Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm Dairemizin 2012/23232 esas 2013/10324 karar sayılı ilamı ile kadının boşanma davasının reddi, kadının davasındaki yargılama gideri ve vekalet ücreti, kusur belirlemesi, kadının tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının reddi, ziynet alacağı, iştirak nafakasının miktarı yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilanıma uyulmuş, uyulan bozma ilamı doğrultusunda bozulan hususlara ilişkin yeniden karar verilmiş ise de usulen kesinleşen kişisel ilişki ve erkeğin kabul edilen boşanma davasında erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda da karar verilmiştir. Mahkemece kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde çocuğun üstün menfaatini gerektirir bir durum taraflarca ileri sürülmemiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili süresinde sunduğu 08/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; tarafların boşanmalarından bu yana geçen sürede davacının ve davalının ekonomik ve sosyal durumlarının değiştiğini, davacının hükmedilen nafakayı ödeyememesi nedeniyle cezaevine girdiğini, ilk derece mahkemesinin tanık beyanlarından hangisini diğerine üstün tuttuğunu gerekçelendirmediğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak iştirak nafakasının indirilmesi davasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava, iştirak nafakasının (TMK madde 182/2 ve 327) indirilmesi, birleşen dava velayetin değiştirilmesi (TMK madde 349), mümkün olmadığı taktirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça iştirak nafakasının indirilmesi davasının reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

    Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde; iştirak nafakalarının protokolle belirlendiğini, fahiş surette artış yapıldığını, Bengisu'nun yaz tatili görüşme süresinin bir aya indirilmesinin yanlış olduğunu, kararın kaldırılmasına, kişisel ilişkinin daraltılmasına yönelik davanın reddine, iştirak nafakası artışına dair davanın reddine, ÜFE artışı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf, istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı, iştirak nafakası ödenmesinin yeniden düzenlenmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. TMK nun 330. maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık, iştirak nafakasının indirilmesiyle birlikte davacı baba ile küçük arasındaki şahsi ilişkinin yeniden tesisine ilişkin olup, hüküm her iki yönüyle de temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2016 (Çar.)...

        Dinlenen davacı tanık beyanları ile davalının müşterek çocuk üzerinde psikolojik baskı yaptığı, çocuğun gerek yaşı gerekse üniversiteye hazırlık sürecinde kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün menfaatine ters düştüğü gözetilerek çocuk ile davalı babası arasında tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. İştirak nafakasının artırılması talebi bakımından ise; tarafların gerek sosyal ekonomik durum araştırmaları gerekse çocuğun okul süreci ile hükmedilen nafakanın 2012 tarihinden itibaren uzun bir zaman geçmesi, paranın satın alım gücündeki değişikliği baz alınarak, müşterek çocuk lehine hükmedilen 100 TL iştirak nafakasının 650 TL arttırılması..."...

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davacının iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesi ve azaltılması isteğine ilişkin davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı çocuk için maddi yükümlülüklerin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının azaltılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul 2....

        Temyiz Sebepleri 1.Davacı- karşı davalı kadın vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin davasının reddi gerektiğini, dava tarihindeki tarafların ekonomik durumuna göre tazminatlara ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, karşı davanın kabulü ile kusur belirlemesinin, ayrıca tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı- karşı davacı erkek vekili; tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

          DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesiİştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı anne tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuklardan ....oğumlu olup idrak çağında oldukları anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin.... Sözleşmesinin 3. ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir....

            Davacı-davalı anne, dava dilekçesiyle velayetin değiştirilmesi yanında iştirak nafakası istemiş, eğer bu talebi kabul edilmez ise ortak çocukla olan kişisel ilişkisi günlerinin genişletilmesini talep etmiş, davalı-davacı baba da birleşen davasında anlaşmalı boşanma davasıyla kararlaştırılmadığından iştirak nafakasının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkemece, kadının veleyetin değiştirilmesi, karşı davacı babanın da iştirak nafakası davaları kabul edilerek, ortak çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesine, velayetin değiştirilmesi davası kesinleştikten sonra çocuk yararına iştirak nafakasına, ayrıca baba içinde çocuğun anneye teslim edileceği tarihe kadar iştirak nafkasına ve babaya verilen iştirak nafakasının da anlaşmalı boşanma davasında ortak çocuk adına devri kararlaştırılan konutun tahmini kira geliri kadar mahsubuna karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu