GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının Bayburt Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde 2015/530 Esas-2016/192 Karar sayılı dosya ile müvekkili aleyhine şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtığını, bu davadan 15/06/2016 tarihinde feragat ettiğini, ayrıca Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/428 Esas-2017/217 Karar sayılı kararı ile kendisi ve beraber yaşadığı çocuğu için tedbir nafakası davası açtığını, kadın lehine 500,00 TL müşterek çocuk lehine 350,00 TL tedbir nafakası ödediğini, müvekkilinin Çayırlı Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2014/136 Esas -2015/7 Karar sayılı dosya ile davalı kadın aleyhine şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtığını, bu davanın reddedildiğini, 19/03/2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden sonra tarafların bir araya gelmediğini belirterek TMK 166/son maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına...
Yargıtay içtihatları ile de kabul edildiği üzere tarafların ayrı yaşaması tek başına şiddetli geçimsizlik nedeni olarak kabul edilemez. Bu nedenlerle dosya içeriği dikkate alınarak ispat edilemeyen esas davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların müşterek çocukları 08/04/2004 doğumlu Sudenaz ve 21/10/2008 doğumlu Soner lehine 05/04/2017 tarihinde mahkememizce hükmedilen 250'şer TL'den toplam aylık 500 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının hem Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk hukuksal sebebi ve hemde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma talebinde bulunduğunun, davacı kocanın evi terk eden eşinin müşterek konuta dönmesini temin için almaya gidip dönmeyince akrabalarını aracı gönderdiği gibi, ihtar kararı da gönderdiği bu suretle önce yaşanan olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının anlaşılmış olmasına ve mahkeme tarafından dava harcı yatırtılmış olmasının davalı kadının cevap dilekçesindeki taleplerine karşı dava niteliği kazandırmayacağı, davalının süresinde ve...
"şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 17/09/2007 doğumlu 1162517510 TC kimlik numaralı Enes Güngör'ün velayetinin T.M.K.'...
Davacı, yargılamanın 21/02/2019 tarihli celsesinde özetle; delilinin bulunmadığını beyanla, boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; "... Tarafların 22/02/2014 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığı, her ne kadar davacı taraf davalı eş aleyhine şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmış ise de, davacının herhangi bir delil sunmadığı, tanıklarını hazır etmediği ve davasını somut, inandırıcı delillerle ispatlayamadığı" gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Adli yardım talebinin kabulü ile müvekkilinin adli yardımdan yararlandırılmasına, davanın kabulü ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle davalı eş ile müvekkilinin tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün bulunmaması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkilinin hakkı olan ve evlendiğinde kendisine takılan 6 adet 25' er gr' dan 150 gr altın bileziğin veya hesaplanacak bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkilinin manen çok yıpranması nedeniyle 200.000,00TL manevi tazminatın davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkilinin iş bu evlilik nedeniyle 100,000,00TL maddi zararının davalıdan yasal faizi ile birlikte alınarak müvekkiline verilmesine, dava...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, müşterek bir tane çocuklarının bulunduğunu, tarafların takriben 5 aydır ayrı olduklarını, davalının borçlarını ödemediğini, müvekkilinin bu duruma rıza göstermemesi üzerine taraflar arasında şiddetli geçimsizlik başladığını, davalının , müvekkiline sinkaflı küfür ederek istemediğini söylediğini, davacının haberi olmaksızın altınlarını satıp yediğini, evine ve çocuğuna bakmadığını, askerliğini yapmadığını, bir çok kişiye taahhüt vermesi nedeniyle gizlenip saklandığını, izah ettikleri nedenlerle tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müvekkili lehine 1000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1000 TL tedbir iştirak nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nedenlerle şiddetli geçimsizlik olduğunu belirterek, tarafların boşanmalarına ve tazminata karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....
Aile Mahkemesinden verilen 20.05.2009 gün ve 390/628 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemce takdir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına, her ne kadar taraflar arasındaki boşanma davası TKM.nin 266/1-2 ve aynı Kanunun 162.maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik ve hayata kast nedeniyle sonuçlanmış ise de mahkemece yapılan mal rejimi ile ilgili nitelendirme gözönünde tutulduğunda 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde dava konusu malların edinildiğine, tarafların bu yöne ilişkin herhangi bir itirazları olmadığına, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 236/2.fıkrasının ancak bu Kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar bakımından uygulama olanağı bulduğuna, davacı yararına olabilecek bir...
Davalı 3.kişi vekili ile davalı borçlu şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını dava konusu taşınmazın boşanma anlaşması gereğince davalı eşe devir edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece borçlunun taşınmazını, borcun doğum tarihinden sonra boşandığı eşine devir ettiği, 6183 SK'nun 28/1 maddesi uyarınca bir tasarruf işleminin iptale tabi olduğu borçlunun tasarrufun yapıldığı 02.02.2010 tarihine kadar 19.272,19 TL. vergi borcunun bulunduğu gerekçesiyle tasarrufun 19.277,19 TL. ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....