İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.05.2014 gün ve 3962 Esas, 3960 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
nin eşinin ölmesi nedeni ile eşinin emekli maaşını almakta olduğunu belirterek vesayet altına alınan annesi ...'nin almakta olduğu SSK emekli maaş hesabından kredi çekmesi için izin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Vasi, vesayeti altındaki kısıtlının almakta olduğu emekli maaş hesabından kredi çekmesi için izin verilmesini istemiş, mahkemece istek reddedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 396. maddesine göre vesayet organları, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlardır. Aynı Yasanın 397. maddesine göre ise kamu vesayeti, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Kanun koyucu kamu vesayetinde; vesayet organı olan vasiler ile vesayet daireleri olan sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurmuştur....
Müdürlüğünün 2012/1050 sayılı dosyasından ........2015 tarihli sıra cetvelinin düzenlendiğini, sıra cetvelinde kendilerine pay ayrılmadığını, kendi alacaklarının amme alacağı olması nedeniyle öncelikle haklı olmasına rağmen sıra cetvelinin dikkate alınmadığını ileri sürerek sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ... .... ... Müdürlüğünün 2012/1050 sayılı dosyasıyla, alacaklı tarafından, borçlular aleyhine toplam 35.554,... TL'lik ....01.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile ... takibi başlatıldığı, davacı haczinin dava dışı ...'ün vergi borcundan kaynaklı olduğu, davacının haciz tatbik etmiş olduğu taşınmazın satışına ilişkin davalılar tarafından tasarrufun iptali davası açıldığı, bu davada çeşitli tarihlerde taşınmaz üzerine ihtiyati haciz tatbik edildiği, ... .......
İ.. hakkında başlatılan icra takibinde borçlunun mal kaçırması nedeniyle tasarrufun iptali davası açtıklarını, aynı borçlu hakkında şikayet olunanların da tasarrufun iptali davaları açtıklarını, müvekkilince açılan davanın 10.07.2012 tarihinde, şikayet olunanlar tarafından açılan davaların ise 20.03.2012 tarihinde karara bağlandığını, taşınmazların satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin şikayet olunanlar arasında garameten paylaştırıldığını, tasarrufun iptali davalarının karar tarihlerine göre müvekkilinin haczinin şikayet olunanların hacizlerinden daha sonra kesin hacze dönüştüğü gerekçesiyle sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, tasarrufun iptali davalarının farklı mahkemelere tevzi olunması nedeniyle farklı tarihlerde karara çıkmalarından kaynaklanan bu haksız durumun müvekkiline yükletilemeyeceğini ileri sürerek, üç taşınmaz için ayrı ayrı düzenlenen sıra cetvellerinin iptali ile müvekkilinin garameten paylaştırmadan faydalandırılmasına karar verilmesini...
- K A R A R - Şikayet eden vekili, ilk haciz tarihlerinin 04.11.1999 olduğunu, 2 yıllık süre içerisinde 3579,3580,3582 ve 3584 parsellerin satışının istendiğini, 28.01.2001 tarihinde satışa çıkarıldığını, Antalya İcra Müdürlüğü’nün bu durumu fark edemediği, borçlunun başka gayrimenkullerine haciz konulması için yazılan yazıya istinaden 2. kez aynı gayrimenkuller için haciz konulduğunu, bu nedenle müvekkilinin haczinin 10.04.2003 olarak yanlış yazılması nedeniyle 2.sıraya düştüğünü, 1.sıraya alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, şikayet edenin haczinin 04.11.1999 olduğu, şikayet edilenin haczinin ise satış istenmediği için düştüğü belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilerek şikayet eden 1.sıraya alınmıştır. Şikayet edilen vekili kararı temyiz etmiştir....
Temyiz Sebepleri Şikayetçi vekili temyiz dilekçesinde; 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere şikayet olunan dosyasında konulan hacizlerin süresinde satış talep edilmediği için hukuki niteliğini yitirdiği, müvekkili haczinin ayakta olduğunu, şikayet olunan haczinin değişiklik öncesi hükümlere tabi olduğu kabul edilse dahi yetkisiz vekil tarafından açılan haciz talebinin ve konulan haczin yok sayılması gerektiğini bu nedenle mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK 106, 142. maddeleri 3....
Şikayet edilen .....haczinin 07.05.2012 de kesinleştiği 02.05.2013 tarihinde satış talep etmeden satış avansı yatırdığı, satış talebini ise 02.09.2013 tarihinde yaptığı anlaşılmaktadır. Satış tarihinde İİK'nın 106. maddesi gereğince satış isteme süresi 1 yıldır. Şikayet edilenin satış avansı yatırdığı tarihte satış talebinde bulunmadığı ayrıca 1 yıl içinde de satış talebinde bulunmadığından haczinin düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkeme önce sıraya ilişkin itirazın halli ve haczin düştüğünden bahisle sıra cetvelini iptali gerekirken aynı sonuca değişik gerekçe ile varması doğru görülmemiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nın 438/son uyarınca kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir....
yasal sürede şikayet yoluna başvurulmadığından geçerli bir satış talebi olmadığı ve haczinin düştüğü gerekçesiyle, şikayetin kabulüne dair verilen karar şikayet olunanın temyiz istemi üzerine Dairemizin 18.02.2014 gün ve 2013/8400 Esas, 2013/1162 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır....
Somut olayda, bedeli paylaşıma konu taşınmaz şikayet olunan ... borçlusu ... adına kayıtlı iken 27.08.2014 tarihinde ...üzerindeki hacizlerle birlikte satılmıştır. Şikayet olunan ...'in 13.02.2013 tarihli ilk haczinin düştüğü, 30.12.2014 tarihinde yeniden haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce haciz talebinin kabul edildiği, ancak tapudaki kayda işlenmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Şikayet olunanın yenileme haczi tarihinden önce taşınmazın satıldığı şikayet olunanın yeni malik Mustafa'dan bir alacağı bulunmadığına göre eski malikin borcundan dolayı yeni malik Mustafa'ya ait taşınmaza haciz konulamaz. Bu nedenle de 30.12.2014 tarihli şikayet olunanın haczinin bulunmadığının kabulü ile sonuca gitmek gerekir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan banka tarafından başlatılan icra dosyasında yapılan sıra cetvelinde borçlunun 3. şahıs nezdinde haczedilen parasının tamamının şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirketin alacaklı olduğu dört adet icra dosyasında ihtiyati haciz tarihi 22.12.2008 tarihli olduğu halde, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 24.12.2008 tarihli olduğunu bu durumda şikayet olunanın haczi daha önce kesinleşse bile İİK'nun 268. maddesi hükmüne göre müvekkili şirketin icra dosyalarının kendiliğinden hacze iştirakinin söz konusu olacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile sıra cetveline konu 28.814,56 TL'nin müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ... A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir....