczin kaldırılmasına yönelik talep ret edilmiş olup, bu karara karşı yapılan şikayet de icra mahkemesince ret edilmiştir. İİK'nun 363/1.maddesi gereğince "süresinde satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetler sonucunda verilen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kararın kesin olduğundan bahisle reddine karar verilmesi yerinde olup, miktar itibarı ile kesin karar olduğuna yönelik ifade yerinde değil ise de sonuç itibarı ile İİK'nun 363. Maddesi uyarınca kesin kararın istinafının reddine yönelik ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının ek karara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Anılan üst derece mahkemesi kararı ve mevzuat ışığında somut olay değerlendirildiğinde, ihale konusu taşınmaza ait satış ilanı şikayet eden şirketin eski ünvanı olan Hayat Varlık Yönetim A.Ş ye usulüne uygun tebliğ edildiği, şikayet talebinde bulunan yeni ismi ile T1 A.Ş.'nin satış ilanına yönelik bir şikayette bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısı ile herkes için kesinleşmiş olan ihale şartları çerçevesinde ihale yapılmış, yapılan ihalede davacı şirket taşınmazı almış ve ihale kesinleşmiştir. Yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle ihale alıcısı davacının iade isteminin reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. " şeklindeki gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmiştir....

        -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin borçlu aleyhine başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu taşınmazlarına ....05.2008 tarihinde haciz konulduğunu, şikayet olunanın başlattığı takipte ise haciz tarihinin ....05.2008 olduğunu, şikayet olunanın ........2009 tarihinde açtığı ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle satış istemeye gerek olmadığını, müvekkilinin 08.05.2010 tarihinde satış istediğini, şikayet olunanın ........2009 tarihinde açtığı ortaklığın giderilmesi davasının, taşınmazların borçlu tarafından müşterek mülkiyete çevrilmesi nedeniyle red ile sonuçlandığını, şikayet olunanın temlik alan olmasına rağmen, işlemlerin alacaklı adına yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın başlattığı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

          Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 106- 110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeni ile icra müdürlüğünün satış talebinin reddine ilişkin kararına karşı şikayet olup, bu şikayet üzerine verilen karar yukarıda anılan Kanun hükümleri uyarınca kesindir (Yargıtay 12. HD'nin 2017/6381- 2018/12023 E-K sayılı ilamı da bu yöndedir). Bu nedenle, davacının istinaf başvuru dilekçesinin kesin olarak reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İİK'nın 363/1. madde uyarınca Kocaeli 3....

          Bu sebeple taşınmazlar üzerindeki kesinleşmeden sonra konulan hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne, kesinleşme öncesindeki hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, kararının redde ilişkin kısmının şikayet konusu edildiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu