CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine tebligat çıkarıldığı tarihte ikamet adresinin Tekirdağ olduğunu, tebligat usulsüzlüğünün olmadığını, davacının dava konusu icra takibini 11/10/2016 tarihinde öğrenmiş olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, paraya çevirme muamelesi bittiği için gecikmiş itiraz hakkı olmadığı gibi gecikmiş itirazda bulunma hakkını kabul anlamına gelmemek kaydıyla gecikmiş itirazda bulunma süresini kaçırmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; vekil her ne kadar gecikmiş itiraz hakkında şikayet olarak nitelendirse de Hâkim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından ilgili davanın usulsüz tebligat şikayeti olduğu görülmüştür....
in Karşı Oy Yazısı; Gecikmiş itiraz, Medeni Usul Hukukunda daha genel ve kapsamlı bir düzenleme olan ve yargısal sürelerin elde olmayan nedenlerle kaçırılması durumunda tanınan “eski hale getirme’nin (HMK. M. 95ed.), icra hukukundaki karşılığıdır. İİK’da sadece ödeme emrine itiraz süresinin kaçırılması haline özgü olarak borçluya tanınınmış bir hukuki çare söz konusudur. (Arslan/Ramazan, Yılmaz Ejder/, Ayvaz Taşpınar, Sema/ Hanağası Emel; İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2023.9B.s.206). İtiraz süresini kaçırmış olan borçluya gecikmiş itirazda bulunabilmesi için borçlunun kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edememiş olması gerekir. Bu engel borçlunun itiraz edemeyecek ve kendisine bir vekil atayamayacak kadar ağır hastalığı olabilir. Tabii afet nedeniyle itiraz edememiş ise bu afetin son bulmasından itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunabilir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tüm iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, gecikmiş itirazın borçlunun kusuru olmaksızın ortaya çıkan bir mani halinde başvurulacak bir yol olduğunu, davacı borçlu şirketin kendi vekillerinin şirket zararına hareket ederek icra dosyasına usulüne uygun itiraz etmediği iddiasının gecikmiş itiraz gerekesi olamayacağını, borçlu şirketin azlettiği vekillerin haricinde dosyaya daha sonra atadığı başka vekili bulunduğundan ve yasal 3 günlük sürede yapılmadığından itirazın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının işbu davayla beraber açtığı kıymet takdirine itiraz davasının da mahkemece reddedildiğini, belirterek gecikmiş itirazın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 7....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3065 KARAR NO : 2022/913 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2021 NUMARASI : 2020/22 2021/16 DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Somut olayda, dava dilekçesi incelendiğinde borçlunun açıkça gecikmiş itirazda bulunduğu, tebliğ tarihinden önce yurt dışına çıktığı ve mahkemeye başvuru tarihi itibari ile de ülkeye dönüş yapmadığı, ödeme emrinin ise şeklen TK’nun 21/1 maddesine göre usulüne uygun olduğu görülmektedir. Gecikmiş itiraz için gösterilen yurt dışında bulunma mazeretinin "işte" şerhi taşıyan tebligatın usulsüzlüğü olarak yorumlanmasının kabulü mümkün değildir....
Kanun koyucu İİK'nun 65. maddesinde itiraz süresi yönünden gecikmiş itirazı kabul etmiş, diğer süreler yönünden bir hüküm koymamıştır. Gecikmiş itiraz hakkındaki hükümler kıyas yolu ile şikayet süresi ve diğer süreler hakkında uygulanamaz. HMK'nun İİK'da bir hüküm bulunmayan hallerde ancak İİK'da açıkça bir gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kararın özel veya genel hükümlere aykırı olmaması hallerinde uygulanabilir. İİK'da, HMK'nun 95 ve devamı maddelerine gönderme yapan madde bulunmadığından yargılamaya ilişkin olmayan ihalenin feshi isteme süresi bakımından eski hale getirme kurumunu uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda borçlu vekilinin ihalenin feshi isteminin süre aşımından reddi yerine esasının incelenmesi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden karar sonucu itibariyle doğrudur....
İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, borçlunun başvuru dilekçesine “mazeretini gösterir delil” eklemediği gibi, İİK'nun 65. maddesi karşısında, borçlu tarafın, gecikmiş itiraz nedenlerine ilişkin mazeretini gösteren delilleri icra dosyasına sunmuş olmasının da, icra mahkemesinin itiraza yönelik değerlendirmesinde göz önüne alınamayacağının kabulü gerekir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra Hukuk Mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olması nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, görevli mahkemede dava açılmadığını, borca ve ferilerine itiraz sürelerinin kanunla düzenlendiğini, davacıların iş bu takibe süresinde itiraz etmediklerini ve gecikmiş itirazın hak düşürücü sürelerini de kaçırdıklarını, davanın zamanaşımından dolayı reddinin gerektiğini, davacıların müddetinde dava konusu faize hiçbir suretle itiraz etmediklerini ve bu yönde bir kayıt da bırakmadıklarını, faize dolayısıyla tutara itiraz etmeme yönündeki iradelerinin devamı niteliğinde davacıların dosya borcunun tamamını üç farklı zamanda ödeyerek icra dosyasını kapattıklarını, icra dosyasının bakiye borcun tamamının ödenerek infaz olduğunu, davanın kabulünün hukuken mümkün olmadığını, itirazın-gecikmiş itirazın en geç takibin tahsil olunmadan önce yani derdest olduğu anda yapılabileceğini, davacıların itirazının kayıt eklemeden borcu ödeyip akabinde ferisi...
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2019/125872 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklısı T3 görünen dosyadan askerde olduğu dönemde ev adresine tebligat yapılarak ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile takibin iptaline ve ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasının öğrenme tarihi olan 09/09/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne, yetkiye takip konusu borcun tamamına, icra takibine, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, ferilerine ve ödeme emrine itiraz ederek takibin...
İlk derece mahkemesi tarafından; davalı alacaklı tarafından 20/08/2021 tarihinde davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu adına çıkartılan ilk tebligatta borçlunun kayıtlı adresinde kalmadığı şerh edilmek kaydıyla tebligatın iade edildiği, daha sonra çıkartılan tebligatın ise T.K. 21/2 maddesine göre bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına 03/09/2021 tarihi itibariyle bırakıldığı, her ne kadar davacı tarafça İİK'nın 65.maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz olarak ileri sürüldüğü başka şehirde çalıştığına ilişkin ileri sürdüğü dayanağın gecikmiş itiraz sebep olarak değerlendirilemeyeceğinden, buna ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, şikayetçi tarafça her ne kadar gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz talebi yerinde görülmediğinden reddedilmekle birlikte ayrıca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazı yönünden yapılan icra dosyasında bulunan senet üzerinde yapılan...