Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aslolan alacaklının alacağına kavuşması olduğundan kural olarak borçlunun tüm mallarının haczinin mümkün olduğu, haczedilmezlik şikayeti istisnai bir durum olması sebebiyle Belediye Kanununun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği, kanun maddesi uyarınca Belediye mallarının haczedilmemesi için fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının şart olduğu, ...plakalı aracın fiilen kamu hizmetinde kullanılmadığı, taşınmazların fiilen kamu hizmetine tahsis edildiği durumunun ise İlk Derece Mahkemesi yargılama aşamasında ileri sürülmediğinden HMK'nın 357/1. maddesi uyarınca istinaf aşamasında değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b. 1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosya üzerinden haczin kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı alacaklının, şikayet tarihinden evvel hacizlerin kalktığı dolayısıyla kararın bozulması talebi ile istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....

      İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, şikayete konu ... Mah. 790 Ada, 341 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına takip dosyası sebebiyle 29.05.2014 tarihinde haczin işlendiği görülmekle birlikte, mahkemece hükme esas alınan 28.11.2014 tebliğ tarihli 103 davet kağıdında, şikayet konusu taşınmazın ada, parsel numarası ve diğer belirleyici özelliklerinin belirtilmediği gibi, alacaklı vekilinin 24.11.2014 tarihli talebi üzerine borçluya gönderilen tebligatın araç haczine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin borçlu vasisine tebliğ tarihinin 22.06.2015 olduğu anlaşıldığından bu tarihe göre icra mahkemesine 26.06.2015 tarihinde yapılan başvurunun İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede gerçekleştiği açıktır....

        İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar....

          Borçlunun başvurusu, İİK'nun 82/1-4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun bu maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 19/11/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. Borçlu vekilinin 26.03.2015 tarihinde vekaletnamesini icra dosyasına sunarak dosyadan talepte bulunduğu, dilekçede icra müdürünün imzası ve tarihin bulunduğu, haczedilmezlik şikayetinin 20.05.2015 tarihinde yapıldığı, bu durumda 26.03.2015 tarihi itibariyle borçlu vekilinin haczi öğrendiği kabul edilmesi gerektiğinden, haczedilmezlik şikayetine öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreden sonra başvurulduğu açıktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamsız icra yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece istemin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

              İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, 10.04.2012 günü ...ahkemesi'nin 2012/95E. Sayılı kararıyla ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlunun bu dosyanın tarafı olması nedeniyle ihtiyati haciz kararından haberdar olduğu, şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı gerekçesi ile süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmişse de, borçlu vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi, müvekkilinin evine konulan hacizden de haberdar olduğu sonucunu doğurmaz.Borçlunun, icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığı ve borçluya, hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekir....

                Haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun 23/05/2016 tarihli dilekçesi ile şikayet konusu ruhsata konulan haczin kaldırılması istemi ile icra müdürlüğüne başvurduğu anlaşılmış olup, bu tarihte hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekir. İcra müdürlüğüne yapılan itiraz sonuç doğurmayacağından, icra mahkemesine yapılan 16/11/2015 tarihli başvurunun 7 günlük süreden sonra olduğu görülmektedir. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; şikayetçi ....icra takibine konu ...ili .... ilçesi ...Mahallesi ... adresindeki 8 nolu bağımsız bölümün tahliye işleminden sonra, tahliye işleminin iptali talebiyle İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2013/352 Esas 2013/310 Karar sayılı dosyası ile 08.04.2013 tarihinde açtığı davada şikayete konu İzmir ili Konak ilçesi Kültür Mahallesi 1170 ada 3 parsel 6 nolu bağımsız bölümün haczedildiğinden bahsetmiştir. Bu durumda, haczi en geç 08.04.2011 tarihinde öğrenmiş olduğunun kabulü gerektiğinden, 06.11.2013 tarihinde açılan davanın süresi geçirilerek açılması sebebiyle davanın süreden reddi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru değildir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlunun “... Mah. ... Cad.... Apt. No:74-76 D:6 ...” adresinde 20/04/2016 tarihinde menkul haczi yapıldığı, haciz tutanağına göre haciz sırasında borçlunun eşi ...’ın hazır olduğu, tutanakta şikayetçi-borçlu ...’ın hazır olduğuna dair bir kaydın mevcut olmadığı görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu