Şu halde şikayetçinin talebi, sıra cetveline karşı itiraz değil, şikayet niteliğindedir. Bu nedenle mahkemece, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısı ile itiraz dilekçesine göre itirazın ikinci haciz ihbarnamesine karşı yapılmış olduğu kabul edilse dahi (ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet dilekçesinde açık-örtülü her hangi bir iddia bulunmadığından) itirazın en geç 13.08.2020 tarihinde yapılması gerektiği ve bu günün resmi tatil gününe denk gelmediği anlaşılmakla, yasal süre geçtikten sonra 14.08.2020 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olmasının sonuç doğurmayacağı bu nedenle şikayet eden 3. kişiye 3. Haciz ihbarnamesi tebliğinin yasaya aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki itiraz dilekçesinde açıkça birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiği bildirilmiş, itiraz dilekçesinde haciz ihbarnamesinin tanzim ve tebliğ tarihi de icra dosyası kapsamı ile en ufak bir noktada uyuşmadığından itiraz dilekçesinin, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi olarak kabulü mümkün olmamıştır....
Kararı, şikayet eden vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayetin konusu, iflas sıra cetveline itiraza ilişkin olup, konu İ.İ.K'nun 235.maddesinde düzenlenmiştir. Kural olarak, sıra cetveline itiraz edenlerin sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde ticaret mahkemesinde dava açmaları gerekir. Itiraz alacağın esası veya miktarı ile ilgili olmayıp yalnızca sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir. Somut olayda şikayet eden yalnız sıraya değil, alacağın miktarına da itiraz etmektedir. Bu durumda davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Eldeki uyuşmazlığın çözümü icra mahkemesinin görevi dışında kalmaktadır. HUMK'nun (6100 sayılı HMK'nın 1.maddesi de benzer şekilde düzenlenmiştir.) 1.maddesine göre görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikakte alınmak zorundadır....
Öte yandan, takip borçlularının yapmış oldukları kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece; mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, anılan keşifte, şikayet konusu taşınmazların içine girilmediğinden ve dolayısıyla net değerlendirmeler yapılamadığından gerçek değerlerinin tesbit edilemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu durumda, ihalenin feshi davasına bakan mahkemece, ihaleye konu taşınmazların kıymetlerinin yeniden değerlendirilmeye tâbi tutulmaları mümkündür....
Taşınmazın içine girilmeksizin taşınmazın özellikleri yerinde tespit edilmeksizin yapılan kıymet takdirine ilişkin değerlendirme yerinde olmadığından ve satışa esas alınan taşınmazın kıymet takdirinin yöntemine uygun olarak belirlenmediği halde bu iddianın süresinde rapora itirazla da ileri sürülmesine rağmen kıymet takdirine itiraz dosyasında yeniden taşınmazın değeri yöntemine uygun olarak tespit edilmediğinden ve kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin olduğundan bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulması halinde ihalenin feshi davasında taşınmazın kıymetine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu nedenle 26 no'lu taşınmaz yönünden açılan davanın tefriki ile dairemizin 2022/2157 Esas numarasına kaydedilmesine ve bu taşınmaz yönünden istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile 26 nolu taşınmaz yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/747 E. sayılı dosyası ile kıymet takdiri konusundaki açtıkları davanın kabul edildiğini, yapılan ihalede bu değerlerin esas alınmadığını ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.İcra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde, polyetylene kaplama makinesine 300.000 TL. değer tespit edildiği, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece hükme esas alınan raporda ise 350.000 TL değer tespit edildiği anlaşılmıştır....
Merhaba gazetesinde ilan edilen sıra cetvelinde şikayet olunanların 4. sıradan 3. sıraya yazılması işleminin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Şikayet, iflas sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. İİK'nun 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar kural olarak genel mahkemelerde ( Asliye Ticaret Mahkemesinde veya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde ) görülür. Şikayetçinin sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nun 235/son maddesi uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir. Somut olayda olduğu gibi, iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nun 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmelidir....
Anılan ihbarnamede; 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun "İtiraz" başlıklı 353/2. maddesinde; "İcra mahkemesinin bu Bapta yer alan suçlardan dolayı verdiği hükümlerle ilgili olarak 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenleme, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki düzenleme, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.03.2020 tarihli ve 2016/11-1150 esas, 2020/148 Sayılı kararında yer alan "...Dolayısıyla, kanunda yer alan "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." hükmü, itirazı kabul eden mercinin sadece "itiraz konusu" hakkında karar vermesi şeklinde anlaşılmalıdır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayetçi takibinin 09.07.2012 tarihinde kesinleştiği ve 02.07.2012 tarihli ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın haciz tarihinin ise ....07.2012 tarihli olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya yöneliktir. İİK'nın 168. maddesi uyarınca Kambiyo Senetlerine Özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresinin ... gün, ödeme süresinin ... gün olması, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/...) konulamayacağı, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin ... günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca ... günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğuracağı nazara alınmalıdır. Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu ... .... ......
İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi on gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamayacağından, henüz kesin haciz isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi beş günlük itiraz ve şikayet .../... süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca on günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haciz hüküm ve sonuçlarını doğurur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle şikayetçi alacaklı ile şikayet olunan ...'nin ihtiyati hacizlerinin, yukarıdaki açıklamalar gereği aynı gün kesinleşmiş olmasına göre, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....