"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamından, taraflar arasında daha önce evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle karşılıklı açılan boşanma davası olduğu, mahkemece, geçimsizliğin taraflar arasında evliliği sonlandıracak ve birliği temelinden sarsan şiddetli geçimsizlik derecesinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verildiği, bu kararın tarafların yasal süresi içinde temyiz etmemeleri sebebiyle 18.04.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tarafların 27/10/1998 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden Ramazan ve Tuğba isimli müşterek iki çocuklarının bulunduğu; davacının iddialarının ileri sürülüş biçiminden anlaşıldığı üzere eldeki davanın TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı çekişmeli boşanma davası olduğu, TMK'nın 166/1 maddesine göre "evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her birince boşanma davası açabileceği"; davacı kadının dava dilekçesinde davalı erkeğe atfen ileri sürdüğü ve davacı tanıklarının beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden anlaşıldığı üzere özellikle tanık Döndü KILIÇ davalının davacıyı dövdüğünü bizzat gördüğünü, öldürmekle tehdit ettiğini,hakaret ettiğini,başka kadınlar ile aldattığını,evle hiç ilgilenmediğini,davalının pavyonda dansözle çekilmiş fotoğraflarını gördüğünü,davalının bazen...
GEREKÇE : Dava, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davada boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, karşı davadaki ziynet eşyası alacağı yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/k.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılmış olup davalıdan şiddet gördüğü için evden ayrılmak zorunda kaldığını ve ayrılırken sadece çeyiz ve şahsi eşyalarını yanında götürdüğünü, düğün öncesinde ve sonrasında müşterek konuta alınan bir kısım ev eşyalarının borçlarının düğünde hediye olarak takılan ziynetlerin bozdurulması suretiyle karşılandığını, ayrıca davalının evlilikten önce kullandığı 3.000,00 TL'lik kredi borcunun da yine bozdurulan ziynet eşyaları ile ödendiğini belirterek; yemek odası, yatak odası ve salon takımı ile perdelerin aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları...
Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum'ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka -Karşılıklı Boşanma- Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından yoksulluk nafakasının miktarı ile tedbir nafakası davasında vekalet ücretine karar verilmemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen karşı boşanma davası ile kadının kabul edilen boşanma, bağımsız tedbir nafakası ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karşı davaya, karşı dava açılamaz (HMK m. 132/3) ise de; açılması halinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekmekle birlikte, her üç davanın tahkikatının birlikte yürütülmesi ve tefrik kararı verilmesi durumunda da, davalardan biri...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/215 KARAR NO : 2020/1337 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2019/201 ESAS- 2019/503 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma, KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet eşyası alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekillerince istinaf edilmekle dosya incelendi....
Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı-davalı (kadın)’ın az da olsa kusurunun bulunduğu ve davalı-davacı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. madde koşullarının gerçekleştiği nazara alınarak, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, reddi doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. .../......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağı yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillere göre davalı-karşı davacı erkeğin mahkemece belirlenen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı kadının da izinli-izinsiz sık sık ailesinin yanına gitmesi, bu süre zarfında eşi ve eviyle ilgilenmemesi, eşinin ailesinin evlerine gelmesi istemediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
Davalı erkeğe atfedilecek bir kusur bulunmadığına göre, kadının boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte boşanma kararına istinaf bulunmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir....