CEVAP: Davalı T2 cevap dilekçesinde özetle; davacı T3 ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldıklarını, boşanma davası açamadığını, oğlunun biyolojik babası Mehmet Ali Karadağ ile birlikte yaşamaya başladıklarını Adilcan isimli oğlunun olduğunu, davalı Sefa ile hala evli olmasından dolayı biyolojik babası olmamasına rağmen nüfusuna kayd edildiğini, bu sebeple gerekli düzenlemelerin yapılmasını ve DNA testi yapılarak oğlunun babasının T3 olmadığının tespitin yapılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davaya konu olayda dava TMK'da öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürede açılamadığı gibi davacı tarafça gecikme ve sebebine dayanılmamış olup, davanın hak düşürücü süre yönünden REDDİNE"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....
Davacı, davalı ile 1988 yılında evlendiğini, evlilik birliği devam ederken bir erkek çocuklarının doğduğunu, 9 yıl süren evliliğin davalı tarafından açılan şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davası ile sonuçlandığını, 18 yaşına gelen çocuk tarafından açılan nesebin reddi davasında çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiğini belirterek boşandığı eşi olan davalı tarafından aldatıldığını bu nedenle uğradığı manevi zararın tahsili ile kendi çocuğu olduğu düşüncesiyle yaptığı bakım giderine yönelik uğradığı maddi zararın tahsilini istemiştir. Davalı, evliliğin öğretmen olan davacının tayinin yapılması amacıyla anlaşmalı olarak yapıldığını, evlilik birliği içinde doğan çocuğun başkasından olduğunu davacının bildiğini, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin üç ay süren evliliğinde davalının sadakatsiz davranışları ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle ziynetlerini almadan müşterek evden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek sözkonusu ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 10.500 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davalının müvekkiline ve ailesine hakaretler içeren mektup bırakarak evi terk ettiğini, giderken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
nedenlerle şiddetli geçimsizlik olduğunu belirterek, tarafların boşanmalarına ve tazminata karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
Uyuşmazlık, bir kısım ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın kendisine bağışlanmış sayılır ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 ve devamı ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 234 ve devamı ) maddeleri hükümlerine tabi olur. Tarafların evliliği sürecinde davalı koca tarafından eşi aleyhine, kadının sık sık evi terk etmesi ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılmış, bu davada mahkemece geçimsizliğin kadın ile koca arasında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu davadan sonra davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davalı aleyhine boşanma davası açılmış, koca ise karşı dava ile zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; zinaya dayalı boşanma isteminin reddine, şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma isteminin kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin davacı kadına verilmesine, aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karar yerinde erkek tam kusurlu kabul edilmiş, erkeğe; kadına ve ailesine hakaret, kadına fiziksel şiddet uygulama ve kadını tehdit etme kusurları yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından, davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, zina olmadığı taktirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve fer'i istemlere ilişkindir....
Davalı kadın; maddi olarak zor durumda olduğu için davacıdan 1.000,00 TL nafaka talep ettiğini, davacının ziynet eşyalarını elinden alması nedeniyle 4 bilezik tutarı 60 gr 22 ayar, 1 çift küpe, 1 adet yüzüğü talep ettiğini belirterek, nafaka verilmesi ve ziynet eşyalarının tarafına iadesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinafa cevap vermemiştir....
"şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 17/09/2007 doğumlu 1162517510 TC kimlik numaralı Enes Güngör'ün velayetinin T.M.K.'...
Yargıtay içtihatları ile de kabul edildiği üzere tarafların ayrı yaşaması tek başına şiddetli geçimsizlik nedeni olarak kabul edilemez. Bu nedenlerle dosya içeriği dikkate alınarak ispat edilemeyen esas davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların müşterek çocukları 08/04/2004 doğumlu Sudenaz ve 21/10/2008 doğumlu Soner lehine 05/04/2017 tarihinde mahkememizce hükmedilen 250'şer TL'den toplam aylık 500 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir....