Malazgirt Sk No:9/3 Narlıdere/ İzmir adresinde kızı ile birlikte yaşamaya başladığını, 2019 yılı Aralık tarihinden bugüne kadar da yurt dışına hiç çıkmadığını, bu durumun Emniyet Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığından sorulabileceğini, müvekkilinin icra takibinden taşınmazı üzerine haciz konulduğunda haberdar olduğunu belirterek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19/06/2020 tarihi olarak kabul edilmesini ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin itiraz sebebiyle durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
borca itirazın süreden reddine ilişkin kararın yerinde olmadığı, gecikmiş itiraz yönünden değerlendirme yapıldığında; İİK'nun 65. maddesine göre borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevrilme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebileceğinin öngörüldüğü, aynı maddenin 2. fıkrasında ise borçlunun maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde mazeretini gösterir deliller ile birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye mecbur olduğu düzenlenmiş olup, somut olayda dava dilekçesinde herhangi bir mani sebebi ortaya konulmadığı gibi buna ilişkin delillerin de gösterilmediği, bu şekilde gecikmiş itiraz koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, gecikmiş itirazın reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken itirazın borca itiraz olarak kabul edilmesi doğru bulunmamıştır....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir....
HMK'nun 33.maddesinde uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olup, somut uyuşmazlığın öncelikle ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet mi yoksa gecikmiş itiraz olarak mı nitelendirilmesi gerektiği çözümlenmelidir. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Usulsüz tebligatta ise, İİK'nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Uyuşmazlık İİK.nun 65.maddesine dayalı gecikmiş itiraz istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - 10.04.2012 günlü Kararımızla istenilen Şişli 6.İcra Müdürlüğü’nün 2008/1368 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesi sonucu, davalı ... vekilinin, 15.02.2008 tarihli itiraz dilekçesi ile “Müvekkili hakkında yapılan icra takibini 13.02.2008 tarihinde öğrenmiş bulunmaktayız.” Bununla ilgili gecikmiş itirazlarımızın kabulü için İcra Hukuk Mahkemesi’ne gecikmiş itiraz dilekçemiz sunulmuştur” denildiği için davalı tarafın icra takip dosyasına itirazının süresinde olup olmadığını denetlemek açısından davalının bahsettiği GECİKMİŞ İTİRAZ talebine ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi dava dosyasının araştırılarak temin edilmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın tekrar mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2020/167 ESAS, 2021/90 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Gecikmiş İtiraz) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 25....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; süresinde icra takibine itirazda bulunamadığından gecikmiş itiraz talebinin kabulü ile takibe konu borcu ödediğinden bahisle takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece başvuru tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak değerlendirilerek şikayetin kısmen kabulüne, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19.06.2018 tarihi olarak düzeltilmesine, sair itirazlarını reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde davacıya ödeme emrinin 08.06.2018...
Davacı/borçlu her ne kadar dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanarak başvuru yapmış ise de, ilk derece mahkemesi kararında da isabetli olarak açıklandığı üzere, gecikmiş itirazdan bahsedilebilmesi için öncelikle usulüne uygun bir tebligatın varlığı gerekmekte olup, başvurunun usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirilerek tebliğ işlemi usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....