Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 6. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.05.2016 tarihli ve 2016/256 E., 2016/403 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.03.2017 tarihli ve 2016/14433 E., 2017/3148 K. sayılı kararı ile; “…Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı ile boşandıklarını, kendisinin sadece emekli maaşı olduğunu, boşanma davası sonrasında gelirinin düştüğünü, şartların değiştiğini, davalının ise boşanmadan sonra Melikgazi İlçesi Köşk Mahallesinde sekiz adet daire ve dört adet bodrumlu dükkan edindiğini, haliyle boşanma sonrası davalının zenginleştiğini, bu sebeple davalı için boşanma kararında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde davalının, müvekkili için aylık 600,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuklar için aylık 350,00'şer TL iştirak nafakası ödeyebileceğini söylediğini, bunun üzerine anlaşmalı boşanmanın gerçekleştiğini, davacının, boşanma davası üzerinden 1 yıl geçmeden nafakanın azaltılması için dava açtığını ve Kayseri 2....

    Aile Mahkemesi'nde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünde davalının, müvekkili için aylık 600,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuklar için aylık 350,00'şer TL iştirak nafakası ödeyebileceğini söylediğini, bunun üzerine anlaşmalı boşanmanın gerçekleştiğini, davacının, boşanma davası üzerinden 1 yıl geçmeden nafakanın azaltılması için dava açtığını ve Kayseri 2....

    İlk Derece Mahkemesince, davalının asgari ücretle çalışması kendisini yoksulluktan kurtarmayacak nitelikte görülerek davanın reddine karar verildiği ancak davacının gelir ve gider durumu, davalı kadının boşanma tarihinden sonra gelir elde etmesi, gelirlerin birbirine yakın olması dikkate alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekmekte olup, davanın kabulüne karar verilerek davacının bu yöndeki istinafı kabul edilmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması davası yönüyle, çocuk Ebru'nun karar tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu, çocukların ihtiyaç durumları ve nafaka miktarları dikkate alınarak iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddi isabetli görülerek davacının bu yöndeki istinafının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Böyle bir durumda artık anlaşmalı boşanmaya vücut veren “irade beyanından” dönülemez. Kanun ve usul hükümlerine uygun olarak tarafların boşanma ve fer'ilerinde irade birliğine dayanan bir boşanma kararı, karara esas alınan irade beyanındaki (hata, hile ve ikrah gibi) sakatlık hallerinin varlığı, bu hususta ciddi delillerin gösterilmesi durumunda veya protokol şartlarında kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık taşıması halinde ya da protokol şartlarına aykırı hüküm verilmesi durumunda (bu son halde de, aykırılığın ilişkin olduğu konuda) bozulabilir. Sayın çoğunluk, “davalının, hüküm kesinleşinceye kadar irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığını, kararın temyiz edilmesiyle anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceğini” kabul etmektedir. Bu görüşe yukarıda açıklanan sebeplerle katılma olanağı yoktur....

      Böyle bir durumda artık anlaşmalı boşanmaya vücut veren “irade beyanından” dönülemez. Kanun ve usul hükümlerine uygun olarak tarafların boşanma ve fer'ilerinde irade birliğine dayanan bir boşanma kararı, karara esas alınan irade beyanındaki (hata, hile ve ikrah gibi) sakatlık hallerinin varlığı, bu hususta ciddi delillerin gösterilmesi durumunda veya protokol şartlarında kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık taşıması halinde ya da protokol şartlarına aykırı hüküm verilmesi durumunda (bu son halde de, aykırılığın ilişkin olduğu konuda) bozulabilir. Sayın çoğunluk, “davalının, hüküm kesinleşinceye kadar irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığını, kararın temyiz edilmesiyle anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceğini” kabul etmektedir. Bu görüşe yukarıda açıklanan sebeplerle katılma olanağı yoktur....

        Böyle bir durumda artık anlaşmalı boşanmaya vücut veren “irade beyanından” dönülemez. Kanun ve usul hükümlerine uygun olarak tarafların boşanma ve fer'ilerinde irade birliğine dayanan bir boşanma kararı, karara esas alınan irade beyanındaki (hata, hile ve ikrah gibi) sakatlık hallerinin varlığı, bu hususta ciddi delillerin gösterilmesi durumunda veya protokol şartlarında kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırılık taşıması halinde ya da protokol şartlarına aykırı hüküm verilmesi durumunda (bu son halde de, aykırılığın ilişkin olduğu konuda) bozulabilir. Sayın çoğunluk, “davalının, hüküm kesinleşinceye kadar irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığını, kararın temyiz edilmesiyle anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceğini” kabul etmektedir. Bu görüşe yukarıda açıklanan sebeplerle katılma olanağı yoktur....

          Aile Mahkemesinin 2014/583 esas 2015/206 K. sayılı kararı ile müşterek çocuk 21/01/2011 D'lu Fatma Nur KORAÇ için aylık 150,00 TL olarak takdir edilen iştirak nafakasının aylık 75,00 TL artırılarak aylık 225,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmiş, nafakanın tamamen kaldırılması gerektiğini, olmadığı takdirde yapılan indirimin daha fazla olacak şekilde hüküm tesisini, ayrıca birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi, birleşen dava ise iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dava konusu edilen kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası Konya 1. Aile Mahkemesinin 2014/583 Esas ve 2015/206 Karar sayılı ilamı ile tespit edilmiş olup aylık 250 TL dir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/09/2020 NUMARASI : 2020/1146 ESAS 2020/619 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı protokol doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap vermemiştir....

          sahip olduğunu, davacının ise müşterek çocukların ihtiyacını karşılamak için yeterli imkana sahip olmadığını, bu nedenlerle velayetin kendisine verilmesinin gerektiğini, yerel mahkemece aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının hukuka aykırı olduğunu, davacının evlilik süreci boyunca sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu ve haysiyetsiz bir yaşantı sürdüğünün dosyaya sunmuş olduğu yazışmalardan anlaşılacağını, nafaka alan tarafın evlilik dışı beraberlik yaşaması ve haysiyetsiz bir yaşantı sürmesi durumunda nafaka alamayacağının Yerleşik Yargıtay kararları ile sabit iken mahkeme tarafından aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kabul etmemekle birlikte hükmedilen iştirak nafakasının miktarının fahiş olduğunu, aylık gelirinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığını belirterek, öncelikle tehir-i icra talebinin kabulü ile istinaf incelemesi sonuna kadar icranın geri bırakılmasına, yerel mahkemenin kabulü ilişkin kararının istinaf incelemesi sonucu ortadan kaldırılması, davanın...

          UYAP Entegrasyonu