Davacının, davalı aleyhine ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/703 esas, 2011/708 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle bir çok defa kavga ettikleri, karşılıklı sevgi ve saygılarının kalmadığı, kavgalardan sonra fiili ayrılık yaşadıkları belirtilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 21.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmaya dair dosyanın incelenmesinde; tarafların mahkemece kabul edilen kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının dava dilekçesi kapsamına göre, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde öngörülen şiddetli geçimsizlik sebebine de dayandığının ve toplanan delillere göre bu madde koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2012(Çrş.)...
Davacının müşterek konuta gelmemesi nedeniyle müvekkilin tek başına geçimini sağlaması mümkün değildir.” “Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNİ,…………” Davalı ikinci cevap dilekçesinde ise şu ifadelere yer vermiştir: “………… davacı yanın iddiasının aksine, davacı iddialarını ikrar etmediğimizi, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı yönündeki soyut ve gerçek dışı iddiayı kesinlikle kabul etmediğimizi, hatta açılan bu dava nedeniyle müvekkilin büyük bir şaşkınlık yaşadığına bir kez daha dikkat çekmek zorunlu olmuştur.” “………… davacının işbu davayı açmaktaki gerçek amacını ve gerekçesini ise halen anlayamamıştır.” “Dava dilekçesinde belirtilen tüm soyut iddiaların gerçekle bağdaşmadığı, taraflar arasında değil şiddetli geçimsizlik, geçimsizlik dahi bulunmadığı tanıkların dinlenmesi ile ortaya çıkacak olup, ortada hiçbir haklı sebep bulunmadığından müvekkil boşanmak istememektedir.”...
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı taraf istinaf dilekçesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek kararın kaldırılması ve boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir. Öte yandan, geçmişte yaşanan ve af/hoşgörü kapsamında kaldığı anlaşılan olaylar boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Ayrıca, dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaya dayalı kusur tespiti yapılarak boşanma kararı verilemez (HMK.m.141)....
Yaklaşık 1-2 hafta sonra okul bitimi kızımla İzmit’e gideceğim.” dediği, davacının birlikte ikamet ettiğini iddia ettiği kızı ...’in ... - ...’da ikamet ettiği, adres beyan tarihinin 05.11.2013 olduğu; oğlu ...’ın ise ... – ...’de ikametettiği, adres beyan tarihinin ise 02.01.2014 olduğu , denetmence; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını iddia eden davacının, kızı ...’ın velayetinin kendisine verilmesine rağmen, ...’ın babasının yanında kalması ve annenin boşandıktan sonra haftada 3-4 kez boşanılan eşin evine gelmesi şiddetsiz geçimsizlik nedeniyle bitirilen evlilik sonrası yaşanması muhtemel bir durum olmadığı gerekçesiyle kişilerin resmi olarak ayrılmalarına rağmen fiilen beraber yaşadıkları kanaatine varıldığı, görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itiraları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından 10.10.2013 tarihinde şiddetli geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı boşanma davası, yine kadın tarafından 30.10.2013 tarihinde aynı hukuksal nedene dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde davalı kadının psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, duruşmada da davanın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayandığını beyan etmiştir. Mahkemece erkeğin davasının akıl hastalığı sebebiyle açıldığı, davalı kadının hali hazırda fiil ehliyetini etkileyen bir durum olmadığı, erkeğin akıl hastalığı sebebiyle açtığı boşanma davasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
T2 ile birbirlerini tanımadan büyüklerin ısrarı ve aracılığı ile 25.11.1988 tarihinde resmen evlendiklerini, evliliklerinden Mustafa- Hacer- Çetin- Metin- Hakan- Emel isminde çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı ile evlendikleri günden beri anlaşamadıklarını ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğini yürütemediklerini, birliktelikleri süresince sürekli tartışma halinde olduklarını, davalının hiçbir sebep yokken evde huzursuzluk çıkardığını ve sözünü dinlemediğimi, davalı ile bu durumlar karşısında bir yaşam boyu aile birliğini idame ettirmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle şiddetli geçimsizlik ve anlaşamama nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı....
Mahkemece taraflar arasındaki boşanma kararının kesinleşmediği, kesinleşmiş boşanma hükmünün mal rejiminin tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıklarda davanın ön koşulu olduğu görüşünden hareketle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar, 1995 yılında evlenmişler, davacı tarafından ...4.Aile Mahkemesinin 14.06.2010 tarih 2008/153 Esas 2010/448 Karar sayılı dosyasına şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak davalar birlikte açılmış, mahkemece, dava dosyaları tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmiştir. Dosya içerisindeki kesinleşme şerhi bulunmayan karar örneğinden ...4.Aile Mahkemesince TMK.nun 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verildiği, hükmün temyiz aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki boşanma davası şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılmış ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ve yeniden kurulması mümkün olmadığı anlaşıldığından tarafların boşanmalarına karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 08.02.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.... 3.Aile Mahkemesinin 2009/95 Esas sayılı boşanma dava dosyası içerisinde 08.09.2009 tarihli duruşmada, davacının zapta geçen beyanından, açıkça yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiğini kabul etmek hukuken mümkün değildir.Mahkemece; gerekli inceleme yapılıp, TMK'nun 175.maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakası yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak; müşterek çocuk İlker için de iştirak nafakası talep edilmiş olmasına rağmen, bu hususda hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı...