Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlem tesis edilirken esas alınması gereken tarihin cezanın kesinleşme tarihi değil fiilin işlenme tarihi olması gerektiği; 6413 sayılı Kanun’un 13. ve 20. maddelerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması üzerine, Anayasa Mahkemesince verilen 28/11/2013 günlü, E:2013/46, K:2013/140 sayılı kararda “21. madde gereğince disiplin ceza puanına bağlı olarak verilen ayırma cezasının daha önce verilen disiplin cezalarının toplanmasından ibaret otomatik bir karar olmayıp, 21. maddede yer alan koşulların oluşup oluşmadığı konusunda Kurulların değerlendirme yapma yetkilerinin bulunduğu” değerlendirmesinin yapıldığı, aynı şekilde Askeri Yüksek İdare Mahkemesince de ilgili disiplin puanını oluşturan diğer idari cezaların da hukuki denetiminin yapıldığı, ilgili cezaların hukuka aykırı olduğuna kanaat getirilmesi halinde verilen ayırma cezasının da hukuka aykırı olduğuna hükmedildiği; dava konusu işlemin dayanağı olan disiplin cezalarının...

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Öncelikle, parti üyeliğinden çıkarma işleminin iptali istemi ile açılan davada verilen kararın istinafı kabil olup olmadığı, kesin olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, parti üyeliğinden çıkarma işleminin iptali istemine ilişkindir....

    Olayda, davacının "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına neden olan "piyasaya sahte dolar sürmek" suçunun işlenme tarihinin 2000 yılı Ağustos ayı olması dikkate alınarak bu tarihten itibaren iki yıl içerisinde disiplin cezasının verilmesi gerekirken,bu süre geçirildikten çok sonra,31.7.2003 günlü ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilen disiplin cezasında,ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı açıktır....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2018 NUMARASI : 2018/51 2018/440 DAVA KONUSU : İşçiye Verilen Disiplin Cezasının İptali KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı İstanbul Tersanesi Komutanlığı-Pendik/İstanbul işyerinde idari kontrol (puantör) olarak çalıştığını, Türk Harb-İş Sendikası üyesi olduğunu, asıl işi olmayan ek görevlerin sıralı yaptırılmamasına istinaden BİMER'e şikayette bulunduğunu, müvekkilinin anayasal bir hakkı olmasına rağmen işveren vekilini ilgili mercilere şikayet etmesi sebebiyle haksız ve hukuka aykırı olarak 26. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesinin Ek-13 Ceza Cetvelinin 14/b maddesi uyarınca 6 saat ücret kesme cezası verildiğini, ancak müvekkilinin 26. Dönem Grup Toplu İş Sözleşme hükümlerine aykırı bir fiili bulunmadığını ileri sürerek, müvekkiline verilen 6 saat ücret kesme disiplin cezasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Olayımızda davacıya verilen disiplin cezasının bölge müdürlüğü disiplin kurulunca karara bağlandığı, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında disiplin kurulunun başkan ve iki üyesinin de aynı soruşturma kapsamında olduğu ve aynı disiplin cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, önerilen disiplin cezasının disiplin kurulunca kabul gerekçesi olarak da, davacının tahakkuk memuru ve ita amirine gerçeğe aykırı yanıltıcı belge sunduğu hususunun gösterildiği, tahakkuk memuru ve ita amirinin ise önerilen cezayı değerlendiren disiplin kurulu başkanı ve bir üyesi olduğu görülmüş olup, bu haliyle olayın tarafı olan disiplin kurulu üyelerinin katılımıyla oluşan disiplin kurulunun, isnat edilen fiilin, önerilen disiplin cezası ile uygunluğunu objektif değerlendiremeyeceği ve bunun sonucunda verilen disiplin cezasının da hukuka uygun olmayacağı tartışmasızdır. Bu durum gözardı edilerek, işin esası hakkında verilen kararda isabet görülmemiştir....

        , ölçülülük ilkesinin, amaç ve araç arasında hakkaniyete uygun adil bir dengenin bulunması gereğini ifade ettiği,bu nedenle, idarelerin, takdir yetkisine sahip oldukları ya da bir değerlendirme yapma durumunda bulundukları her bir somut olayın özelliklerini göz önüne alarak konuyu değerlendirmeleri ve işlemi tesis ederken ölçülülük ilkesini dikkate alarak tasarrufta bulunmaları gerektiği; davacının yetkilendirme başvurusunun reddine gerekçe olarak gösterilen İstanbul SMMM Odası tarafından verilen disiplin cezasının üzerinden çok uzun bir zaman geçtiği, davacının Oda'ya verdiği savunmasında samimi beyanlarda bulunduğu, pişmanlığını dile getirdiği ve yaptığı hatanın farkında olduğu, başvuru tarihi itibarıyla da anılan disiplin cezası dışında aldığı başkaca herhangi bir disiplin ya da adli cezasının bulunmadığının anlaşıldığı;bu durumda, dava konusu işlem tarihinden sekiz yıl önce yapılan bir hata nedeniyle verilen disiplin cezası gerekçe gösterilerek bağımsız denetçi olarak yetkilendirilme...

          fıkrasında, " Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir. " 136. maddesinin 3. fıkrasında ise, " itiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararlar kesin olup, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamaz." hükümleri yer aldığından, davacının itiraz merci"nin yasal olarak belirtilmediği iddiası da hukuki dayanaktan yoksundur. Öte yandan, İl İdaresi Kanununun 9/A maddesinde yer alan " Bakanlar, Valiler hakkında Bakanlar Kuruluna, taltif ve tecziye teklifinde bulunabilir hükmü, Disiplin Amiri olan İçişleri Bakanı dışındaki diğer Bakanlar yönünden uygulanabilecek yasal düzenlemedir....

            TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Disiplin cezası işleminin iptali isteminin reddine yönelik Mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Danıştay Onikinci Dairesi kararının usule ilişkin bir karar olduğu, davacı hakkında tesis edilen disiplin cezasının hukuka uygunluğunu ve doğruluğunu değiştirmeyeceği; dava konusu disiplin cezasının mevzuata uygun olarak yetkili disiplin amiri tarafından verildiği ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              Bunun üzerine, söz konusu cezanın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır. Öte yandan, dava konusu disiplin cezası tesis edilirken Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 14. maddesi uyarınca bir derece ağır ceza uygulanmasına dayanak alınan disiplin cezasının, 13/11/2012 tarihli eylemiyle ''hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak'' fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı kararı ile verilen ceza olduğu anlaşılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinde, "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez....

                Bunun üzerine, söz konusu cezanın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır. Öte yandan, dava konusu disiplin cezası tesis edilirken Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 14. maddesi uyarınca bir derece ağır ceza uygulanmasına dayanak alınan disiplin cezasının, 13/11/2012 tarihli eylemiyle ''hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak'' fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/B-5 maddesi uyarınca 6 ay kısa süreli durdurma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı kararı ile verilen ceza olduğu anlaşılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesinde, "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez....

                  UYAP Entegrasyonu