WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, mahkemece konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru ise de; meskeniyet şikayetine konu 615 ada 9 parsel sayılı taşınmaz "tam hisse" ile borçlu T1 adına kayıtlı olup, taşınmazın tam hisse değerinin 180.000 TL olduğu, haline münasip mesken değerinin ise 160.000 TL olduğu; maişet iddiasına konu 232 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 69.023,36 m2 olduğu, davacı borçlunun aylık asgari ücret kaşılığı tarımsal üretim yapılması gereken alanın 8.755,43 m2 olduğu mahkemece aldırılan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayet konusuz kalmasaydı kısmen kabul, kısmen ret kararı verileceğine göre, taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin, haczedilmezlik şikayetinin kabul ve ret oranına göre taraflar arasında bölüştürülmesi karar verilmesi gerekirken yargılama giderinin tamamının davalı üzerinde bırakılması isabetsiz olmuştur....

Şikayet konusu olmayan şikayetçiye ait taşınmazlarda da keşif yapılarak bu taşınmazlardan elde ettiği gelirlerde belirlenmelidir. Şikayetin konusu meskeniyet ve maişet şikayeti olduğu halde hüküm fıkrasında şikayetin sadece meskeniyet şikayeti olarak belirtilmesi de hukuka aykırıdır. Mahkemece, ipotek akit tablosu ve ipoteğe dayanak kredi sözleşmesi ipotek alacaklısından getirtilmek suretiyle ipoteğin zorunlu borç ipoteği olup olmadığının tespiti ile ipoteğin zorunlu borç ipoteği olduğunun anlaşılması halinde, davacının meskeniyet ve maişet şikayetini ileri sürebileceği gözönüne alındığında, mahkemece davacının maişet şikayetinde ileri sürdüğü taşınmazlar davacıya açıklattırılmak suretiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile çiftçi olup olmadığı araştırılarak maişet ve meskeniyet şikayeti yönünde usulünce inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik inceleme ile verilen karar isabetli görülmemiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/84 Esas sayılı dosyasında şikayet konusu 362 ada 7 parsel yönünden de haczin kaldırılmasına karar verildiği, bu şikayet dosyasında da bu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, Konya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/84 Esas sayılı dosyasından verilen kararın istinaf edildiği, Konya BAM 7. Hukuk Dairesince ancak bir parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği gerekçesiyle verilen kararın kaldırıldığı, davacının çiftçi olmadığı, maişet şikayetinin reddinin gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet ve maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda, Mahkemece ihtiyati hacizlerin kalktığının tespit edilmesi halinde, meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına değil, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve bu talebin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, somut olayda davacının başvurusu ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin memur işlemini şikayet değil, maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İlk derece mahkemesi dava dilekçesinde talep içeriği ile bağlı olup, talep dışında başka bir konuda hüküm vermesi söz konusu değildir. İİK'nın 82/1- 4 ve 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....

İcra Dairesince yazılan müzekkerelere verilen cevapta, bu şerhten bahsedilerek haciz kaydının işlenemediğinin bildirildiği, neticede her iki icra dosyasından da bu iki taşınmaz üzerine haciz konulamadığı, bu iki taşınmazla ilgili şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine şikayete konu 202 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapuda avlulu kerpiç ev ve müştemilatı vasfıyla kayıtlı olduğu, davacı tarafça bu taşınmaza yönelik maişet şikayetinde bulunulduğu, meskeniyet iddiasında bulunulmadığı, maişet yönünden incelendiğinde; mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporu da nazara alındığında bu taşınmazın tarla vasfında olmadığı, üzerinde herhangi bir tarımsal faaliyet yürütülmediği, bilirkişi raporu ekindeki fotoğraflar incelendiğinde de, bu taşınmaz üzerinde sadece kerpiç yapıların bulunduğu, maişet şikayetine konu bir taşınmaz olmadığı , bu taşınmaz yönünden de şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk derece...

    Tüm dosya kapsamına göre; İİK 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun veya borçlunun eşi tarafından haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK 106- 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Somut olayda; maişet şikayetine konu 13341 ada 273 parsel nolu taşınmaza 17/06/2020 tarihinde haciz konulduğu, dava tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu, ancak dava devam ederken alacaklı vekili tarafından bir yıllık süresi içinde satış talep edilmediğinden dairemiz inceleme tarihi itibariyle haczin düştüğü, maişet şikayetinin konusuz kaldığı, şikayet edenin haczin kaldırılması istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

    Yine davacı tarafından maişet şikayetinde bulunulmuş ise de, bilirkişilerce düzenlenen rapor ve davacının gelirlerine ilişkin celp edilen belgeler birlikte nazara alındığında, davacının emekli maaşı dışında konut ve iş yeri vasıflı taşınmazlardan yıllık 89.400,00 TL kira gelirinin de bulunduğu, bu şekilde davacının emekli maaşı ile sahip olduğu konut ve iş yerlerinden elde ettiği kira geliri ile kendisi ve eşinin geçimini çok rahatlıkla sağladığı, kendisi ve ailesinin geçimi için çiftçilik yapmasının zaruri olmadığı, bu şekilde İİK'nun 82/4 maddesinde belirtilen şartların bulunmadığı anlaşıldığından, davacının maişet şikayetin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan meskeniyet ve maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....

    Bir başka ifadeyle, maişet iddiasına dayalı şikayet şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin çiftçilik yapıp yapmadığı ve haczedilen taşınmazın borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1- 4. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir. Bu durumda, henüz kendisine takip yöneltilmemiş mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir....

    Netice olarak, şikayet konusuz kalmış ise de, maişet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabul edilmesi gerektiğinden, yargılama giderlerini de taraflar arasında bölüştürülmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle taşkın hacze yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacının bu yönde yaptığı istinaf başvurularının incelenmesi mümkün olmadığından istinaf başvurusunun İİK'nun 363. ve 365. maddeleri gereğince reddine, Maişet iddiasına yönelik şikayet konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından; Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, maişet şikayetinin konusuz kaldığından şikayetlerin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşkın hacze yönelik hükmün ise aynen muhafazasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu