Mahkemesi Davacı, taşeron olarak üstlenilen işte şirket aleyhinde ... işçilikten dolayı ... tahakkukuna dair işlemlerin iptaline, ... işçilik tahakkukunu gerektiren maddi ve hukuksal vakıaların bulunmadığının tespitine, 23/10/2012 tarihinde teminat ...unun 220.000,00 TL olarak nakde çevrilerek Kuruma ödenen ... tutarının teminat ...unun nakde çevrilmesi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan kredi temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, asgari işçilik ... tahakkuk işleminin iptali, resen eksik işçilik tahakkukunu gerektiren neden bulunmadığının tespiti ve asıl işveren ......
İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. ./.. Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan olarak, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir. Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Aynı maddenin 6’ncı fıkrasında ise;“Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu ve bu bu komisyonun çalışma usûl ve esasları, Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde uygulanacak yöntemin, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği açıklanmıştır Diğer taraftan, aynı maddede; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usullerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca...
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum ve işveren vekillerinin hizmet tespitine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının tümden reddine, 2- Davacı ile davalı işveren vekillerinin işçilik alacaklarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 10.7.1995-5.9.2003 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti ile işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece tespit davasının kabulü ile, davacının davalı işyerinde 10.7.1995-5.9.2003 tarihleri arasında aralıksız sigortalı olarak çalıştığının tespitine, işçilik alacakları istemin ise kısmen kabulü ile, bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece hizmet tespitine ilişkin olarak verilen karar yerindedir....
Dava dosyasından, 5510 sayılı Yasanın 85. maddesinde yer alan eksik işçilik borç tahakkuk işlemine karşı belirlenen prosedür çerçevesinde, davalı Kurumca belirlenen eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim borcuna karşı davacı şirketin itirazı, itiraz üzerine Kurumca alınan Komisyon kararının olup olmadığı, var ise onaylı ve okunaklı birer suretleri ile özellikle Kurumca yapılan işlemlerin davacı şikrete tebliğ tarihlerini gösterir belgelerin arkalı ve önlü suretleri, davacının 16.12.2015 tarihli itirazı üzerine eksik işçilik tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen prim borcu ile ilgili Kurumca verilen karar, kararın davacıya tebellüğ belgelerinin celbi ile inceleme raporunda belirtilen Asgari İşçilik Tespit Komisyonunun 06.07.2015 tarih 1998 sayılı asgari işçilik oranının %9,15 olarak belirlenmesine ilişkin kararı temin edildikten ve işbu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten...
Sözleşmelerde davacı idarenin işçilik ücretlerinden ve tazminatlarından sorumlu olduğuna dair açık herhangi bir hükme rastlanılmamıştır. Yargıtay'ın son dönem içtihatlarında sözleşme hükümlerinde yüklenici tarafından ödenen işçilik alacaklarının idarenin ödeyeceğine dair özel hüküm bulunması halinde bu sözleşme hükmü esas alınır. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmaması halinde işçilik alacaklarından yüklenici firmalar sorumlu tutulmalıdır. İdarenin ödenen işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine idarenin müteselsilen sorumluluğu gereği ödediği işçilik alacaklarının sorumluluğu da yine yüklenici firmalardadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler incelenmiş, davacı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna dair bir madde tespit edilememiştir. Bu halde davacının ödenen işçilik alacakları nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır....
belirtildiğini; SGK’ya 09.05.2013 tarihinde yapılan başvuruda, davacı, asgari işçilik tutarının muhatabı kendisi olduğu için, kuruma bildirilen işçilik tutarının kurumca belirlenen tutarın altında olması halinde aradaki farkı kuruma ödemek istediğini ifade ettiğini; davacının 30.05.2013’de SGK’ya ödediği fark işçilik bedelini müvekkilinden 2016 yılında talep ettiğini, işin davacıya teslim edildiğini, kesin hesapların görüldüğünü; müvekkilinin davacıda bulunan teminat senedine ilişkin dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını; davacı tarafın doğrudan ödeme cihetine giderek işçilik fark ödemesinin kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, müvekkilinden talep etmesinin mümkün olmadığını; SGK’nın işçilik oranı fark bildirimi yazısına itiraz etmesi, iptalini istemesi mümkünken itirazda bulunmadan ödediğine göre, işçilik fark ödemesini kendisinin olduğunu kabul ettiğini; SGK ya iade edip müvekkiline gönderilmesini, müvekkilinin yazıya itiraz için yargıya başvurma hakkını kullandırması gerektiğini...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 29.05.2007 tarihli feragatname kapsamında yapılan ödemeler dışında, davacının bakiye işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Zonguldak 1. İcra Müdürlüğünün 2006/2285 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının hangi işçilik alacaklarına ilişkin olduğunu ayrı ayrı açıklamaksızın, 54.382,50 TL asıl alacak ve 12.611,20 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 66.993,70 TL 'nin tahsilini talep ettiği görülmektedir. Davalı işveren, takibe davacının hak kazandığı işçilik alacaklarının toplam tutarının 53.086,98 TL olduğunu ileri sürerek itiraz etmiştir....
asgari işçilik maliyetinin 227.955,60 TL olduğu, bu hâliyle sunulan teklifin brüt asgari işçilik maliyetinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, söz konusu isteklinin teklifinin değerlendirmeye alınması yönünde düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....