Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/45474 Esas sayılı dosyasında İİK 89.madde gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, ilk tebligatın iade edilmesi üzerine diğer tebligatların TK 35.maddeye göre tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin sicil kaydındaki adresten taşınmadığını, ayrıca haciz konulan taşınmazların değerleri dikkate alındığında taşkın haczin söz konusu olduğunu söyleyerek haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile müvekkili yönünden takibin iptaline, taşkın olan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin adresine usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, davacının taşınmazlarına haklı şekilde haciz konulduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

    İİK'nun 89. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, şikayetçi 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilerek tebliğ edildiği, haciz ihbarnamelerinde takip dosyası borcunun faiz ve masraflar hariç olmak üzere 94.151,77 TL olarak bildirildiği, faiz ve masrafların miktarının şikayetçi 89 borçlusu tarafından bilinmesi söz konusu olamayacağından, 89 borçlusunun itiraz edilmeyen ve menfi tespit davası açılmayan ihbarnamelerden dolayı sorumluluğu, ihbarnamelerde bildirilen borç miktarı olan 94.151,77 TL ile sınırlıdır. 89 borçlusunun, İİK'nun 89. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde zimmetinde sayılan 94.151,77 TL borcu icra dairesine ödemesi gerekeceğinden ve 89 borçlusunun temerrüdü 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün sonra gerçekleşeceğinden, belirtilen bu borcun yasal faizi ile ödenmesi halinde 89 borçlusunun sorumluluğu sona erer....

    Esas sayılı takip dosyasından haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak durumdan 3.haciz ihbarnamesinin tebliği ile haberdar olunduğunu, önceki haciz ihbarnamelerinin tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayet başvurusunda bulunduklarını ve İİK'nun 89/3. maddesi uyarınca işbu davayı açmak durumunda kaldıklarını, oysa takip borçlusu dava dışı şirketin davacıdan herhangi bir alacağı olmadığını ve bu sebeple davacıya haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini beyanla, takibin işbu dava ile birlikte 89/3. maddesi uyarınca durduğunun icra dosyasına bildirilmesini ve davacının takip borçlusu dava dışı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Samsun İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyası dosyaya kazandırılmış olup, incelenmesinden: Takip alacaklısı davalı tarafından takip borçlusu ... San. Tic. Ltd....

      Haciz ihbarnamesi ile 2. ve 3. Haciz ihbarnameleri şikayetçiye usulsüz tebliğ edilmiştir. Yine ... 4. İcra Müdürlüğünün 2017/4001 E. sayılı dosyasından düzenlenen şikayetçiye yönelik 28.02.2020 tarihli 1. Haciz ihbarnamesi ile 2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin şikayetçiye usulsüz tebliğ edildiğini, şikayetin kabulü ile iki takip dosyasından da düzenlenen 28.02.2020 tarihli birinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin şikayet dilekçesinde belirtildiği üzere 28.09.2020 olarak düzeltilmesine, birinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle düzeltilen tebliğ tarihine göre gerekli yasal süreler beklenilmeden iki takip dosyasından da çıkartılan 2. ve 3....

        için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, taciz amaçlı bu işlemleri kabul etmediklerini, 89/1 alacağının temelini ortaya koymayan salt taciz amaçlı 06/10/2020 tarihli talebin kabulüne ilişkin tensip kararının iptalini istemek zorunda olduklarını, alacaklı vekilinin 10/09/2020 ve 15/09/2020 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi yönündeki taleplerinin 11/09/2020 ve 21/09/2020 tarihli kararlar ile reddine karar verildiğini, buna rağmen 89/1 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, 89/1 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği kişiler ile müvekkilinin hiç çalışmamış olduğunu, bütün bu nedenler davanın kabulü ile 06/10/2020 tarihli 89/1 haciz talebinin ve 06/10/2020 tarihli talebin kabulüne ilişkin kararın iptalini talep etmiştir....

        ne 89/1 - birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ... tarihinde birinci haciz ihbarnamesine cevap ve itirazlar sunulduğunu, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen 89/2 - ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine de ... tarihinde cevap ve itirazlar sunulduğunu, icra müdürülüğünce bu kez ... tarihinde 89/3 - Üçüncü haciz ihbarnamesinin ... A.Ş ... Şubesine gönderildiğini ve ...-TL'nin ödenmesinin istenildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesine de dava hakları saklı kalmak üzere süresinde itiraz ettiklerini, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildikten sonra ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin usulsüz olduğunu, müvekkilinin ... Dairesinin ... sayılı dosyasında alacaklı bulunan davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, ... Dairesinin ... esas sayılı dosyasından gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine itiraz edildiğini, ... İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde ... Esas sayılı dosyası ile 2.Ve 3....

          Dava, İİK'nın 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosyada İİK'nın 89/1 maddesine göre davacıya yapılan takip geçerliliğini korumaktadır. İİK'nın 89/2 ve 89/3'e yönelik haciz ihbarnamelerinin iptal edilmesinin sebebi 89/1'e göre yapılmış ihtarın geçerli bir ihtar olmasından kaynaklanmaktadır. Buna göre İİK'nın 89/1. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine yönelik itirazın geçerli kabul edilerek dava dışı şirketin davacı şirkete borcunun tespitinin yapılması gerekmektedir ancak açılan dava İİK'nın 89/2. ve 89/3. gereği açılmış olup, Mahkemece bu dava üzerinde incelenmesi mümkün değildir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2982 KARAR NO : 2022/2042 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2020/156 ESAS, 2021/148 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Tire İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/156 Esas, 2021/148 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tire İcra Müdürlüğünün 2020/720 E. sayılı dosyası ile borçlu T3 hakkında icra takibi başlattıklarını, takip kapsamında Huriye Koyuncu'ya İİK'nun 89. maddesi gereği birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, yasal süreler içinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediğini ve haciz ihbarnamelerinin kesinleştiğini, 09.11.2020 tarihinde Huriye Koyuncu'ya üçüncü haciz ihbarnamesi...

          Takip dosyası incelendiğinde, takipte diğer borçlu tarafından teminat yatırılmış ise de davacı tarafından teminat yatırılmadığı, bu nedenle davacı borçlu bakımından alacaklının takip işlemlerine devam edebileceği, bu kapsamda haciz ihbarnamesi gönderilmesini isteyebileceği, haciz ihbarnamesi gönderilen kişilerin borçlunun çalışma arkadaşları olduğu, borçlu ile tamamen ilgisiz kişiler olmadığı, aralarında alacak verecek ilişkisinin bulunabileceği, davacının maaşına konulan haczin borç miktarı dikkate alındığında borcu karşılamaktan uzak olduğu, üçüncü kişilere haciz ihbarnamesi tebliği suretiyle alacağın tahsili isteminin alacaklıya İİK'nın 89. maddesi uyarınca tanınan bir hak olduğu, davacının bu hakkını kötüye kullandığı hususunda bir delil bulunmadığı, ayrıca üçüncü kişilerin ihbarnamenin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde itiraz haklarını kullanabileceği gibi haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu iddiasının 3. kişi tarafından ileri sürülebileceği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince...

          UYAP Entegrasyonu