Aile Mahkemesi TARİHİ :25.04.2013 NUMARASI :Esas no:2012/211 Karar no:2013/318 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; tedbir nafakasının kaldırılması, alacak, kişisel ilişkinin kaldırılması, iştirak nafakası verilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma ile velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuklar ... ve ...'nun velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine yönelik talebi reddedilmiş ancak müşterek çocuklar ile davacı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin bir talebi olmadığı halde, mahkemece talep aşılarak (HMK md.26) kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi doğru görülmemiştir....
değiştirilerek babaya verilmesi isabetli olduğu gibi, anne ile ortak çocuk arasında tesis edilen kişisel ilişkinin de dosya kapsamı dikkate alındığında uygun olduğu anlaşılmış, ortak çocuk için baba lehine takdir edilen iştirak nafakasının da tarafların mali ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları nazara alındığında isabetli olduğu görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet sahibi babanın yeniden evlenmesinin, tek başına velâyetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği, davalı babanın çocuklara karşı velâyet görevini savsakladığı, gereken ilgiyi göstermediği ve davalı annenin ortak çocuklarla kişisel ilişkisini engellediği gibi bir iddia bulunmadığı gibi böyle bir durumun varlığı da ispatlanamadığı ortak çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne, davacının velâyetin değiştirilmesi ve terditli talep olan ortak velayet talebinin reddine, davacının ortak çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile, İstanbul Anadolu 17....
İlk derece mahkemesince, davalı erkeğin tam kusurlu olmak suretiyle tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmasına, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmiş, karara karşı davacı kadın tarafından sadece yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Tarafların velayetleri anneye verilen 08.01.2011 doğumlu Umut Bertan ve 17.08.2015 doğumlu Yusuf adında iki çocukları mevcuttur. Kişisel ilişki düzenlenirken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....
davacının cenazesi olduğunu belirterek, çocuğu teslim almak istemediğini belirterek, asıl davanın reddine, müşterek çocuk yararına ödenen 250,00 TL miktarındaki iştirak nafakasının günümüz koşullarına bakıldığında çok düşük kaldığından, karşı davanın kabulü ile iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL ye çıkarılmasını istemiştir....
Şenay'a aylık 150,00 TL yoksulluk, çocuğu Büşra' ya aylık 225,00 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini, Şenay'a bağlanan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye Büşra'ya bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesini, çocuğu Nurcan reşit olduğundan iştirak nafakasının sona erdiğinin tespitini veya Nurcan'a bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. ./.....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalının iştirak nafakasının artırılması davası yönünden; müşterek çocuğun halen annesi ile birlikte yaşadığı, okula devam ettiği, nafakanın bağlandığı tarihten bu yana aradan geçen iki yıllık süre zarfında küçüğün yaşının büyümesi nedeniyle çocuğun ihtiyaçlarının artmasının yanında, paranın satın alım gücününde azalması nedeniyle bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, her iki tarafın çocuğun giderlerinden ortak sorumlulukları, yıllık üfe artış oranları, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, davalı - karşı davacının iştirak nafakasının indirilmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davası yönünden ise; müşterek çocuk yararına 2017 yılında bağlanan nafakanın çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi...
İlk derece mahkemesince "aynı yer" "ayrı yer" ayrımı yapılarak düzenlenen kişisel ilişki düzenlemesi açıklandığı üzere yetersiz olduğu gibi, temmuz ayında kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş tarih/saatlerinin gösterilmediği bu durumun hükmün infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu, ayrıca eğitim çağında olan çocuk yönünden ayrı yerde oturma halinde "Cuma" gününden başlatılan kişisel ilişkinin, çocuğun eğitim ve öğretimini aksatacak nitelikte olduğu da anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. Eğitim çağındaki Mustafa'nın Cuma günü saat 17.00'den itibaren baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi onun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir.(Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 25.02.2015 tarih, 2014/19745 esas ve 2015/2855 karar sayılı kararı)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-)Taraflar 01.02.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, müşterek çocuk 28.05.2010 doğumlu ...'ın velayeti anneye bırakılmış, baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Davacı baba kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır....