E) Gerekçe: Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işveren tarafından ekonomik nedenlerle feshedilmiş, davacı feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi için dava açmış, işe iade davası devam ederken işbu temyiz incelemesine konu işçilik alacakları davasını açmış, işbu davada işe iade davasının sonucu beklenmiş ve işe iadeye karar verilip işverenin işe başlatmaması nedeniyle feshe bağlı işçilik alacakları olan kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ile genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacının, henüz işe iade davası devam ederken işbu işçilik alacakları davasını açtığı tartışmasızdır....
E) Gerekçe: Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işveren tarafından ekonomik nedenlerle feshedilmiş, davacı feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi için dava açmış, işe iade davası devam ederken işbu temyiz incelemesine konu işçilik alacakları davasını açmış, işbu davada işe iade davasının sonucu beklenmiş ve işe iadeye karar verilip işverenin işe başlatmaması nedeniyle feshe bağlı işçilik alacakları olan kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ile genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacının, henüz işe iade davası devam ederken işbu işçilik alacakları davasını açtığı tartışmasızdır....
E) Gerekçe: Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işveren tarafından ekonomik nedenlerle feshedilmiş, davacı feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi için dava açmış, işe iade davası devam ederken işbu temyiz incelemesine konu işçilik alacakları davasını açmış, işbu davada işe iade davasının sonucu beklenmiş ve işe iadeye karar verilip işverenin işe başlatmaması nedeniyle feshe bağlı işçilik alacakları olan kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ile genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacının, henüz işe iade davası devam ederken işbu işçilik alacakları davasını açtığı tartışmasızdır....
Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak Kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır. İşçilik alacakları davasında tespit edilen ücretin, prime esas kazanç tutarı olarak kabulü gerekir(Y. HGK. 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar). Nitekim Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru üzerine verdiği kararda: “Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere hizmet tespiti davalarıyla işçilik alacakları davaları birbirini etkileyebilecek bağlantılı davalardır. Nitekim Yargıtaya göre işçilik alacakları davasında -açılmış ise- kural olarak hizmet tespiti davasının sonucu beklenmelidir....
Kurumu vekilinin tüm, davacının ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı işçilik alacakları ile hizmet süresinin tespitine ilişkin davalar bir arada açılmış ve mahkemece söz konusu davalar tefrik edilmiştir. Mahkemece, davalı... Kurumuna yönelik davanın hizmet tespiti davasında devam edilmesi gerektiği işçilik alacakları davasında yer almaması gerektiği nazara alınmaksızın tefrik kararı verilmiş olup, bunun neticesinde de davalı... Kurumu işçilik alacakları davasında da taraf olarak yer almıştır. Esasen... Kurumuna yöneltilmiş bir işçilik alacağı davası yoktur eksik yapılan usulü işlemler neticesinde davalı kurum tefrik edilen iş bu davada yer almıştır. Bu nedenlerle davalı......
nın ise aşağıda yazılı bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı işverene ait işyerinde 14.6.2004-6.3.2008 tarihleri arasında sürekli çalıştığını bildirerek eksik bildirilen çalışma süresinin tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacının davalı işyerinde sürekli çalıştığının kabulüyle eksik bildirilen 2 günlük hizmetinin tespiti ile yazılı işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline dair verilen karar doğru ise de, hizmet tespiti davasında yasal hasım olan davalı ...'nın davacı ile davalı işveren arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında taraf olmadığı açık olduğu halde, davalı Kurum'un davacı lehine hüküm altına alınan işçilik alacakları miktarları üzerinden hesaplanan avukatlık ücretinden davalı işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Ardından davacı şirket, söz konusu personelinin iş akdi ve yasa gereği sahip olduğu (kıdem, ihbar tazminatı, izin vb.) feshe bağlı işçilik alacaklarını hesaplayarak müvekkil şirkete fatura düzenleyecek ve personelin son bordro örnekleri, fesih bildirimleri ve işçilik alacaklarının işçiye ödendiğini gösterir banka ödeme dekontları ile birlikte müvekkil şirkete gönderecektir." sözleşmenin feshedildiği 15.01.2019 tarihinden sonra davacı şirket tarafından yukarıda açıklanan m.14.3'te düzenlenen yükümlülüklerin hiçbiri yerine getirilmediğini, yani işçilerin iş akitleri sona erdirilmediğini, (beyanlarından anlaşıldığını), işçilik alacakları hesaplanarak fatura edilmediğini ve fesih bildirimleri, son bordro örnekleri ve işçilik alacaklarının ödendiğini gösterir banka dekontları müvekkili şirkete gönderilmediğini, huzurdaki davada dahi söz konusu işçilerin bilgileri ve işçilik alacakları tutarı dava dilekçesinde gösterilmediği için bahsi geçen işçiler ve alacak miktarları ile ilgili müvekkili şirketin...
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar....
Bu kapsamda; işverenle sigortalı arasındaki işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin davada verilmiş ve kesinleşmiş karar hizmet tespiti davasında güçlü delil mahiyetinde olup; aksi ancak eşdeğer delille ispat edilebilir. Davaya konu somut olayda; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 06.12.2007 gün 35036 / 37199 sayılı ilamı ile onanan........26.06.2007 gün 212/160 sayılı kararında davacının 01.07.1996–31.10.2001 tarihleri arasında mevcut bildirimleri kadar çalıştığı kabul edilerek işçilik alacakları hüküm altına alındığı gibi, gerek ücret bordroları ve gerekse soyut nitelikteki tanık anlatımları ile davacının iddiası ispat edilemediği ve mahkemece de olgulara uygun biçimde davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu halde, gerekçede “işçilik alacakları davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturduğu” şeklinde hükmün gerekçelendirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, asıl işveren olan davalıya ait işyerinde çeşitli alt işverenler nezdinde 13.07.2004- 05.11.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ve iş akdinin haklı neden olmadan ve işçilik alacakları ödenmeden feshedildiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının çalıştığını iddia ettiği sürenin tamamında kendilerinde çalışmadığını, sair taleplerinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının 04.10.2005- 05.11.2010 arasında kesintisiz olarak çeşitli alt işverenlerde davalı asıl işveren için çalıştığı ve iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davacının talep ettiği işçilik alacakları ile ilgili davanın kabulüne karar verilmiştir....