WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

üzerine icra memuru tarafından alacaklı vekiline İİK'nun 99. maddesi gereğince istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiğini, alacaklı vekiline verilen bu 7 günlük dava açma süresinin 24.06.2014 tarihinde dolduğunu, alacaklı vekili tarafından süresi içinde dava açılmadığını, dava açma süresinin dolması üzerine haczin kaldırılması için 26.06.2014 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne talepte bulunduklarını, İcra Müdürlüğü'nce alacaklı vekili tarafından 24.06.2014 tarihinde tasarrufun iptali davası açıldığı gerekçesiyle haczin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini belirterek, İcra Müdürlüğü'nün haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 26.06.2014 ve 03.07.2014 tarihli kararlarının iptaline karar verilmesini istemiştir....

    karar verildiği, borçlunun icra mahkemasine başvurusunda; icra müdürlüğünün ''dosyaya maaş kesintilerinden gelen paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilmesi'' yönündeki kararının maaş kesintisinin durdurulması yönünde olmadığından, her ay maaştan kesinti yapılmaya devam edileceği ve alacaklıya ödenmeyerek icra dosyasında muhafaza altına alınacağı anlamına geldiğinden maaş kesintisinin durdurulması talebinin reddine dair kararın kaldırlmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, hükmün şikayet eden borçlu tarfından temyiz edildiği görülmektedir....

      Mahkemece ''borçlu vekiline gönderilen icra emrinin iptaline, haczedilen buzdolabı ve televizyon üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, yürüme bandı üzerindeki haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı borçlu vekili temyiz etmiştir. İcra Mahkemesi'nce yargılamada vekillikten çekilen Av. ...adına çıkarılan icra emri iptal edilmiş olduğundan bu durumda kesinleşmiş takipten ve yasaya uygun hacizden söz edilemez. O halde haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve yürüme bandı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        Şikayet tarihinden önce, yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Şikayete konu traktör üzerine haczin konulduğu tarih nazara alındığında, İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmüne göre; alacaklının, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesine göre ise; yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı öngörülmüştür. Somut olayda, şikayete konu traktöre 07.12.2012 tarihinde haciz konulduğu, şikayet tarihi olan 20.05.2015 tarihine kadar da satış talebinde bulunulmadığı, şikayet tarihi itibariyle haczin düşmüş olduğu, bu durumda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.82/9 maddesi uyarınca gazilik maaşı üzerindeki haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 7....

          Maaş üzerindeki haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, hukukumuzda maaş üzerindeki haczin durdurulması şeklinde hukuki bir terimin mevcut olmadığı bu sebeple alacaklı vekilinin 12/01/2017 tarihli talebinde yer alan emekli maaşı üzerindeki haczin durdurulması talebi ile haczin kaldırılmasının talep edildiğinin kabulü gerekir. Diğer taraftan, borçlunun emekli maaşına konulan her haciz, kendi özgün koşulları içinde ve ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Konulan her haczin, öncekinden farklı olarak ayrıca bir şikayet hakkı doğuracağı ise tartışmasızdır. Dolayısıyla 03/01/2014 tarihinde borçlu tarafından verilen muvafakate dayanılarak yapılan haciz işlemi alacaklının talebiyle 12/01/2017 tarihinde kaldırıldığına (durdurulduğuna) göre, yeniden haciz konulabilmesi için borçlu tarafından yeniden muvafakat verilmesi gerekir. Aksi halde muvafakatin takip sonuna kadar devam edeceği gibi bir sonuç ortaya çıkar....

            İcra müdürlüğünün 2015/14478 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu aleyhine yasal süresinde işlem yapılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin 13/07/2020 tarihinde yenilerek 2020/4915 numarasını aldığını, aynı tarihte borçlunun mal varlığı sorgulanıp borçlu adına kayıtlı bir taşınmaz ile bir adet araç kaydına haciz şerhi işlendiğini, 27/02/2020 tarihinde borçlu adına kayıtlı kaydına haciz konulan 34 XX 820 plakalı araç üzerindeki haczin tahsil harcı alınmaksızın kaldırılması için talepte bulunulduğunu, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin reddi ile %4,55 harç yatırılması halinde haczin kaldırılmasına karar verildiğini, takip dosyasında borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin devam ettiğini, araç üzerindeki haczin fekki yönündeki taleplerinin borcun tamamının ödendiği yönünde karine oluşturmadığını, tüm hacizlerin kaldırılması yönünde talepte bulunmadıklarını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra müdürlüğü tarafından tahsil...

            DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında alacaklı tarafından yapılan icra takibi sonucunda Menemen İcra Dairesi tarafından davacının SGK’dan aldığı emekli maaşına haciz konulduğunu, her ne kadar davacı, maaşının 1.500,00- TL'lik kısmına haciz konulmasına muvafakat etmiş ise de, Yargıtay içtihatları, ülkenin pandemi ve küresel kriz sebebiyle içinde bulunduğu ekonomik koşulları nazara alınarak maaş üzerindeki haczin maaşın 1/4'ü kadarı için geçerli olarak değiştirilmesi gerektiğini, davacının emekli olduğunu, aldığı maaşından 1.500,00- TL kesildiği için geçimini sağlayamadığını, davacının mağduriyet yaşadığını belirterek, tüm bu nedenle emekli maaşının haczine dair memur işleminin iptaline, emekli maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına, reddedilmesi halinde emekli maaş üzerindeki haczin 1/4'e...

            Somut olayda şikayete konu taşınmazların, haciz tarihinde borçlu adına tapuya kayıtlı olup, daha sonra Tüketici Mahkemesince tapunun iptali ile taşınmazın üçüncü kişiler adına tesciline karar verildiği, ilamda açıkça haczin kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmediği görülmüştür. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden, taşınmaz haciz şerhiyle birlikte üçüncü kişilere intikal edecektir. Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir. Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....

              Mahkemece, davacının talebi olan menkul, gayrimenkul ve maaş üzerindeki haczin kaldırılması ve maaşta kesinti yapılmışsa ne kadar kesinti yapıldığı tespit edilerek karar verilmesi gerekirken yalnızca hüküm kısmında "davanın kabulü" şeklinde infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olup, menkul, gayrımenkul ve maaşlar üzerinde hacizler devam edip etmediği, kesinti yapılmış ise kesinti bedeli de tespit edilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda, açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutularak hükümde, infaza elverişli karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 25.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu