Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Ceza Mahkemesinin 19.09.2013 gün, 2013/231 esas, 2013/485 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: 1 Sanığın evinde ele geçen "18537" seri no'lu tabancanın ekspertiz raporuna göre; mevcut haliyle sesgaz fişeği atan tabancalarda kullanılmak üzere imal edilmiş mermi çekirdeği unsuru ihtiva etmeyen sesgaz fişeği iken sonradan uç kısımlarına kurşun parçası ya da saçma tanesi yerleştirilmek suretiyle özel nitelikteki bir ateşli silah fişeği durumuna dönüştürülmüş fişekleri de atabileceğinin belirtilmesi karşısında; davaya konu gaz tabancasının marka, model ve üretim yılı tespit edilerek...Bakanlığından marka, model ve üretim yılı itibariyle bu silahın mevcut haliyle üretil mesine izin verilip verilmediği sorulup, bu silahların üretim şeması getirtilip, üretim şe masının temin edilememesi halinde suça konu silahın gaz ayırıcı...

    yargılanması için dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair Asliye Ceza Mahkemesinin 19.11.2014 tarihli ve 2014/265 esas, 2014/702 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinin 16.01.2015 tarihli ve 2015/97 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, sanığın üzerinde toplam 5 adet 100 TL'lik iğfal kabiliyeti olan banknot ele geçirilmesi, sanığın sahte parayı küçükbaş hayvan satımı neticesinde... isimli şahıstan aldığı yönündeki savunmasına rağmen, sanığın tarif ettiği şekilde bir şahsın tespit edilememiş olması karşısında; üzerine atılı eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 197/1. maddesindeki memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, nakil, muhafaza veya tadevüle koyma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şe...

      ve yükleme ekibinin art niyetli olması istedikleri zaman işi hızlandırmaları istemediklerinde yavaşlatmaları, depo ekibinin disiplin kuruluna sevk edildiği, tespit edilen hususlar neticesinde davacının iş akdinin feshedildiği, envanter sayımında geriye dönük 1.245.318 TL fark çıktığı, depoda kontrol ve yönetimsel eksiklikler nedeniyle zimmetsiz ve barkodsuz ürünlerin mağazalara gönderildiği, soğuk alanda muhafaza edilmemesi nedeni ile yüksek miktarda taze ve et grubu ürünlerin bozulduğu, bu ürünlere imha kesilmesi gerekirken imha prosedürüne aykırı olarak çöpe atıldığı, R1 iade hareketlerinin kontrol edilmeyip iade fişlerinin otomatik onaylandığı, imha edilen ürünlerin İad Lokasyonuna usulsüz olarak atıldığı gibi birçok usulsüz işlemin tespit edildiği, bunun üzerine rapor hazırlandığı, davacının savunmasının alındığı ve savunmada haklı-geçerli sebep belirtemediğini, iş sözleşmesinin ihlal edildiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Yerel mahkemece, davacının hizmet akdinin feshinin geçersizliğine ve davacının .....ŞE İADESİNE, Davalının işçiyi kararın kesinleşmesinden itibaren 4857 sayılı Kanunun 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın, ödenmesi gereken tazmınatın bir yıllık brüt ücreti olarak tespitine, Davalının yasal sürede işe iade için işverene başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücreti ve diğer hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş sözleşmesinin devir suretiyle müvekkili şirket nezdinde başladığını, son dönem brüt ücretinin 3.016,00 TL olduğunu, envanter sayımında fark çıktığının tespit edildiğini, davacıdan deponun yoğun olduğu dönemlerde mağazalar için toplanan paletlerin üzerinde bulunan barkotların olmaması, sevkiyat RF cihazına okutulmadan zimmetsiz gönderilmesi, operasyonun yoğun olduğu dönemlerde şoförlere sevkiyat yükletilmesi, taze meyve ve sebzelerin soğuk alanda muhafaza edilmemesi, depo sahasında bozulması ve imha kesilmemesi, raflardan devrilen paletler için herhangi bir tutanak tutulmaması, sigorta girişiminde bulunulmaması, borç alacağına bakan stok personellerinin farklı görevlerde kullanılması ve günlük kontrollerinin yapılmaması, bu nedenle B/A hareketlerinin otomatik onaylanması, RI hareketlerinin kontrol edilmemesi, bölge sorumlularının çağrılarak kendi araçlarına zimmetsiz ürün yükletilmesi, İAD lokasyonunun oluşturulması, ürünlerin bu lokasyona...

        Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şe-küde hüküm tesisi İsabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı ile dava dışı Be-Ha-Şe Ltd....

            .- ŞE DAVALI : ... - -... DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 13/05/2022 Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2021 tarih 2021/909 Değişik İş/Esas 2021/909 Değişik İş/Karar sayılı Ek Kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi neticesinde: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Şanmak Makine Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından davalılar ..., ..., ... hakkında faturadan kaynaklı 125.000,00 TL alacak sebebiyle ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince 10/11/2021 tarih 2021/909 D.İş/Esas -2021/909 Karar no’lu kararı ile; “%15 teminat mukabilinde alacaklının borçlulardan alacağı olan 125.000,00....

              OLAY VE OLGULAR Sanığın eşine kötü muamelede bulunduğu ihbarı üzerine müşteki polis memurlarının sanığın ikametgahına gittikleri, sanığın eylemine devam etmesi üzerine müdahalede bulundukları, sanığın adli işlemler için karakola götürülmesi ve adli raporun alınması için hastane koridorunda beklenilmesi esnasında şikâyetçilere hitaben "O...pu çocukları sizin ananızı bacınızı sinkaf edeceğim, biji serok ..., yaşasın ...burayı Sur'a döndüreceğiz, sizi Sur'da ne güzel öldürüyorlar, ka...t oğlu ka...t, şe...fsiz, adi pe...enk," demek suretiyle zincirleme şekilde görevlerinden dolayı alenen hakarette bulunduğu iddia ve kabul olunmuştur. IV. GEREKÇE Sanığın hakaret suçunu alenen işlediğinin anlaşılması karşısında Tebliğname'de yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı belirlenmiştir....

                Mahkemece davanın reddine (Her ne kadar davacı dava konusu olayda 01/09/2011 günü davalı şirkette şoför olarak çalışırken yolculardan birinin saldırısna maruz kalarak diz kapağının kırılması şekilnde ki olayın iş kasası olduğu iddia edilse de, mahkememiz kusur konusunrda ki bilirkişi mütalaasının görüşünün aksine bu olayda davalı şirketin herhangi bir k usurunun olmadığını, asayiş ve güvenlik ve emniyet konusunda şe hirlerde iş içleri bakanlığına bağlı emniyet güçlerinin yetkili ve sorumlu olduğunu pratik olarak işverenlerin her çalışanın yanına saldırıya uğramaması için ayrıca özel güvenlik görevlisi tayin etmesinin imkansız olduğu, olayın bir iş kazası olmadığının, asayiş meselesi olduğunu, davacının bu yaralanmadan dolayı müracaatının dizini kıran kendine darbe uygulayan insana karşı tevcih etmesi gerektiği gerekçesiyle) karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu