Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin çekin keşide edildiği ve muhatap bankanın bulunduğu yer icra müdürlüğünde yapıldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, takibe konu borç yönünden ödeme yapılmadığı gibi mal iadesinin de yapılmadığını, borca itirazların süresinde bulunmadığını, takip talebinde ve ödeme emrinde işlemiş faiz, faiz başlangıç tarihi ve faiz oranının ayrıca ve açıkça belirtildiğini, faiz faiz yürütülmesinin de söz konusu olmadığını, çekin süresi içinde ibraz edildiğini ve karşılıksız olduğuna dair işlem yapıldığını beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın süre aşımı yönünden usulden reddine karar verilmiştir....

ŞİKAYET Şikayetçi alacaklı şikayet dilekçesinde; alacaklı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde borçluya ödeme emrinin 08.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz süresi dolduktan sonra icra müdürlüğünce UYAP’a süresinden sonra sunulan itiraz dilekçesinin yüklendiğini itiraz süresi geçmiş evraka ilişkin işlem yapılarak takibin durdurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle davanın kabulü ile icra müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen borçlu cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

    Mahkemece davacının esasen ödeme emrinde yer alan faiz oranı ve miktarına itiraz ettiği, takip bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip olduğu için borçlunun faize itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde şikayet yoluyla ileri sürmesi gerektiği, davacı-borçlu takipten 18/04/2003 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğüne ve yasal süre içinde borca ve faize itiraz etmediğine göre iş bu davaya konu faiz oranı ve miktarının kesinleştiğini, alacaklının kötüniyetle takip yaptığına dair delil de sunulmadığı gerekçeleri ile hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/2227 esasına tevzi edildiğini, yeni bir takip yapılmadığını, öncekinin devamı aynı takip olduğundan derdestlik itirazlarının dayanağı bulunmadığını, borca ve faize itirazların sadece süre kazanmaya yönelik haksız itirazlar olduğunu beyanla; davanın reddine, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25/05/2021 gün, 2020/287 Esas 2021/259 Karar sayılı kararıyla; "1- Davacının Şikayet davasının reddine 2 Davanın işlemiş faiz alacağına yönelik kısmen kabulü ile 1.000.000,00TL Asıl alacak için icra takibinde 23.239,72TL Faiz Taleb edilebileceğinin tespitine, İİK nın 169/a-5 maddesi gereğince işlemiş faiz yönünden fazla talep edilen 2.938,06 TL faiz alacağı yönünden takibin durdurulmasına,fazlaya ilişkin istemin reddine 3- Davacı ve davalının tazminat taleplerinin reddine " karar verilmiştir....

      Somut olayda da mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında anılan yasa hükmü gözetilerek faiz hesaplanmış olup işlemiş faiz miktarı, talep edilen faiz türü ve oranında fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Takipte davacıların iddia ettiği gibi TTK 1530/7. maddeye göre bir faiz talebi bulunmadığı gibi, kambiyo senetlerine özgü takipte bu faiz türü ve oranlarının uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı Sel Konut ... A.Ş bakımından ve çek tazminatı yönünden borca itiraz kısmen kabul edildiği halde, bu borçlu bakımından ve çek tazminatı yönünden takibin durdurulması yerine, çek tazminatı tutarının ödeme emrinden çıkartılarak düzeltilmesine karar verilmesi yerinde olmamış ise de, istinaf edenin sıfatı gözetilerek bu husus aleyhe değerlendirilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Takip borçlusu şirket vekili icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, takipten 24.04.2012 tarihinde haricen haberdar olduklarını, müvekkili adına rehin hakkına husumete, borca, faize ve faiz oranına gecikmiş itirazda bulunduklarını bildirerek takibin iptalini talep etmiştir....

        Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

          faiz oranlarının yanlış uygulandığı nedenlerine dayalı olarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece, harçtan muaf olması sebebiyle borçlu davacı Kurum'dan harç alınmasına yer olmadığına ve takibe konu mahkeme ilamında yargılama giderleri ve vekalet ücreti alacaklarına faiz işletilmesi konusunda açık bir karar bulunmadığından alacağa işletilen faizlerin yasal olmadığı nedeniyle bu alacaklar için istenilen işlemiş faizin iptaline karar verilmiştir....

            Somut olayda; kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraza dair davanın mahkemece yapılan yargılaması sonunda ödeme ve teminat iddiasına ilişkin iddiaların yerinde bulunmadığı senet arkasında kurşun kalemle yazılı bulunan ödeme veya teminat ilişkisine dair açıklamanın okunamadığı nedenle İİK'nun 169/a maddesinde gösterilen belge veya ispat aracı niteliği kazanmadığı gibi davalı alacaklının da bu hususunda kabul edilmediği, senetteki boş kısımların tarafların iradesine aykırı olarak doldurulduğunun da yazılı belge ile ispat edilemediği borca itirazın yanında faiz ve fer'ilerle ilgili yapılan inceleme ve değerlendirmenin de yerinde olup fazla faiz talebinin de olmadığı sadece 654,00 TL'lik komisyonun sadece keşideciden istenebilecek niteliği gereği davacıdan istenemeyeceği bu düzenlemenin doğru olduğu borca itirazın, ödendiği veya olmadığının davacı tarafından ispatlanamadığı bu hale göre konu kararın doğru olup davacının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı bilirkişi raporundaki tahrifat...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/74 KARAR NO : 2021/229 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2020 NUMARASI : 2020/256 ESAS, 2020/443 KARAR DAVA KONUSU : FAİZ ORANINA İTİRAZ KARAR : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/256 Esas, 2020/443 Karar sayılı dosyasında verilen davanın süre yönünden reddi kararı ve istinaf başvurusunun reddi ek kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/15602 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte alacaklının takip tarihinden itibaren yıllık %120 oranında faiz işletilmesini talep ettiğini, takibe konu alacağa ilişkin olarak taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, bu nedenle alacağa Merkez Bankası avans faizi oranlarının uygulanması gerektiğini bildirerek...

            UYAP Entegrasyonu