DAVA TARİHİ : 29.02.2016 KARAR : Başvurunun el atmanın önlenmesi yönünden esastan ret, ecrimisil yönünden usulden ret İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/137 E., 2022/273 K. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun el atmanın önlenmesi yönünden esastan reddine, ecrimisil yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olayda; davacı uyuşmazlık konusu taşınmazların ortak muristen kaldığını, davalının yararlanmasına karşı koyduklarını ileri sürerek payına yönelik olarak davalının el atmasını önlenmesi isteminde bulunmuştur. Görüldüğü üzere davacının istemi hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinafında özetle; davanın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil olduğunu, taşınmazın malikinin davacının eşi Müzeyyen Önder olduğunu, davacının dava açmakta ehliyeti olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davalının süresinde tanık listesi sunduğunu, tanıkların dinlenmediğini, tanık listesi sunulması için verilen ara karardan rücu edilmediğini, ziraat odasından gelen belgelerden taşınmazın 2016/2017 yıllarında davacı tarafından ekildiğinin anlaşıldığını, davacının davalının boşandığı eşinin babası olduğunu, kötü niyetli olarak dava açtığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER: Tapu kaydı, davacı ve eşi arasındaki 30/09/2016 tarihli icar sözleşmesi, bilirkişi raporu, tanık vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, şahsi hakka dayalı taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi olmadığını, davalının bu taşınmazda mülkiyetinin söz konusu olup kesinlikle hiç bir zaman kiracılık durumu olmadığını, yani aralarında kira ilişkisinin bulunmadığını, davacının kira talepli tahliye davası açmasının yasaya aykırı olduğunu, davalının dava konusu taşınmazda 1955 yıllarından bu yana hak sahibi olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 06/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile; davalı ile davacı arasındaki hukuki ilişki yanlış nitelendirerek davayı sözlü kira ilişkisine dayalı el atmanın önlenmesi davası olarak açtıklarını, davayı "mülkiyetin kullanımına başlangıçtaki rızanın kalkması sonucu haksız hale gelen işgal nedeniyle el atmanın önlenmesi davası olarak devam edeceklerini, bu nedenle açılan davaya görevsizlik kararı verilmesin talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El Atmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu edilen yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilip, alınan rapor uyarınca kamulaştırmasız el atılarak yıkılan yapı bedelinin tespiti ile, mahrum kalınan kira geliri ile ilgili talebin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalılar Seda ve Gönül vekili dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince müvekkilin dosya arasına sunduğu kira sözleşmesi ve davacının sunduğu kira sözleşmesindeki imzaların kime ait olduğuna dair tespitin yapılmadığını, Kira sözleşmesinin kurulup kurulmadığına ilişkin bu tespitin yapılması gerektiğini, davacı tarafça açılan dava El Atmanın Önlenmesi ile Tahliye ve Ecrimisil talebinden ibaret olduğunu, Yargıtay içtihatlarında ve Medeni Kanun 683....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El atmanın önlenmesi Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı gibi mahkemece bu yönde yapılan niteleme de bulumamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El atmanın önlenmesi Dava, tahsis kararına dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. TMK'nin 981, 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı Belediye; meraların mülkiyetinin Hazineye, kulanım hakkının ilgili belediyeye ait olması kuralına göre; hakka dayanarak dava açmıştır. Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Uygulanacak kanun maddesini belirlemek 6100 sayılı HMK'nin 33 üncü maddesine göre, hakimin görevi kapsamındadır ve mahkeme hakimi tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulması gerekir....