Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin alacağı için 22.10.2012 tarihinde, şikayet olunanın ise 02.11.2012 tarihinde ihtiyati haciz uyguladıkları, ancak şikayet olunan alacaklının ihtiyati haczinin 15.11.2012 tarihinde, şikayetçinin ihtiyati haczinin ise 23.02.2013 tarihinde kesinleştikleri, buna göre şikayetçinin ihtiyati haczinin şikayet olunanın ihtiyati haczinden sonra kesinleşmesi nedeniyle ilk sırada şikayet olunanın yer alması gerektiği belirtilerek, şikayetin reddine dair verilen karar Dairemizin 23.01.2015 tarihli ilamı ile onanmıştır. Şikayetçi, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Kararı şikayet edilen vekili temyiz etmiştir. Talep sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasıdır. Bedeli paylaşıma konu hacizli malın taşınmaz olduğu, şikayetçinin haciz tarihi olan ........2012 tarihinde yürürlükte bulunan 106. maddeye göre satış isteme süresinin iki yıl olduğu, bu nedenle şikayetçinin haczinin ayakta olduğu, şikayet edilenin hacizlerinden sonra haciz talebinde bulunmadığı, son haciz tarihi olan ....04.2015 tarihinde satış isteme süresinin değişen 106. maddeye göre taşınmazlarda bir yıl olduğu, bu süre içinde satış da yapılmadığından haczinin düştüğü, bu nedenle sıra cetvelinin iptal edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen değişik gerekçe ile kabule karar verilmesi doğru görülmemiş sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına, emekli maaş hesabına uygulanan haciz işleminin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davaya konu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan aldığı emekli aylığı üzerine vergi borçları nedeniyle haciz uygulanmasında hukuka uyarlık görülmediği, bu durumda emekli maaşı üzerinden haciz nedeniyle yapılan kesintilerin de hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, haciz işleminin iptaline, tahsil edilen tutarın iadesine karar verilmiştir....
numaralı hesabının yurt dışı emeklilik maaşının yattığı hesap olduğu, ... numaralı hesabın ise emekli maaş hesabı olmadığı, davacı yanca, bu hesabın da emekli maaş hesabı olduğu, daha sonra kapatılıp hesapta bulunan bakiyenin ... numaralı hesaba aktarıldığı iddia edilmiş ise de, banka kayıtları incelenerek hazırlanan her iki bilirkişi raporunun da anılan hesabın emekli maaş hesabı olmadığı yönünde birbirini teyit ettiği, dosya kapsamındaki bilgilerden, Alman Emeklilik Sigorta Kurumunun 01.03.2013 tarihinden itibaren SGK’ya davacının emekli aylıklarını gönderdiği ve SGK’nın da 29.03.2013 tarihinden itibaren davacı adına gelen emekli aylığını davalı bankanın ...Şubesi'ne gönderdiğinin tespit edildiği, bu husus gözetildiğinde davacıya 2013 yılı öncesinde SGK aracılığıyla yurt dışında hak kazandığı emekli aylığının ödenmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacının ......
- K A R A R - Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu .... ait taşınmaz hisselerinin satış bedelinin paylaşımı için....sayılı dosyasında düzenlenen 19.02.2015 tarihli sıra cetvelinde müvekkilinin alacağına üçüncü sırada, şikayet olunanın alacağına ise birinci sırada yer verildiğini, satış bedelinin ilk sıradaki şikayet olunanın alacağını karşılamaması nedeniyle diğer alacaklılara pay ayrılmamasına, satış bedelinin tümünün birinci sıradaki şikayet olunana verilmesine karar verildiğini, borçluya ait taşınmaz hisseleri üzerine müvekkilinin alacaklı olduğu..... sayılı icra dosyasından 04.05.2011 tarihinde haciz konulduğunu, iki yıllık süre içinde, 28.03.2013 tarihinde satış talep edilerek satış avansı yatırıldığını, şikayet olunanın haczinin 20.10.2011 tarihli olduğunu, müvekkilinin haciz tarihinin ilk ve kesin haciz olması sebebiyle sıra cetvelinde birinci sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....
Mahkemece, takip dosyasında 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de borçlunun emekli maaşına konulan haciz için 29.08.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu nedenle taşınmaz haczinin en geç şikayet başvurusunda bulunduğu 29.08.2013 tarihinde öğrenilmiş olduğu, yedi günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiştir. Borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi doğru değildir....
talebinde bulduğu, masrafı yatırdığı, satış talebinin reddedilmesinin ve bu ret kararına karşı şikayet yoluna gidilmemiş olmasının, hakkın özü olan İİK'nın 59, 106 ve 110. maddelerine uygun olarak süresinde yaptığı satış talebinin ona sağladığı hukuki sonuçları ortadan kaldırmayacağı, haczinin düşmesi anlamına gelmeyeceği, şikayet olunanın yasa ile kendisine yüklenen işlemleri yerine getirdiği ve haczinin ayakta olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
İİK'nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu durumda, şikayetçi, icra kefilliğinin iptali isteminde bulunmuş ise de; bu hususun incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır....
İcra müdürlüğünce şikayetçi mirasçının çalıştığı işyerine maaş haczi için müzekkere yazılması üzerine şikayetçinin 10.02.2016 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, mirası reddettiğine ilişkin ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ilamını ibraz ederek maaş haczinin kaldırılmasını ve maaş kesintilerinin hesabına iade edilmesini talep ettiği, bu talebin icra müdürlüğünce önceden çıkarılan muhtıra tebliğinden itibaren süresi içinde anılan bildirimin icra dairesine yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği bu red kararının şikayet konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir. Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir....
Maddesine göre emekli maaşının haczinin mümkün olmadığını iddia ederek, icra müdürlüğünün 23/09/2021 tarihli karar tensip tutanağında verilen kararın, öncelikle emekli maaşından kesinti yapılamayacağı ve müvekkilinin daha önce vermiş olduğu muvafakatin geçerliliği kalmadığından memur işleminin iptali ile müvekkilinin emekli maaşı hesabındaki haczin kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, alacaklının son kesintinin geldiği 19/11/2015 tarihinde dosya borcunu hesaplatıp, kalan borç için kesintiye devam edilseydi ne kadar daha ödeme yapması gerekeceğinin hesaplanarak, bulunacak miktar üzerinden ve müvekkilinin başka bir geliri olmaması da göz önünde bulundurularak, maaşının yasa ve usule uygun şekilde miktarına haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....