Dava zilyetliğin korunması isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davacının zilyetliğinin mülkiyet iddiasına dayandığı gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacı tarafından istinafa konu edilmiştir. Öncelikle kural olarak, sadece zilyetliğe dayanılmadığı, zilyetliğin arkasında ayni veya şahsi bir hak bulunduğunun iddia edildiği durumlarda dava salt zilyetliğin korunması davası olarak değerlendirilemeyecek ise de, somut olayda dava konusu taşınmazın aynına ilişkin Kadastro Mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğu ve davacının mülkiyet iddiası Kadastro Mahkemesince değerlendirileceğinden, davacının iş bu davayı açmaktaki amacının salt zilyetliğin korunması olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davalı yönetici ile dava dışı 3. kişi (arsa sahibi) arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmakta olup; (18/07/2007 tarihli) davalının bu sözleşmeden doğan şahsi hakkını adi yazılı sözleşme ile davacıya temlik etmesine ve davacının temellük sözleşmesiyle davalıdan (yükleniciden) devir aldığı bu şahsi hakka dayalı alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda belirtildiği üzere dava, Türk Medeni Kanununun 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması istemine değil, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın bir yıllık süre içinde açılmadığından bahisle reddi açıklanan nedenle doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin toplanan delilleri değerlendirmek ve bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemli zilyetliğin tespitinden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/07/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
O halde TMK.nun 683. maddesi uyarınca aynı hakka dayalı olarak açılmış bir dava ve istekten söz edilemez. Davacı vekili, her ne kadar dava dilekçesinde taşınmaz üzerinde davacının eklemeli zilyetlikle tescil talep etme koşullarının gerçekleştiğini bildirmiş ise de, taşınmazın belirlenen niteliği karşısında davacı tarafın mülkiyet hakkına dayanması mümkün değildir; ancak, zilyetliğinden söz edilebilir. Davacı vekili alacak talebinin yanı sıra müdahalenin önlenmesini de talep etmiştir. Bu nedenle uyuşmazlığın TMK.nun 981 ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunması hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. HUMK.nun 8/II-3 maddesi uyarınca, taşınır ve taşınmaz malların üzerinde sürdürülen zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Dava zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davacının Hazineye karşı tapu iptal ve tescil davası açması gerektiği belirtilerek davalı şahsa karşı açtığı meni müdahale davasının reddine dair hüküm kurulmuş ise de, TMK'nun 981, 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. HMK 4/c maddesine göre de, salt zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle mahkemece görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilmeden işin esasına ilişkin hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Dava şahsi hakka dayalı müdahalenin meni isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dava şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası olduğundan, taşınmaz üzerinde şahsi hakkı olduğunu iddia eden davacı taşınmaza müdahalede bulunduğunu iddia ettiği kişilere karşı dava açma yetkisine sahiptir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ret gerekçesi hatalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, şahsi hakka dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, 20.05.2015 tarihinde verilen dilekçeyle şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 20.09.2016 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. -K A R A R- 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir. Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....