Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka miktarı belirlenirken; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile günün ekonomik koşulları dikkate alınır. Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdii edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK md. 182). İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Yapılan inceleme neticesinde; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ile günün ekonomik koşulları dikkate alındığında kadın ve çocuklar yararına tedbir ve yoksulluk ile iştirak nafakasına hükmedilmesi yerindedir. Ancak hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı azdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm sadece iştirak ve yoksulluk nafakaları miktarları yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, tazminat, harç ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki olarak nitelendirilmesi ile düşme Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: O Yer Cumhuriyet Savcısının sadece reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile ilgili hükümleri temyiz ettiği anlaşılmakla, bu hükümlerle sınırlı inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen düşme hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan tebliğnamedeki sanıklar ...ve .... hakkında kurulan hükümlerin bozulmasını isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda: Yargılama ve delillere göre; davalının bıçak çektiği, başka bayanla isminin anıldığı, aile sorumluluğunu taşımadığı, aile birliğinin temelinden sarsıldığı, birliğin devamında belirlenen menfaat kalmadığının tespiti ile boşanmaya karar verilmiştir. küçüklerin doğum tarihi, cinsiyeti, eğitimi alıştığı ortam ile tarafların tutum ve davranışları değerlendirildiğinde, müşterek çocukların ayrılık sırasında anne ile kalmaları, anne bakım ve şefkatine ihtiyaçları nedeniyle velayetleri anneye bırakılarak baba ile şahsi ilişki düzenlenmiş, çocukların ihtiyaçları, tarafların sosyal ekonomik durumları, hakkaniyet ilkeleri ile tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmiş, davacının çalışması nedeni ile nafaka talebi red edilmiştir." gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar 09/01/2005 doğumlu Havin Yaşar ile 25/06/2013 doğumlu Lara Yaşar'ın velayetinin tedbiren ve hükmün kesinleşmesi ile davacı anneye verilmesine, küçükler ile babası...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalı ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve çocuklar lehine iştirak nafakası hükmedilmesi talebiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince her bir çocuk için 750'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi ise kısmen kabul edilip kısmen reddedilmiş, davalı baba ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişki sınırlandırılarak her ayın 1. ve 3. haftasına denk gelen pazar günleri saat 09:00 ile 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 09:00 ile 17:00 arasında ve Temmuz ayının 1. günü saat...

        Günü saat 18:00'a kadar bir ay süreyle davalı baba ile müşterek çocuk Semi Arda Öztürk arasında kişisel ilişki tesisinin kurulmasına" karar verilmiştir....

        Bozma sonrası yapılan 22/09/2022 tarihli yargılamada; Yargıtay'ın iştirak nafakasına ilişkin bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesinde çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 22/06/2021 tarihli kararı ile müşterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu halde davacının iştirak nafakası yönünden talebinin, tamamı ile kabul edildiği ve taleple bağlılık ilkesi gereği talep edilen dışında bir miktara hükmedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bozma ilamı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, bozma sonrası yapılan yargılamada kadının iştirak nafakası talebine yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1- Yargıtay 2....

        KARŞI OY YAZISI Davalı koca, ortak çocuklar için hükmedilen aylık 3000 TL. iştirak nafakası dışında, davacı kadına aylık 2000 TL. yoksulluk nafakası ile 200.000 TL. maddi tazminat ödemekle de yükümlüdür. Davalı babanın kişisel ilişki günlerinde yapacağı giderler ile çocukların normal eğitimi dışında ek eğitim, gezi ve sosyal gereksinmeleri için ayrıca yapmak isteyebileceği giderler de gözönüne alındığında; bağlanan iştirak nafakası babayı, çocukları karşısıda çaresiz bırakabilecektir. Babanın ödemekle yükümlü olduğu iştirak nafakası dışında da çocuklarına ek harcamalar yapmak isteyebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Hükmün diğer bölümlerinin onanmasına katılmakla birlikte; iştirak nafakası fazladır ve bu nedenle, hükmün iştirak nafakası bakımından bozulması gerektiğini düşünüyoruz....

          Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk Azra Cennet Aslan'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacı için 600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, çocuk için 300,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı lehine 7.000 TL maddi,10.000 TL manevi tazminatın kararın kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik davasının kısmen kabulü ile, velayeti annesinde bulunan müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacının nafakanın arttırılması talebinin kabulü ile;müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının 300 TL arttırılarak 600 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve bu miktar nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına, aynı kararın hüküm kısmının 5 numaralı bendinin dava tarihinden itibaren infazda tereddüt yaratması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu