İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2019/1240 esas 2020/460 karar sayılı karar ile Şikayetin kısmen kabul kısmen reddine,Bakiye borç muhtırasının 37.772.31 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda borçlu tarafından kendisine gönderilen, 29.750,43TL'nin ödenmesine ilişkin borç muhtırasının iptalinin talep edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda muhtıra tarihi itibarıyla borç miktarın 31.416,75 TL olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki yasal düzenleme nazara alınarak, şikayete gelen borçlunun şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken talebin dışına çıkılarak muhtırada istenenden daha fazla miktar için şikayetçi aleyhine sonuç doğuracak şekilde takibin devamına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ; Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi ....
Somut olayda borçlu tarafından kendisine gönderilen, 29.750,43TL'nin ödenmesine ilişkin borç muhtırasının iptalinin talep edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda muhtıra tarihi itibarıyla borç miktarın 31.416,75 TL olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki yasal düzenleme nazara alınarak, şikayete gelen borçlunun şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken talebin dışına çıkılarak muhtırada istenenden daha fazla miktar için şikayetçi aleyhine sonuç doğuracak şekilde takibin devamına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ; Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi ....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; takibe konu bakiye borç miktarının hesaplanması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2021 tarihli rapor ve 15/09/2021 tarihli ek raporda, hesaplanan toplam alacağın 413,95 TL olduğu, alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun, takip konusu ilama, icra dosyasına, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Düzce İcra Dairesi'nin 2018/12018 esas sayılı takipte düzenlenen 04/03/2021 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline, dosya kapak hesabının 06/06/2018 tarihi itibariyle bakiye borç miktarı olan 413,95 TL üzerinden düzenlenmesine karar verilmiştir....
lehine vekalet ücretine hükmettiğini, hükmedilen vekalet ücretine kanun gereği müvekkilinin tevkifat uygulayacağını, davalı tarafından yeniden bakiye borç muhtırası gönderilecek bu bedelin vergi dairesine değil kendisine ödenmesinin talep edildiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, Nevşehir İcra Dairesinin 2021/7492 Esas sayılı dosyasındaki tebliğ tarihli bakiye borç muhtırasının tensip kararının iptaline ve infazen kapatılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
İş Bankası A.Ş arasında bu süreçte 10/11/2017 tarihli protokol ile borç yapılandırılarak taksitlendirildiğini ve toplam dosya borcunun sabitlendiğini, bu süreçte şirket tarafından plana uygun olarak 35 taksit ödendiğini, borcun çoğunun ödendiğini, icra müdürlüğünce bakiye borç muhtırası gönderilme talebi reddedilen alacaklı tarafın mahkemeye başvurarak borç muhtırası gönderilmesini sağladığını ancak borç muhtırasının taraflar arasında belirlenen rakamdan fazla olup gerçeği yansıtmadığını, daha sonra İş Bankası A.Ş'nin dosya alacağını davalıya temlik ettiğini, bunun üzerine şirketin ellerinde temlikname de bulunmaması nedeniyle Antalya 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine dair 08.....2013 tarih, 2013/8528 Esas, 2013/14494 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu aleyhine sürdürülen ilamlı takipte, 139.438,73 TL'lik bakiye borç muhtırasının borçluya tebliği üzerine borçlu vekili, takip çıkışı miktarın belirlendiği İcra Mahkemesi ilamının kesinleşmediğini, bu hüküm nazara alınmadan hesaplamanın yapıldığını, hesap edilen faiz miktar ve oranının fazla olduğunu belirterek, muhtıranın iptali şikayetinde bulunmuştur. Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan hesaplama sonucunda, muhtırada istenen ....439,52 TL'nin fazla olduğu tespit edilerek, bu miktarın iptaline karar verilmiştir....
reddi ile haczedilmezlik şikayetinin reddine, dosya hesabına yönelik şikayetin kabulü ile 29.11.2018 tarihli itibariyle kapak hesabında bakiye borç miktarının 28.605,29 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/299 E 2016/604 K sayılı kararı ile 10/03/2015 tarihli muhtıraya konu borç miktarının 109.541,81 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili idare tarafından bu karar uyarınca 16/02/2017 tarihinde icra dosyasına 115.888,12 TL yatırıldığı halde bu kez 24/02/2017 tarihli muhtıra ile 15.651,68 TL bakiye borç bildirildiğini, bu muhtıranın iptali için İstanbul 9....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkin şikayetle ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile bakiye borç muhtırasının iptaline karar verildiği, taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kararın borçlu vekiline tebliğ edilmesinden itibaren yasal süresinden sonra istinaf isteminde bulunulduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvuru dilekçesinin İİK’nın 363. ve 365. maddeleri gereğince reddine, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı borçlu tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmektedir....