Şahıslardaki hak ve alacaklar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş mahkemesinden ihtiyati haciz kararı aldıklarını ve takip başlattıklarını, süresinde takip başlatılmadığı iddiasının yerinde olmadığını, icra müdürlüğünün alacağın ilama dayalı olması nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus takibi resen ilamlı takibe çevirdiğini, bu nedenle davacının; takip talebinin reddi iddiasının da doğru olmadığını, amaçlarının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, hacizlerin taşkın olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; Davacının taşkın haciz şikayetinin reddine, davacının taşınır rehni nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebinin reddine, davacının İİK m. 264’e göre süresinde kararın infazına başvurulmadığı bu nedenle hacizlerin kaldırılması gerektiği talebinin reddine, karar verilmiştir....
görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bu durumda hacizlerin kaldırılması için yeniden yapılacak yargılama sonucunda borçlunun hiç borcunun olmadığının kesin bir ilam ile tahakkuk etmesinin gerektiği, bu aşamada hacizlerin kaldırılması ve icranın eski hale iadesi şartlarının oluşmadığı, borçlunun dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılmasına dair talebinin reddi ile İİK'nın 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına dair 11/10/2019 tarihli icra memurluğu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu olduğu icra dosyasından 9 bankaya müzekkere yazılarak konulan hacizlerin kaldırıldığını, banka hesapları içerisinde İş Bankası ve HSBC bankalarındaki hesaplara konulan hacizlerin kaldırılması talebinin 18/10/2021 tarihli İcra Müdürlüğü kararı ile reddedildiğini, banka hesaplarına konulan hacizlerin tarihi 18/11/2015 olup, bugüne kadar alacaklı tarafından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmediğini, dosyanın takipsizlikle kapatılmış olduğunu, İİK.106, 110 maddesi gereğince yasal süreleri geçmiş haczin kaldırılması gerekirken, taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/84 Tal sayılı dosyasıda 20/05/2019 tarihinde, çeşitli taşınırların haczedildiği, 15/07/2019 tarihinde itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 03/03/2020 tarihinde dosya borcunu haricen tahsil ettiklerini bildirdiği, tahsil harcının yatırıldığı ve hacizlerin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlu vekili, itiraz üzerine duran takipte haciz yapılamayacağından ve İİK'nun 264.maddesi gereğince ihtiyati haczin düştüğünden bahisle hacizlerin kaldırılması talebinde bulunmuş ise de, şikayet tarihinden sonra alacaklı vekilinin dosya alacağını haricen tahsil ettiklerini takip dosyasına bildirerek tahsil harcını yatırdığı, hacizlerin kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Ancak, şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine yaptığı başvurusunda İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, bu hususta mahkemece İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; belirtilen bu yasa hükümlerine uygun olarak hacizlerin varlığını sürdürüp sürdürmediği, hacizlerin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce hacizlerin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru bulunmamıştır....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ilk dört sıra yönünden hacizlerin 01.11.2012 tarihli olup diğer alacaklılardan önce konulduğundan ve İİK'nın 100. maddesi gereğince diğer alacaklıların 01.11.2012 tarihli hacze iştirak etmelerinin mümkün olmadığı, İlk beş sıra yönünden itirazın kaldırılması davası devam ettiği sürece hacizlerin kaldırılması ile ilgili sürelerin işlemediği, beşinci sıra yönünden 2008/239 sayılı dosyanın 1999/22723 sayılı dosyanın devri nedeniyle bu numarayı aldığı, Altıncı sıra yönünden .......
İstanbul Şubesindeki hesaplar ile tüm taşıtlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, ...Şubesindeki hesaplara konulan haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, daha önce verilen kararla şikayet eden borçlunun Türkiye ... Katılım Bankasındaki hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talebi hakkında hüküm tesis edilmediği görülmekle yargılamaya ve temyize konu şikayet yönünden kesin hükmün varlığından söz edilemez. O halde, mahkemece, borçlunun İstanbul 10. İcra Mahkemesi'nin 2015/926 E. - 2015/829 K. Sayılı kararında tartışılmayıp hükme bağlanmayan Türkiye ... Katılım Bankası'ndaki hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken kesin hükümden söz edilerek işin esası incelenmeksizin davanın tümden usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/1583 Esas sayılı dosyasından 28.12.2012 tarihinde İİK'nın 179 maddesine göre borçlu şirketler yönünden tüm icra ve iflas takiplerinin haciz, ihtiyati haciz, tedbir, satış ve muhafaza işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, tedbirin 24.04.2013 tarihine kadar devam ettiğini, 03.01.2013 tarihinde konulan haczin geçerli bir haciz olarak kabul edilemeyeceğini ve sıra cetveline dahil edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın sıra cetvelinin ilk beş sırasındaki hacizlerin düştüğü iddiasının doğru olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ilk dört sıra yönünden hacizlerin 01.11.2012 tarihli olup diğer alacaklılardan önce konulduğundan ve İİK'nın 100. maddesi gereğince diğer alacaklıların 01.11.2012 tarihli hacze iştirak etmelerinin mümkün olmadığı, İlk beş sıra yönünden itirazın kaldırılması davası devam ettiği sürece hacizlerin kaldırılması ile ilgili...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/474 E. sayılı dosyasından şikayet davası açıldığını, ödeme emrinde bulunan eksiklikler sebebiyle işlemin şikayet edildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından verilen kararda şikayet davasının kesinleşme şerhi sunulması halinde talep gibi işlem yapılacağının belirtildiğini, taraflarınca İstanbul Anadolu 21....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....